İlber Ortaylı hocamız Cumhuriyet’e sövenlere “geri zekalılar” dedi.
Elbette zeka geriliği sağlıkla ilgili ise buna kimse bir şey diyemez, zeka geriliği ayıp da değil, utanılacak da.
Ama zaten hocanın dediğindeki kasıt sağlık yönünden zekasında gerilik olanlar değil.
Cumhuriyet’e, Atatürk’e söverek prim yapmak isteyenler, kaşıyanlar, gündemde konuşulmak istenenler…
Bitmiyorlar.
Kinleri bitmiyor.
Niye sövüyor Cumhuriyet’e?
Şeriat gelse sövebilecek mi keyfine göre?
Niye sövüyor Atatürk’e?
Bir de bunlara yazı yazdırıyorlar, prim veriyorlar, televizyonda programlara çıkarıyorlar.
Sövenden çok sövmesine fırsat verende olmasın suç?
Ermeni iddialarını eloğlu kabul ediyor diye isyan ediyoruz da iç hainler asıl bizi boğan.
Dışarıya karşı her zaman, her daim birlik olmayı biliriz, siyasi görüş farklılıkları ne olursa olsun, tehdit dışarıdan oldu mu tek yumruğuz.
Lakin iç….
İçimizdeki urlar…
Kötü urlar…
Bilerek, isteyerek sövenler…
Bunlardır asıl düşman.
29 Ekim’de tweet atıyor Fatih Tezcan isimli zavallı… Güya Yeni Şafak’ın ilk sayfasında yer alan Turkcell reklamını eleştiriyor:
“ ‘Cumhuriyet’i getiriyorum’ yalanıyla başa geçtikten sonra Devlet ve Millet düşmanlarına verdiği sözlerin gereği olarak 15 sene Cumhur’dan kaçan, Millet’in Egemenliği’nden rakı bardaklarına sığınan bir İslâm Düşmanını, 3 kuruş için tepenize oturtmaya değer miydi…”
Hakaretin kaçı bir arada?..
Saldırdığı Atatürk.
Bitmiyorlar.
“Cumhuriyet’i getiriyorum yalanıyla…
Devlet ve millet düşmanlarına verdiği sözlerin gereği olarak…
15 sene cumhurdan kaçan…
Millet egemenliğinden rakı bardaklarına sığınan…
Bir İslam düşmanını…
Tepenize oturtmaya değer miydi?” diyor.
Cumhuriyetin savcılarını bekliyoruz, n’apacaklar?
Mahkemeleri bekliyoruz, ne diyecekler?
İyi Parti’li Mehmet Aslan patladı: “Ya tutuklarsınız, ya çöplükten tutuklarsınız.”
Şimdi Fatih Tezcan hakkında soruşturma açılmaz da Mehmet Aslan hakkında tehditten soruşturma açılırsa…
Şaşar mısınız?
Bu tweetin atıldığından 5 dakika sonra soruşturma açılmalıydı.
Yazmaya, patlamaya, tepkiye kalmadan Savcılıklar kamuoyu adına hukuk gücünü kullanmalıydı.
Ama ota çiçeğe soruşturma açan savcılarımız nedense konu Atatürk’e geldiği zaman toplumsal tepki patlamasından sonra uyanıyorlar.
Tezcan gibilerinin prim bulmaları bundan.
Yüz buluyorlar.
Eleştiriyi bırakıp tarifsiz hakaret ve yalanlarla kusuyorlar.
İğrenç, tutacak bir tarafı bulmayan rezillikten başka bir şey değil dedikleri.
Çarşamba günü savcılıklardan ses soluk çıkmadığı için Ankara Barosu suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusuna gerek var mı ey Cumhuriyetimizin Savcılıkları?..
Ortaylı Hocamız ne diyor:
“Geri zekalılar.”
Az ama öz.
Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sövende aklın zerre kadar kırıntısı olabilir mi, mümkün mü hiç?