Neredeyse haftası olacak olayın.
Biliyorsunuz, ulusal basın ve görsel medyaya da konu oldu.
Zaten sosyal medya en hızlısı.
Türkiye’nin gündemine oturdu.
Şiddete gark olan ülkenin sıradanlaşan sahnelerinden biri.
Ne hazin aslında şu kelimeler; lütfen tane tane yine okuyalım beraber:
Şiddete
Gark
Olan
Ülkenin
Sıradanlaşan
Sahnelerinden
Biri.
Meclis’e gönderdiğimiz vekiller birbirinin üzerine çullanıyor, yumruklar havada uçuşuyor, bıraksanız kan gövdeyi götürecek orada bile.
Ötesi var mı?..
Yasa değişiyormuş da ruhsatsız silahın cezası artıyormuş da…
Breh breh breh…
Konuyla ilgisi yok, silah konusuna ayrıca değineceğiz de, ruhsatsız silaha çok ama çok ağır ceza getirmediğiniz sürece silahlı şiddet bitmez…
Bunun içine pompalıdan tutun bıçağa kadar tüm şiddet aletlerini sokmamız gerek, sadece ruhsatsız silah değil kastımız…
Neyse zaten şiddet için silaha gerek yok ki.
Burhaniye’de gazeteci dövdü aklını yitiren biri.
Tutuklandı.
Partisinden (ihraca gerek kalmadan) istifa etti.
Partisine verdiği zararı; Türkiye’nin önünde rezil olmasını konuşmuyoruz bile.
Bu dövme ve dövülme sahnesinde asıl gözümüze batan 3.kişiler.
Yani olayla ilgisi olmayan çevrede oturanlar…
Defalarca izledik görüntüleri.
Her izlediğimizde “bu kadar da olmaz” dedik.
Çevredekiler öylece bakıyor.
Tık yok.
Adam yerde bayılmış gitmiş.
Tık yok.
Tekme tokat gırla gidiyor..
Bir Allah’ın kulu ses vermiyor, engel olmaya yeltenmiyor..
Tık yok.
Yerlerinden bile kımıldamıyorlar.
Nasıl bir hale geldik inanılır gibi değil.
Korku mu, sinmişlik mi, araya girsek bize de bulaşır aman mı?
Ne olursa olsun bu kadar duyarsızlık hiç hayra alamet değil.
İnsanlığın ortadan kalktığı görüntüleri hatırlayın lütfen…
Tık yok.
Nefessiz izliyorlar…
Seyir keyfi.
Bedava film!
İnsaniyet namına olmadığı kesin!