Merkez Bankasının Para Politikası Kurulu Toplantıları yıllık olarak planlanıp; Merkez Bankası sayfasından ilan ediliyor.
22 Ekim de yapılan son toplantıda herkesin beklentisi 200 baz puan artıştı.
Bir önceki Merkez Bankası yönetimi artışı yapmadı ve kur 8,50’yi de geçti.
Ki bu ekonomi piyasalarının 2020 yılı sonu beklentisinin de çok üzerindeydi.
***
Son 3-4 yılda; işgören faizi, tabela faizi diye deyimler türedi.
Buna göre; son durumda 200 baz puan artışı gerçekleştirmeyen
Merkez faizi 10.25
Piyasa faizi 14.30.
Bir iş yapmak için yüklüce krediyi bir yıllık çekmeye kalksanız herhalde yıllık yüzde 18-20’den anca çekersiniz.
***
Merkez Bankası Başkanı ve ardından Hazine ve Maliye Bakanın değişimi ile piyasa gözünü 19 Kasım’da yapılacak olan Para Politikası Kurulu toplantısına çevirdi.
Bu toplantıda beklenen faiz artışına ve yeni yönetime tanınan avans ile TL bir anda yüzde 10’un üzerinde değer kazandı.
***
19 Kasım toplantısından beklenen karar 575 baz puan artışıyla Merkez Bankası faizinin yüzde 16’ya gelmesi.
Bir önceki toplantıda 200 baz puan artış yapılsaydı 19 Kasım’da bu derece yüksek beklentiye gerek kalmayacaktı.
19 Kasım toplantısında 300-400 baz puan artış kararı çıkarsa bilin ki döviz yine 8 liranın üzerine çıkacak.
***
Tüm dünyada 12-13 trilyon dolar civarındaki bir para negatif faizle işlem görüyor.
Peki bu büyüklükteki para dünyada negatif faiz ile işlem görür iken bizde faiz artırımına niçin ihtiyaç var?
Ya da bizde faiz bu kadar yüksekken dış kaynaklı fonlamada niçin sorun yaşıyoruz?
***
Hal böyle iken pazarda durum nasıl?
İş dünyası ne yapacak?
Pandemi dolayısı ile kamu bankaları kaynaklı piyasa yüzde 8’ler civarındaki uzun vadeli faiz ile fonlandı.
Yapılması gerekiyordu.
Fakat bunun da tabi ki bir maliyeti var.
Balıkesir için olağan faiz kullanımı artışı dışında; pandemiye bağlı 9 aylık faiz artış miktarı 4 milyar TL civarında.
Bugün için piyasa faiz oranlaması ile şunu söyleyebiliriz.
Sadece Balıkesir için kamu bankalarının pandemi kökenli faiz desteklemesinin bankalara, yani hazineye, yani cebimize maliyeti ortalama 400 milyon TL.
2019 Yılı Balıkesir ekonomisi karşılanabilir olağan kredi büyümesi yıllık artış oranı yüzde 22,5 civarındayken;2020’de yüzde 55’lere varan büyümenin geri dönüşü nasıl olacak?
***
Kesinlikle güven arttırıcı söylemlere ve icraata ihtiyaç var.
Türkiye’ye doğrudan gelen yatırımın yüzde 70’i Avrupa’dan geliyor.
Aldığımız tüm bankacılık sistemi kredilerin yüzde 65’i Avrupa kökenli.
Türkiye toplam ihracatının yüzde 50’sini Avrupa’ya yapıyor.
***
Peki durum Balıkesir açısından farklı mı?
1 Ocak – 31 Ekim 2020 arası Balıkesir ihracatı 491 milyon 264 bin dolar.
En çok ihracatı 85 milyon dolar olarak Irak’a yapmışız.
Sonrasında; Almanya’ya 36 milyon, Fransa’ya 11 milyon, İspanya’ya 13 milyon, İsveç’e 7 milyon, İtalya’ya 23 milyon, Polonya’ya 18 milyon, Romanya’ya 4 milyon, Yunanistan’a 5 milyon dolar ihracat yapmışız.
Topladığınızda Balıkesir’in de en büyük dış ticaret ortağı Avrupa.
Bu arada akla hayale gelmeyecek ülkelere ihracat yapan Balıkesir’de göze çarpmayan ne cengaver firmalarımız da yok değil.
***
Balıkesir 2020 yılı ihracatı Türkiye ortalamasına göre daha iyi seyretse de yine de 2013 yılında yakaladığı oranı geçmesi mümkün olmayacaktır.
Haziran ayındaki normalleşme eskiye dönüş olarak algılandı.
Sağlıkla ilgili insani konular tabi ki saklı kalmak kaydıyla;
Bugün bırakın 15 gün komple kapamayı kısıtlı kapama bile Balıkesir ekonomisine, ticaretine, finans hayatına büyük bir yük oluşturacaktır.
Balıkesir için ilave 4 milyar kredi yükü anlamına gelen kredi büyümesine 19 Kasım tarihli toplantıdan çıkacak 550-600 baz puan faiz artışı ile kamu bankaları kaynaklı para genişlemesinin sona erdiği düşünülünce reçete Balıkesir için giderek daha da acı hal alacaktır.
Erdoğan Dur