Bu günler geri çekilme günleri.
Bir adım geri atıp bakmak lazım.
Oku geri çekmek lazım.
Unutulmaması gereken okun geri çekilmeden ileri atılmayacağıdır.
İleri atılacak adımların sancılarındayız.
Hayat bizi bir adım geri çağıyorsa; ileri fırlatacağı içindir.
Geri çekildiğimiz günler belki de sorgulama günleridir.
Her insan er ya da geç hayatını sorgulayacaktır.
Sokrates’in dediği gibi “Sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez.”
Şirketlerde CEO’ların, yönetim kurulu başkanlarının yapamadığını bir virüs yaptı.
Bir musibet bin nasihattan iyidir.
Dijital süreçlere hazırlanmamız gerekiyordu, bir türlü yapılamıyordu.
Bu korona krizinin ardından bir de ekonomik kriz yaşamak istemiyorsak elimizdeki koz dijitalleşmedir.
İş süreçlerinin mutlaka dijitale taşınması gerekiyor.
Üstelik dijitalleşme süreci pandemi kaosundan tamamen bağımsız.
İlla ki olacak…
Veri bilimi, big data şirketlerin ajandasında ilk sırada olmak durumunda.
Şans hazırlıklı olandan yanadır.
Gerek robot teknolojisine, gerek dron teknolojisine en fazla para ayıran ülke Çin’di.
Korona belasının başlangıç ülkesi olmasına karşın mücadele ile ilgili hazırlıklıydı.
Bugün Çin’de robotlar da, dronlar da korona krizinde aktif rol alıyor.
2018 yılında Türkiye’de toplam yapılan alışverişin yüzde 3,5’i e ticaret arıcılığı ile gerçekleşti.
İşte bu ve benzeri dataları analiz etmek ve hazırlıklı olmak durumundayız.
Bugün geleceğin rehberi bilimdir.
Hızla dijitale evrilen dünyada rekabet kozu teknolojidir.
Yani yeni normalimiz; önce can sonra data.
Bugün Balıkesir’de de kamusundan STK’sına…
STK’dan özel şirkete, oradan evlere, çocuğundan gencine, gencinden yaşlısına, eğitimden, ticaret ve sosyalleşmeye, hepimiz yeni normal; teknoloji ve datanın rüzgarını ciğerlerimize kadar çekiyoruz.
200 binden fazla işverenin 2 milyonu aşkın çalışan adına kısa çalışma ödeneğine başvurduğu bu sıra dışı günlerde;
Doğa ile dost bir yaşam biçimi belirleyelim.
Yüreğinde hissedersen mesafe toktur.
Sosyal mesafeyi arttırırken kalpten mesafeyi kısaltalım.
Kalın sağlıcakla.
Erdoğan Dur
