Karesi Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, tarımda kalkınmak için önce zihniyet değişikliği olması gerektiğini vurgularken, “Mirasyedi gibi fabrikaları satan, ülkeyi terk edip, Sudan, Zaire ve Venezuela’da çare arayan bu zihniyetle tarımda olumlu hamle beklemek boşunadır. Başka ülkelerin çiftçisini desteklemek yerine gel kendi çiftçini destekle, her taraf şeker olsun.” dedi.
“HELVAYI YAPTIRTMIYORLAR”
Karesi Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Allah bize öyle bir ülke bahşetmiş ki her iklimi yaşayan çok mümbit topraklarımız var. Kıymetini bilmiyoruz. Yine çok sabırlı ülkesini seven çiftçimiz var. Kar, kış demeden karına zararına bakmadan üretimden kopmak istemeyen inadına üretim diyen üreticimiz var. Yani, un var, yağ var, şeker var, helva yapmasını bilen var ama yaptırtmıyorlar.”
“MİRASYEDİ ZİHNİYETİ”
“Türkşeker’in elinde 25 fabrika vardı. 9’u satıldı, 16 fabrika kaldı. Satılan fabrikalardan elde edilen para 290 milyon dolar. Şimdi 400 bin ton şeker ithal edildi. Ödenecek olan paranın 320 milyon dolar olduğu söyleniyor. Peki neden sattık kardeşim o fabrikaları… O para ihtiyaç olan yıllık şeker bedelini bile karşılamıyor. Mirasyedi zihniyeti. Başka ülkelerin çiftçisini desteklemek yerine gel kendi çiftçini destekle, her taraf şeker olsun. 500 bin olan pancar üreticisi sayısı bugün 50 binlerin altına indi. Çünkü uygulanan üretim ve fiyat politikalarından zarar ettiği için çiftçi ekimden vazgeçti.”
“VATANDAŞIN SAĞLIĞI İLE DE OYNANIYOR”
“Millete şeker pancarı şekeri yerine mısır şurubundan elde edilen şeker yedirterek vatandaşların sağlığı ile de oynanıyor. Hala ‘şeker fabrikalarını satacağız’ diyorlar. Özelleştirme zihniyeti devam ediyor. Üretimin kıymetini anlamak istemiyorlar!.. Atatürk 1923’te yapılan İzmir İktisat kongresinde pancar üreticisinin desteklenerek şeker fabrikaları kurulması kararı alınıyor.”
“21. YÜZYILDA ŞEKERE MUHTAÇ TÜRKİYE OLDUK”
“1925’te Uşak’ta ilk şeker fabrikası kuruluyor. Ardından Alpullu, Eskişehir, Turhal, Adapazarı, Konya, Susurluk vb. gibi 25 fabrika daha kuruluyor. Harp yıllarında yurt içi şeker ihtiyacını kendi fabrikalarımızda ürettik. 21’nci yüzyılda şekere muhtaç Türkiye olduk. Üretici olarak üzülüyoruz. Gelin elimizden tutun teşvik edin destekleyin fabrikaları da satmayın kendi ihtiyacımızdan daha çoğunu üretelim fazlasını ihraç edelim. İthalatı nedense çok sevdik. İhracatı unuttuk. 2018 yılına kadar bu fabrikalarda 2 milyon 200 bin ton şeker üretilirken 2018 yılında 10 fabrika özelleştirilince üretim bir milyon tona düştü. 2002 yılına kadar TürkŞeker şeker üretiminin % 75- 80’ini karşılıyordu.. Özelleştirmeden sonra bu oran % 20-25 lere düştü.”
“SELAMETE ÇIKIŞ YOLU KENDİ ÇİFTÇİMİZDE”
” Yeterli olmayınca ithalat kaçınılmaz oluyor. Bugün yanlıştan dönülerek üretim politikalarını uygulamaya koyarak bu eksikliğimizi giderecek üreticiye sahip bir ülkeyiz. Yeter ki maddi olarak destek verilsin. Şeker fabrikaları şeker üretimi yanında küspe ve melas üretimiyle hayvancılığa da büyük destek vermekteydi. Hele bugün için bu gibi desteklere çok ihtiyacımız var. Hem maliyet düşüyor hem çiftçi hayvancılıktan vaz geçmemiş oluyor. Kısacası selamete çıkış yolu Afrika’da, Güney Amerika’da, başka ülkelerde değil kendi topraklarımızda ve kendi çiftçimizdedir.” Coşkun YAMAN(balikesir24saat.com)