Aylardır yapılan tüm uyarıları dikkate aldık. Evde kalın dediler kaldık.
Maskesiz bahçeye bile inmedik. Mesafemizi herkesle koruduk.
Alt katta oturan ve mecburi ihtiyaçları karşılama dışında evden çıkmayan, çıktığında yanımıza gelmeden saatlerce bekleyen oğlumla sarılmadık. Doyasıya koklamayı öpmeyi geçtim yanağından bir öpücük bile almadan karşılıklı bakıştık çoğu zaman.
Buna da şükür. Yakınımızda. Görüşüyoruz.
Kızım ve ailesi başka şehirde. Özledik. Çok özledik. Önlem alınmalıydı. Aldık. Görüşmedik.
Tek biz değildik ki özlem duyan. Bu önlemler hepimiz içindi.
Sağ olsunlar dağ ardında olsunlar bunlarda geçer dedik.
***
Biz kurallara uyan, başkalarının yaşam hakkına kendimizinki kadar özen gösteren yaşıtlarız.
Saygımız var, sevgimiz var. Aklımız da var şükür.
Ancak sabrımız bizi zorluyor artık. Sanmayın sabırlı değiliz.
Biz sabırlı olmasına sabırlıyız da uygulamaları görünce aklımız almıyor bize reva görüleni.
Ben ve oğlum dışarı çıkabilecek 20-65 yaş arasındayız.
Bu yaş sınırı sadece bir sayı olmadığı, ve risk grubuna yakın olduğum için çıkmıyorum.
Zaten oğlum tepemde.Kartal gibi izleyip duruyor.Ne gerekse ben alırım çıkma diyor.
Arabayla çıkıyoruz bazen zorunlu hallerde. Birlikte.
İşi nedeniyle verilen izin sınırında eşimle de iki kez çıktık. Hepsi o.
Dışarıda farklı bir dünya var sanki. Biz içerideyken herkes içeride sanıyorduk.
Tamam yaşam devam ediyor da kontrollüdür, diyorduk.
Hiç de öyle değilmiş kazın ayağı.
Pazar yerleri gördük, herkes birbirine sürtünüp geçiyor.
Caddelerde bildiğin trafik sıkışıklığı var.
Ayrıca çarşı meydanına giden bazı yollar kapalı. Sebep ne anlamadım.
Çünkü kapalı sokağın altındaki köşeden aynı yere girebiliyorsun.
Maksat bağcıyı dövmekse başarmışlar.
Bir yere girilmeyecekse girilmez. Kapalıdır. Bu ne?
Giremezsen birkaç sokak dolaşıp bir bina ötesinden kıvrıldın mı girersin.
Trafik kilit. Zaten insanlar bunalmış sinirler tepede…
Maske olayı tam karikatürlük. Burunlar çoğunda açık. Maske çene altında, tek kulakta veya elde. Maksat yasak savmak herhalde.
Sosyal mesafe de neymiş. Kapı önlerinde sokaklarda pazarlarda herkes dip dibe.
Sonra özel arabanda bile eşin yanında değil arkada otursun.
İki evladın varsa biri evde kalmalı arabada üç kişi oturabiliyor.
Hey Allahım aklıma mukayyet ol.
***
Günler sonra 65 yaş üstüne izin çıktı.
Günün en sıcak saatlerinde üç dört saat.
Madem herkes evinde neden bu bir günlük izin sabahtan akşama verilmez.
Neden özel arabasıyla insanlar şöyle bir dolaşamaz.
Ha diyeceksin ki arabaya atlayan soluğu şehir dışında alır.
Kardeşim senin yollarda kontrol noktaların yok mu? Cezası var bu işin. Yoksa yok mu?
Torun bakan büyükler var. Çocuğun ana babası çalışıyor. Çocuk saati ile büyüklerin izin saati çakışıyor. Hop ikisi de çıkamaz. Gerçi çıksa nereye çıksın.
***
Sitelerde, mahalle sokaklarında yaşayan çocukların aileleri steril mi?
Her yer çocuk dolu. Evde sıkılıyorlar. Doğru.
Ee bazı çocukların ana babaları uyuyor kurallara. Çocuklar evde camdan bakıyor.
-Yasak bitti mi anne? -Hayır çocuuum. -Ee herkes dışarda? Sen neden izin vermiyorsun?
Hadi buyrun. Anlatın anlatabilirseniz 5 yaşındaki çocuğa.
Anlatılıyor. Ancak çocuk ikilemde.
Bir yanda anne sözü diğer yanda evlerin önündeki alanda oynayan çocuklar. Siz ona mesafeyi, belli kuralları, belli alan ve zamanlardaki serbestliği anlatmak için uğraşın.
***
Bu kurallarda ‘Görmez tarafı cömerttir’ mi diyelim.
Biz de kuralları kendimize göre mi yorumlayalım?
Kurallar varsa herkes için olur.
Kurallar konulurken etraflıca düşünülür ihtiyaca, bulunan konuma, özel duruma vb bakılır.
Ben güvenli evimden güvenlik önlemlerimi alıp güvenli bir şekilde başka bir şehirdeki evime/çocuğuma gidemem ancak AVM’lerde pazarlarda sokaklarda gezebilirim. Öyle mi?
Allahım aklıma mukayyet ol.
***
Haa bir de her ezan sonrası okunan şu duyuru var ya bi değiştirin artık.
Arada farklı şeyler deyiverin. Biraz moral olsun insanlara. Hem ezberledik hem kanıksadık gari.
Aynı şeyi defalarca duyup düzgün uygulanmadığını görünce bir anlamı kalmıyor uyarının.
Ne olacak bu işin sonu?
Kurallara uyan insanlar, uymayanlar yüzünden evde hapis, sevdiklerinden uzak, yaşamdan kopuk kalmaya devam mı edecek?
Herkesle gelen düğün bayram derler. Ee hani düğün, hani bayram?
Kaldırın yaş sınırını.
Yasaklar herkes için olsun.
Hem zaten bu ülkede nüfus kağıdında yazılan yaş her zaman doğru değil ki.
Kurallara uyulmuyor mu? Ee uydurmak konusunda üstümüze yoktur bizim. Uydurun gitsin.
Parayla mı sopayla mı ne ile oluyorsa artık. Olmadı mı?
Olmuyorsa güneşe gösterin derdi bizim matematikçi Turhan Yeğin. Olmuyor hocam olmuyor.
Bu yasaklar herkes için aynı olmadıkça, sınırlar korunmadıkça bize bayram falan gelmez…
Ne tatlısı tarifi istersiniz? Dua edin bu mübarek günde de günlerimiz iyice zehir olmasın…
Kadir gecemiz mübarek 19 Mayıs Bayram ve geleceğimiz aydınlık olsun inşallah.
Hadi öpüyorum anacım baaayyy..
Tamam tamam iyiyim… Şimdilik şaka yaptım gerçek olmamasını dileyerek. Sağlıcakla kalın…