Ali Hikmet Varlık.
Siyah – beyaz fotoğrafların arasında yıllarını geçirmiş emekli bir Türkçe öğretmeni.
Kendi deyimiyle gerçekliğin ve gördüğü insanın fotoğrafını çekiyor.
Gördüğünün siyah – beyaz resmiyle mutlu oluyor.
Bir haddehane işçisinin alın terini siyah beyaza çekerken insan yüreğinin ve emeğin kutsal duruşuna hayran oluyor.
Bu bir yürek sevdası siyah – beyaz.
Zamanı bir kare fotoğrafta dondurup, gelecek kuşağa taşımak olanı biteni.
Tutkulu bir fotoğrafçılığa başlayalı neredeyse 50 yıl olmuş.
Koca 50 yıllık bir zaman diliminde bıkıp usanmadan siyah beyaz fotoğraf yakalamak için elinde makinası ile köşe bucak dolaşmış.
Balıkesir fotoğrafçılığında emeğini teslim etmek gerek.
Fotoğrafın çarpıcı noktasını yakalamak için dikkat ve özveri gerek diye düşünüyorum.
Emeğini ve yılların birikimini siyah – beyaz fotoğraflarını bir kitapta toplamış.
GÖRDÜĞÜM İNSAN demiş.
Görüp de farkına varamayanlara bir sitem edelim bu satırların arasından.
Belki bundan sonra görenler daha duyarlı olur.
Aklıma takıldı , fotoğraflar sessizce duruyorlar. Onlarla konuşmalıyım..
Ya da onların neler dediğini dilim döndüğünce yazmalıyım.
Şimdi Balıkesir yerel şivemle yazsam mı diyorum. Vazgeçiyorum. Başka bir yazıda yazarız garii.
***
Bu fotoğrafa Tamirci Çırağı ismini vermiş Ali Hikmet Varlık.
Fotoğrafa değil gözlerinin içine bakıyorum. O nasıl güzel bir sevimli yüz öyle çocuğum.
Tamirhane babanın mı ? Yoksa tanıdık bir ustanın mı ?
Ürkek misin ? Yoksa temkinli mi duruyor sun ? Anlayamadım.
Giysinin kolları kısa ..Yaz olmalı mevsim. Akranların nerede çocuk ?
Hangi sokakta top koşturuyorlar kim bilir?.
Sen burdasın ya,benim içime bir hüzün düştü sana bakarken. Ustanın eline tutuşturduğu anahtar kaç numara ?
Anahtarları numaralarına göre getirip götürüyor musun ?
Umarım şimdilerde mutlusundur..
Tamirci çırağı.
***
Hamal.
Taşıyalım mı ablaaa !.
Emeğin ve alın terin günlük nafakayı çıkarmak içindir bilirim.
Taşıdığın un çuvalı.
Eve götürülecek ekmekler için çabalıyorsun.
Tarlada başak, harmanda emek ve sıcakta alın teri..
Un olup ezilene kadar buğdayın destansı macerasını taşıyorsun omuzlarında..
Mehmet Ali Varlık basmış deklanşöre , gülümseyişini yakalamış.
Emeğin değer bulsun..
***
HADDEHANEDE..
Bir daracık sokakları severim..
Bir de gölgeleri ararım yaz günü sıcakta..
Kaç bin derecedir HADDEHANE?.
Biraz serinlemek için mi ara verildi çeliğe su verilmeye!..
Elinde cıgaran , henüz yanmamış. Efkarları dağıtmak için bir mola sıcağa.
Yorgun geçen günlerin ağırlığı gözlerinde, dalgın bakıyorsun yere..
Şimdi ne desem de sana , yüreğine bahar sevincini takıversem.
Dağılsın hüzün dolu gözlerinin uzaklara bakışı.
Haddehane işçisi.
***
Epeyce oluyor , fotoğraf dolu bir kitabı böylesine dikkatlice incelemedim. Zamanın durduğu fotoğraflar alıp beni götürüyor.
Çocukluğuma , yeni yetmeliğime, gençliğime ve..
Martlı Mahallemiz ile şadırvanımız kucak kucağa sanki.
Şadırvan fotoğrafına bakıyorum içimde bir hüzün..
Çocukluğumuzun anılarından kurnalardan akan sular misali..Akıyor gözlerimin önünden..
Gölgesinde oturup dondurma yediğimiz taşlarının sesini duymayanlar duysun..
Balıkesir içinde şadırvan akıyor ama, arkasında koca bir AVM beton dağı yükselmiş.
Bu beton dağı buraya dikilirken hiçbir yetkili görmemiş gibi şimdi feryat ediyorlar.
Balıkesir milletvekillerimiz kızmayın ama , eliniz armut mu topluyordu ?
Tarihi dokumuzun canına okunduktan sonra basında yer alıyorsunuz!..
Geçmiş olsun tüm Balıkesir’imize.
Balıkesir Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik fakültesi şadırvanın az yukarısında.
İlim irfan sahibi öğretenlere bir danışsaydınız ya!..
Koca kürsü sahibi olan mimar – mühendis öğretmenlere!.
Betona doymayan gözlerimiz neye doyacak ?
***
Ali Hikmet Varlık Balıkesir ve hayata dair kareleri çekebilmek adına 1970 yılından bu yana elinde fotoğraf makinesi ile dolaşıyor.
Öğretmenliğinde babam Mehmet Hayati Köseley ile yolları kesişiyor.
İzciliğe gönül verenlerin öbeğinde yıllarca birlikte izci yetiştiriyorlar.
İzcileriyle kamplarda birlikte dağ bayır dolaşıyorlar.
O günleri anlatırken ,gülümsüyor. Kitabını evime kadar getirdiğinde sohbetimiz koyulaşıyor.
Kardeşim Zeki Köseley ” Beni Yalnızca Mor Dağlar Sevdi” şiir kitabını imzalıyor.. Sohbet babamın etrafında dönüyor.
Anılarıyla anıyor babamı ..
Ali Hikmet Varlık öğretenim , sağlıkla olun da siz hep o deklanşöre basın durun.. Balıkesir görselleri miras kalsın gelecek kuşaklarımıza.
***
ALİ HİKMET VARLIK KİMDİR?
Ablam kitabımda yaşamımı kısaca yazdım. Ordan oku diye takılıyor bana. Ben okudum. Siz okurlarımla da paylaşayım.
Kitabın en başından yazayım değerli fotoğrafçımızı.
1952 yılında Balıkesir’de doğdu.
Necatibey İlköğretmen Okulu ve Necatibey Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nü üstün başarı ile tamamladı. Türkçe öğretmeni oldu.
1970 yılında Fotoğraf ile ilgilenmeye başladı.
1974 yılında İstanbul’da fotoğraf sanatçısı Gültekin ÇİZGEN ile birlikte çalıştı.
BASAF ( Balıkesir Sanat Fotoğrafçıları Derneği )’nin ilk kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.
Balıkesir Ulusal Fotoğraf Müzesi’nin ve Balıkesir M. Emin TAN Fotoğraf Kitaplığı’nın kurulmasına çalıştı, bu kuruluşları açmak ve çalışmaya başlatmak için maddi katkıda bulundu.
Fotoğrafı ,Balıkesir Kent merkezinde ve çevresinde tanıtmak, sevdirmek ve ilgiyi arttırmak için çalışmalar yaptı, çevre ilçe ve köylerde programlı ve sürekli olarak kendi olanakları ile fotoğraf gösterileri gerçekleştirdi.
Doğup büyüdüğü ve eğitimini tamamladığı Balıkesir de fotoğraf çalışmalarını sürdürmekte.
Asıl uğraşı Fotoğrafçılık ve Gazetecilik olan Ali Hikmet Varlık ” Doğrudan fotoğraf ve belgesel fotoğraf” tarzında fotoğraf çekmekte, Fotoğrafta ” Yaşanan Gerçekliği” yakalayıp ” doğrudan gösterme” ye çalıştığını, fotoğrafta ” öz ve biçim “in bir bütün olduğunu vurgulamakta.
Ali Hikmet Varlık , öğretmenim sizden bir şey rica edeceğim. Balıkesir Lise yokuşunun karşısına geçip , Şadırvan , Kuvayı Milliye Müzesi ve Saat Kulesinin birlikte bir siyah beyaz fotoğrafını çekersen çok memnun ve mutlu olacağım. Bu çekeceğiniz fotoğrafınız diğer kitabınızda kapak olsun..
Belki Şadırvanımızı yerinden taşırlar. Taşınmadan , başına birşey gelmeden elinizi çabuk tutunuz. Gelecek kuşaklara anı olarak kalsın.
***
***
Siyah beyaz fotoğraflarınızla nice kitaplarda buluşmak umuduyla.
Deklanşörünüz hep açık olsun.
