Gönül insanı ve gönül insanlarının oluşturduğu toplumlar, varlıklarını binlerce yıl sürdürürler. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar tüm insanlık gönül insanlarının aydınlığından yararlanırlar. Gönül insanı kavramıyla anlatmak istediğim, varmak istediğim hedef, insanın huzur ve mutluluğu, yarın kaygılarından, güvensizliklerden, iki yüzlü, göstermelik …. Davranışlardan uzak bir yaşamın özlemi içinde olan; KENDİSİYLE BARIŞIK, HALKIN İÇİNE KARIŞIK, GÜLEÇ YÜZÜYLE ÇEVRESİNE ORTAMA, NEŞE, SEVİNÇ, GÜVEN veren… insanlardan demleniyorum.
Geçmiş zamanın ırmağında yıkanan, pırıl pırıl görüş ve düşünceleriyle insanlığın yoluna, ışık tutanları öncelik ve sonralık olarak sıralamaya benim hakkım yok. Bu gönül insanlarının suyu hürmetine toplum barış ve huzur içinde olur.
Tüm toplumlara öncülük yapan gönül insanlarında; gam kasavet, hırs, açgözlülük, yalan yere konuşmak, iftira atmak, tuzaklar kurmak, gündüz külahlı, gece silahlı, her türlü melanetin içinde, “hasır altından su yürütüp” üstünde gezini veren, toplumu geren, her olaya bir kulp takıveren yapıları yoktur.
Gönül insanları dosdoğru, bir yol üzerinde, yoldan sapmadan, Hakk’ a kulluk eden, insanı özellikleri baş tacı yapan, toplumsal ve insani kurallardan şaşmayan, gerçekler yalnız gerçekler peşindedirler…
“ BEN GELMEDİM DAVA İÇİN, BEN GELMİŞİM SEVİ İÇİN…” DİYEN YUNUS DİLİNİ KULLANIRLAR.
Söz gelimi; “ Hoş geldin konuk!.. Yolculuk nere, burası Konak Dere; su istersen işte dere, ekmek istersen Allah vere, yatak istersen geldiğin yere…” sözleriyle karşılanan insan kendini küçümsenmiş, aşağılanmış, ötelenmiş kabul eder. Toplum dışına itilmiş insandan; her türlü olumsuz davranışlar beklenir.
BERABERLİK: Birlikte barış içinde yaşama istencinin gerçekleşmesi için, yaşama sorunlarının çözümüne katılma ve zorluklara birlikte katlanmanın olmazsa olmazıdır.
DAYANIŞMA( tesanüt): Kişilerin tek başlarına gerçekleştiremeyeceği iş, oluş ve hareketlerin yapılması için gerekli girişimlerde bulunmanın adıdır. Eski deyimle “ omuz verme” diye tanımlanır. İnsanın; zaman, zaman tıkandığı ve tükendiği durumlarda, duruma olumlu katkıda bulunmaktır dayanışma…
SORUMLULUK: Aldığı görevleri, işinin gerektirdiği biçim ve içerikte gerçekleştirme bilinci, insanın yaşamına olumlu katkılar sağlar. Sorumsuz insanların, sorumsuz davranışları, yaşadığımız çevreyi ve insanlığın huzur ve barışını yok eder.
MERHAMET: İnsanın, insana karşı duyduğu olumlu ve verimli bir davranıştır. Kökeninde; insanın kendini karşısındaki insanın yerine koyma, onu anlama (EMPATİ) yeteneğidir. İnsanın insanı anlamadığı bir yaşam çevresinde her türlü yozlaşmış, bozulmuş davranışlarla karşılaşılır.
CÖMERTLİK: Kendi varlığından, diğer insanları yaşam gereklilikleri için verici durumda bulunmak, diğer insanların yaşama sevinçlerine katkıda bulunmaktır. Cömertliğin; mertlik ve dürüstlük içinde yapılması insanı insanı ve karşısındaki insanı yüceltir * İ D U R A K İ *…
İnsanı insan yapan davranışları tanıtmak bu kadarla yetmez. Her meslek erbabının bu durum ve koşullarda ve insani düşünceler temelinde bir birini karşılaması, kafatasındaki olumsuz düşünceleri, zihninden yok etmesi gerekir diyerek düşünür ve yazar, sizlerle paylaşmaktan mutlu olurum.
Sevgi-sağlık ve tüm güzellikler, sizin olması dileklerimle serin ve esintili kutlu günler yaşamanızı, bedensel ibadetlerinizi, maddi ve manev i çoşku içinde huşu ile gerçekleştirmenizi canı yürekten dilerim.