Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) , TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi, Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri yüksek mimar Mücella Yapıcı, Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri avukat Can Atalay ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman’ın da aralarında bulunduğu 7 kişinin 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanmasına tepki gösterdi. İKK Sekreteri Betül Dikici, “7 arkadaşımızın tutuklanması kabul edilemez. Gezi milyonlarca insanın, onurudur; yargılanamaz, tutuklanamaz, mahkum edilemez” dedi.
“Gezi; haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adıdır. Bir parktan tüm ülkeye ve dünyaya yayılan kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların umududur. ” diyen TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Hiçbir delile dayanmadan yeniden açılan bu dava ve verilen tutuklama kararı hukuksuzdur. Yaşanabilir çevre, kent, doğa için verdiğimiz mücadelede tutuklanan arkadaşlarımızın yanındayız. Onurlu mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”
Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantıya CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın ile BAÇEV Başkanı Berrin Gençoğlu da katıldı.
“SESİMİZ VE NEFESİMİZ KESİLMEK İSTENİYOR”
“Arkadaşlarımız yalnız değildir. Öyle de olmaya devam edeceğiz. Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın da aralarında bulunduğu 7 arkadaşımızın hukuksuz tutuklanması sesimizin, nefesimizin kesilmek istenmesi, geleceğimizin tehdit edilmesidir. Bu hukuksuz kararı reddediyoruz. Ülkemize, kentimize mesleğimize, doğamıza sahip çıkmaya, kültürel varlıklarımızı savunmaya, rantın ve talanın karşısında olmaya, mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Gezi tutuklanamaz”
“BU KARARIN HUKUKLA AÇIKLANABİLİR HİÇ BİR YANI BULUNMUYOR”
“Adaletin kara gününü yaşıyoruz! Ülke tarihimizin en görkemli, en yaratıcı, en gurur verici halk hareketi olan Gezi Direnişi’nin parçası olan arkadaşlarımız uydurma deliller ve asılsız suçlamalarla yargılandıkları dava sonucunda 18 yıl hapis cezasına mahkum edilerek tutuklandılar. Bu kararın hukukla ve adaletle açıklanabilir hiçbir yanı bulunmamaktadır. Gezi Davası en başından itibaren siyasi iktidarın politik ihtiyaçları uyarınca dizayn edilmiş, kararı da iktidarın istediği biçimde verilmiş ve meslektaşlarımız, arkadaşlarımız hukuki gerekçelerle değil, politik hesaplarla cezalandırılmışlardır.”
““BU KARAR GEZİ’NİN TERTEMİZ DİRENİŞİNİ LEKELEYEMEZ”
“Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. İktidarın talimatıyla, kurgu iddianamelere dayanarak verilen bu mahkeme kararı Gezi’nin tertemiz direnişini lekeleyemeyecektir. Bu kararı kabul etmiyoruz!
Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam edeceğiz. Halkı hedef alan, toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik bu karar, gelecekte hem iktidar sahiplerinin hem de bu kararın altında imzası bulunanların üzerinde bir utanç vesikası olarak kalacaktır.”
“BİRBİRİMİZE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Gezi’nin o görkemli haziran günlerinden öğrendiğimiz en büyük ders, birbirimizin elinden tutmanın, birbirimize sahip çıkmanın bizi ne kadar güçlü kıldığıdır. Bundan sonra da birbirimize sahip çıkmaya, arkadaşlarımızı, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, kentlerimizi korumaya devam edeceğiz.” (balikesir24saat.com)