featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. GÖKKUŞAĞI’NDAN HARUN KARADENİZ’E BÜYÜK VEFA

GÖKKUŞAĞI’NDAN HARUN KARADENİZ’E BÜYÜK VEFA

Edremit Körfezi’nin doğa, bilim, kültür, siyaset ve sanat dergisi Gökkuşağı, okurları ile buluştuğu ilk günden bugüne kültür ve düşün dünyasına katkılar sunmaya devam ediyor. Dergi, geçen 9 yıl süre içinde ülkemizin yetiştirdiği önemli aydınların yaşamlarını konu alan ve edebiyat dünyasında tanılan şairlerin eserlerinden oluşan kitaplar yayımladı.

Böylesine önemli yapıtları edebiyat dünyasına kazandıran Gökkuşağı Dergisi’nin sahibi ve genel yayın yönetmeni Sayın Burhan Gümüş’ü canı gönülden kutluyorum. Kendisine çıkmış olduğu aydınlanma yolunda kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

Uzun bir çalışma süresi sonucunda ortaya çıkan bu kitaplardan birisi de ‘’Gençliğin yolu işçi sınıfının yoludur’’ söylemi ile nice emekçinin bugün de yüreğinde taşıdığı, 68 kuşağının öğrenci liderlerinden Harun Karadeniz’in yaşantısını konu alan ‘’Harun Karadeniz/Yaşamından Kesitler’’ adlı kitaptır.

Sevgili okurlarım, şimdi gelin hep birlikte direniş ve onur dolu bir yaşama imza atmış olan, “Amerika’nın sınırları Kars’tan başlar diyen ABD başkanının sözlerine alkış mı tutmalıydık” sözü gibi daima sergilediği antiemperyalist duruşu ile ölümsüzleşen Harun Karadeniz’i Gökkuşağı penceresinden tanıyalım.

Adı; Harun… Soyadı; Karadeniz… Doğum yeri ve yılı; Aluçra, 1942 …

İfade verirken kendisine ne iş yapıldığı sorulduğu zaman Karadeniz’in yanıtı: “İnşaat yüksek mühendisiyim…”  olur. Bu yanıtı alan savcı ise, bugün de ne anlama geldiği üzerinde düşünülmesi gereken oldukça manidar şu sözü söyler: “Nee? Seni mezun ettiler ha?

Bu tepkinin kızgınlık ya da şaşkınlık sonucu verilmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. O dönemin yani 1970’li yılların gereğini yerine getirdiği için böyle davranmak zorunda kalan savcı, mezun olmanın tamamen bir teknik bilgi meselesini olduğunu unutmak istemiş olmalı. Unutmuş olmasa, Harun Karadeniz’in, yeterli bilgiyi öğrenmesinden, girmiş olduğu sınavları vererek mezun oluşundan neden rahatsız olsun ki… Kim istemez ki, nice Harun’ların İTÜ gibi üniversitelerimizden mezun olmasını…

Harun Karadeniz, İTÜ Öğrenci Birliği’nde görevliydi. Rahatsızlığı nedeniyle oradan bir süre sonra ayrılmıştı. Dev-Genç üyesi değildi. Diğer örgütler ile de bağlantısı yoktu. Kendisine katılmadığı olaylar hakkında bir takım sorular da sorulmuştu. Bu duruma da bütün haklılığı ile şu yanıtı vermişti Karadeniz: “Ben o olaylarda yokum.”

Yine kızgın bir ses kendisini yanıtlamıştı: ‘

“Sen hiçbir suçu kabul etmiyorsun..”

Harun Karadeniz, diğer dava ve sorgu süreçlerinde de bu ve buna benzer bir tavırla karşılaşmıştı. Karadeniz’in söylediği ya da kendisine göre görevlilerin kendi düşüncesine göre yazdığı ifadenin altına imza atmıştı. Türk siyasi tarihinden bir daha silinmemek üzere…

Karadeniz, Dev-Genç davasından tahliye olduğu sıralarda kolu kendisini iyice rahatsız ediyordu. Bundan dolayı sağlık kuruluna başvurdu. Başvuruya yanıt veren Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne göre tedavi yurt dışında olmalıydı.

Oy birliği ile verilen karar dilekçesi ile pasaport işlemlerini başlatan Harun Karadeniz ve eşi Hülya Karadeniz, akıl almaz bir süreç yaşadı. Çok daha doğrusu bu süreç onlara yaşatıldı. Resmen Harun Karadeniz, ölsün istenmiş. Bu gerçeği dönemin adli müşaviri olan Turgut Akan, Hülya Karadeniz ile konuşmasında gözler önüne sermiş.

Kendisinin açıklamasının değerlendirmesini vicdanlara bırakıyorum: ” O eline silah almadı. Eğer eline silah alsaydı işini bitirmek çok kolaydı. O bizim için eline silah alanlardan daha tehlikeli ve onun içinde ölsün istiyoruz.”

Bu sözler 1972 sonbaharında söylendi. 1975 yılında ise, Karadeniz’in sağ kolu tedavinin bir parçası gereği kesilmişti. Ve o, onların istediği gibi ölmemişti. Hatta kendi ifadesi ile ileriye de yani ölümsüzlüğe gitmişti. Bugün de anısı tam bağımsız Türkiye’ye inananlar ile yaşıyor.

‘’Bu kol bizimle buraya kadar geldi. Buradan daha ileri gitmiyor. Ama biz buradan daha ileri gideceğiz.’’ Harun Karadeniz

Sevgili okurlarım, Karadeniz’in gerek dava süreci gerek yurt dışına hemen gönderilmeyişi, sağlıksız hapishane ortamlarında tutuluşu ve çok geç kalındıktan sonra Londra’ya gidiş öyküsü gibi günümüzde de ibret alınması gereken yaşantısının tamamını burada anlatmak mümkün değil. Kelimelerin yetmeyeceği gibi ister istemez buna yürek de dayanmıyor. Umarım, sizler de bu mücadeleyi belgeler ve kaynaklar ile ortaya koyan  “Harun Karadeniz / Yaşamından Kesitler”  adlı kitabı edinirsiniz. Ve Karadeniz’i bütün gerçekliği ile tanırsınız.

İlgilenenler için Gökkuşağı Dergisi iletişim Bilgileri:

Mail adresi: burhangumus1956@gmail.com

Tel: 0 534 763 62 72

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
GÖKKUŞAĞI’NDAN HARUN KARADENİZ’E BÜYÜK VEFA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!