Kavramların derinliğini kavramadan, okuduğumuzu ve yazdığımızı anlamak güçleşir. Yorgunu yokuşa sürmüş olursunuz. Yazımıza konu “ FAZİLET” nedir? Ne değildir? Sözlükleri karıştırıp, anlamaya çalışalım?.
FAZİLET: is. ( fazi:let) Ar. Fazilet; Erdem. TDK 2000
ERDEM: is.1.Ahlakın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı…..2. fels. İnsanın ruhi olgunluğu. TDK 1988
Sözcüklerin derin-yüksek anlamlarını bilmeden yazma, yazının sonunda nereye gideceğini, ne yazacağımızı karıştırmış olursunuz?
***
Bu hafta sonunda büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün aramızdan sonsuzluğa ayrılışının 81’nci yılında, yeniden anacağız. Anmalarımızın gösterişten uzak, içten,kalbi, olması en erdemli davranışlarımızdandır.
Mustafa Kemal Atatürk; “CUMHURİYET FAZİLETTİR” diyerek Cumhuriyetin erdemlerini tek tek sayar, sözü uzatıp kendini gündemde tutmayı seçebilirdi. Ancak; yüce Türk Milletinin geniş hoşgörü ve engin düşünce zenginliği karşısında sözün özünü seçmiştir. Türk Ulusu’nun devlet kurma gücünü bildiği için alçak gönüllüce, kısadan, kestirim yoldan Cumhuriyetin temel nitelikleri konusunda insanlarımızı bilgilendirir.
***
“ÖZGÜRLÜĞÜN DE, EŞİTLİĞİN DE DAYANAK NOKTASI, ULUSAL EGEMENLİKTİR.” İnancıyla, Türk Milleti’nin gelecekte en iyi biçimde yönetilmesi anlamında ki ilkeyi koyar. Ahlaki, insani, yiğitçe, dürüstçe; Amasya Genelgesi’nde dile getirir, ‘23 Haziran 1919’da;.
“Ulusun kurtuluşunu, Ulusun kendi azim ve kararı belirleyecektir…” Misak-ı Milli Andı’ndan.
Erdemli olmanın anlam ve önemine gelince; bir ömür boyu, arkasında Türk Milleti’nin azim ve kararını hissederek, tüm varlığını Türk Milleti’nin varlığına adayan, eşsiz kahraman, kurtuluş ve kuruluş lideri, aksiyonel devlet adamı, strateji uzmanı Ulu Önder, TÜRK’ÜN ULU ATASI; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK;
Asker Mustafa Kemal olarak yaşamının her safhasından, aramızdan ayrılşına dek; cepheden cepheye koşar, Birinci Dünyayı Paylaşım Savaşı’nın ortasında kendini bulur. Katıldığı cephelerde üstün yönetme gücüyle, ölmez liderliğe ulaşır. Geçtiğimiz yüz yılın başındaki dünya ekonomik bunalımlarından, İkinci Dünya paylaşım savaşının ayak sesleri arasından Türk Milleti’ni yeni acılardan kurtarmayı ön görür.
Sözümüzün tam bu kertesinde; iç ve dış yıkıcı güçlerle savaşının yanında, cehalete ve cahilliğe meydan okuyarak; MİLLET MEKTEPLERİNİN BAŞÖĞRETMENİ OLARAK KARATAHTA BAŞINA GEÇER.
Siyasi, ekonomik, hukuk, eğitim, sağlık… alanlarındaki devrimleriyle Cumhuriyetin tüm faziletlerini, gösterir. Türk Milleti’ni çağdaş uygarlık hedefini aşmaya, özgür ve bağımsız yaşatmaya kendini adamıştır.
TAM BAĞIMSIZLIK İLKESİNİ EN BÜYÜK ERDEM OLARAK KABUL EDER.
1925’te Cumhuriyeti şöyle tanımlar Atatürk;”
“CUMHURİYET, AHLAKİ ERDEME DAYALI BİR İRADEDİR.” Cumhuriyet; erdemli, namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık, korkuya, tehdide dayalı olduğu için; korkak, aşağılık, tembel, rezil insanlar yetiştirir.”
Bu sözler, bir politikacı adamın değil devlet adamının sözleridir.
Adalet, saygı, sevgi, dayanışma, özveri, ölçülülük, ve dürüstlük olmayınca; gerisi laf-ı güzaf olur.
***
EBEDİ LİDERİMİZİN aramızdan sonsuzluğa giden zaman diliminin 81’incisini idraki içindeyiz.
Bize yakışanı onun arkasından, göz yaşları dökmek yerine kendimize bir çeki düzen vermek, erdemli , ilkeli davranışlarımızla kendimizi; duyguda düşüncede, söz ve davranışlarımızda tutarlı, dürüst, ahlaki değerler içinde olmamızdır. Ancak bu şekilde O’nun yolunda oluruz.
Bize günleri emanet eden Ulu Önder Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının manevi huzurunda saygıyla eğilir, sonsuz sevgi ve saygılarını sunar * D U R A K İ *
Bugün Cumhuriyetimizin faziletlerinden nemalananları, sahte Cumhuriyetcileri yeniden yeniden erdemli olmaya çağrımdır.