Gibisin kardeşim.
Bu topraklarda “gibi yaparak” yaşıyorsun.
Sevincin,umudun, mutluluğun, emeğin ve güzelliğin sanalı sahtesi ve gibisi sende.
Gerçek imiş gibi sanıyorsun. Sanarak yaşıyorsun.
Yollarda sokakta pencerede kapıda evde barkta, ölümün seni bulup es geçtiği her yerde, hayatını yaşamaktan yana kendini şanslı sayıyor sanıyorsun.
Üç günlük bayramda onlarca ölünün girdiği mezarlarda sen yoksun ya; üçüncü sayfa haberinden ibaret kaza cinayet felaket haberlerini okuduğunun üçüncü dakikasında unutup gidecek kadar yoksunsun hafızadan. Balıklar uğramış hafızana, farkında değilsin. Ve haberleri okuduğunun üçüncü dakikasında unuttuğun gibi, kimin kimi neden öldürdüğünü; yine unutup gideceksin neler yapman gerektiğini.
Misal “o firmanın otobüslerine binmeyelim arkadaşlar” diye sanal ve sosyal dünyayı kasıp kavuran cümleleri bile unutup o firmanın o otobüslerine binip şehirlerarası yolculuğunu yapar gidersin gideceğin yere.
Gibisin kardeşim.
Olmaktan yana değil sahip olmaktan yana işliyor beyninin kıvrımları.
Argoyu sevmezsin sözde ama ağzından düşmez. Ademoğlu ne güzel söylemiş: “Azcık adam olun lan…” Adamdan kastı insan olmak elbette. Sahici kavgaların en sevdiğim lafıdır. İnsan olmaktan yana değil bir şeylere sahip olmaktan yanasın. Sahip oldukların ile insan sanıyorsun kendini. Azcık insan olsak oysa; yarın güzel bir güne başlayacağız eminim.
Misal, oy verdiğin vekile göre sen “artık” millet değil illetsin; o ise artık vekil değil, sadece tekil. Mazbatayı alana kadar seninle bacı gardaş; Ankara’ya kapağı atınca ise sen sadece arada sms attığı bir seçmenisin. Sana attığı sms ile sana meclis lokantasında ısmarladığı yemeğin hesabını yapıyor artık. Farkında mısın? “Erken seçim olursa ben ne yaparım” derdinde hepsi. İlk seçimde yine onun güzel ellerinden tutar mısın?..
Gibisin kardeşim.
Neyin ne olduğunu bilmeden yaşadığın ya da bu toprakların gördüğü en güzel en sahici adamlardan birinin dediği gibi; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğun için; mutluluk ya da güzellik senin için sahip olduklarından ibaret. Evin olsa araban olsa mevduatın olsa, olsa olsa olsa, senden mutlusu yok. İnsanların olsa, sağlığın olsa, düşüncelerin olsa, gülümseyen yüzün olsa, güzel yarınların olsa desem sana; şiir okuduğumu zanneder geçersin.
Misal, evin olsa daha güzelini, araba alsan daha üst modelini, paran olsa daha çoğunu ister durursun. Kefenin cebi yok ama olsun torun tombalağın yüzü gülsün. Yüzü gülmek ne demekti?.. Bilir misin?..
Gibisin kardeşim.
Mutlu huzurlu iyi güzel ve rahat; gibisin kardeşim. Değilsin. Bunların hiç birisin.
İnsanın insan ile, hayatın güzellik ile, yarının umut ile, rahatlığın akıl ve bilim ile olabileceğini bilmiyorsun.
Misal; seni sokmayan yılan bin yaşar ya da seni yakmayan yangının külü sana uğramaz.
Gibisin kardeşim.
Ramazan’da Müslüman, sokakta müşteri, sandıkta vatandaşsın.
Misal; elin varıyorsa, aklın eriyorsa ya da çok biliyorsan; sanal dünyanın çok sosyal ortamlarında, tecavüzlere, yoksulluğa ve kötülüğe karşı iki laf eder, üç atar yapar, dört saydırır, beş kez içini rahatlatırsın. Ülke bile kurtarırsın sen tek silahın klavyen ya da parmak uçlarınla…
Gibisin kardeşim,
Yürü be kardeşim, kim tutar seni.