Son aylarda şehrin dört bir yanından zincir dönerciler patladı.
Bugüne kadar yerel markalar dışında tek tük olan döner firmaları pıtrak gibi çoğalıyor.
Balıkesir’de son aylarda şehir merkezi dediğimiz çarşı bölgesinde kaç döner dükkanı açıldı?
Hem de öyle gayet şık, güzel, afilli, göze hitap eden dükkanlar bunlar.
Aynı şekilde dönerciler kadar olmasa da bir furya da helva noktasında başlamışa benziyor.
Son birkaç ayda açılan helvacılara da bakmalı (mı?)
Açılmasın mı?..
Açılsın elbet.
Her dükkan harekettir, canlılıktır.
Yeter ki yaşayabilsin.
Ancak özellikle zincir döner mağazalarında ucuz diye balıklama atlamayıp da bir de onun arkasında fiyatları sorgulayan geniş bir kitle var.
Tamam öğrenci şehriyiz, “fiyatlar cazipse şikayet neden ediyorsun” demeyin.
Fiyatlar olması gerekenin epey altında.
O zaman kuşkuyla yaklaşarak sorgulayan vatandaşın kafasında şu soru oluşuyor:
Bu fiyata döner olur mu?
Olmaz çünkü.
Akıl var, mantık var, kurtarmaz.
Nitekim, Türk Döner Üreticileri Derneği diye bir dernek varmış ki aynı furya sadece Balıkesir’de değil, ülke genelinde de sürdüğü ve aynı endişeleri herkes paylaştığı için pıtrak gibi çoğalan yeni akım ucuz dönercileri konu alan bir açıklama yapmış.
Döner Üreticileri Derneği Başkanı’nın açıklaması şöyle:
“Ucuz et dönerciler yüzde 40’a varan sabun sanayinde kullanılan kavram yağları diye bilinen iç yağları ve böbrek yağları kullanıyorlar.
Bu yağlar insan sağlığına çok zararlıdır, Türk dönerinin öteden beri gelen bir geleneksel yapısı vardır, bu yapı Orta Asya’ya kadar dayanan geleneksel bir Türk yemeğidir, Türk dönerinde kullanılan içerik aynen şöyledir!
Dana but, kuzu döş ve kuyruk yağıdır, bu ana bileşenleri yoğurt soğan suyu ve baharatlarla marinesi yapılarak hazırlanan doğru bir Türk döneridir. Türk döneri gayet sağlıklıdır, besin değerleri insan sağlığına çok faydalıdır.
Ucuz et dönerciler 2010’da çıkartılan Avrupa Uyum Yasaları normlarında hazırlanan ‘5996 sayılı’ gıda kanununun boşluklarından türeyen merdiven altı diye tabir edilen firmalardır. Oysa Türk dönerinin temsilcileri vardır, onlar Gıda Tarım Bakanlığı’ndan onaylı hazır döner üreticileridir.
Hazır döner üreten firmaların izlenebilirliği ve kontrol edilebilirliği bakanlığımızca mevcuttur.
Şayet bir gıdanın izlenebilirliği ve kontrol edilebilirliği yok ise bunun sağlığından bahsedemeyiz.”
Eeee…
Açıklama böyle olunca sorgulayan vatandaşın kuşkularının da yersiz olmadığını anlıyorsunuz.
Ama şu soru da akla geliyor değil mi?
Sağlığa zararlılık varsa bunların izni, denetimi, kontrolü yok mu?..
Sağlık açısından sadece göz önünde diye sigaraya takılıp kalmışken, asıl bizi kanser eden diğer yiyeceklere de bakmanın zamanı geçmedi mi?..
Patır patır cadde ve sokakları saran dönercilerin akıbetini bilemeyiz ama aynı şekilde sayıları birden çoğalan helva kısmına da bakmak gerek.
Vatandaş, güvendiği, bildiği, huzurla yiyebileceği firmaları kendi denetlesin, test etsin, araştırsın, incelesin.
Zira Türkiye’de sağlık açısından devletin hiç de etkin bir rol oynamadığı malum.
Sağlık, kendinize ve Allah’a emanet.
Sağlık açısından olup bitenlerle tüylerinizin ürpermesini istiyorsanız iki kitap tavsiyemiz de var Soner Yalçın’dan:
“Saklı Seçilmişler” ve piyasaya daha birkaç gün önce çıkan “Kara Kutu”
Gerilim tadında…. İyi gider sağlığa!..