Polat Enerji A. Ş. tarafından Eybek Dağı’nda yapılmak istenen Duygu Rüzgar Enerji Santrali Projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali için açılan dava kapsamında bugün keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı.Çevreciler bir kez daha RES’e hayır deyip, gerekçelerini anlattı.
Keşfe davacılar Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Edremit Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Ege ve Marmara Belediyeler Birliği, Çamcı, Mehmetalan, Dereli, Yaşyer muhtarları ile Çamcı ve Hacıarslanlar köylüleri katıldı. Ayvalık Tabiat Platformu, Gömeç Çevre Platformu, Artur Çevre Platformu, Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği, Edremit Eğitimsen, Akçay Bisiklet Grubu davacı dernek ve muhtarlara desteğe geldi.
Keşif kulede başladı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği avukatı Filiz Sonsuz’ un giriş konuşmasından sonra davacılardan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına Süheyla Doğan ve yenilenebilir enerji uzmanı Melis Gürsel teknik itirazlarını haritalar kullanarak yaptı ve bu projeyi neden istemediklerini anlattı. Ardından davacılardan EDÇEP üyeleri vekili avukat Mehmet Zafer Akıncı, projeye itirazlarını aktardı.
Davacı muhtarlar adına Çamcı Mahallesi Muhtarı İsmail Öztürmen bölgenin köylüler için inanç sistemi açısından önemini anlattı ve bu bölgede RES istemediklerini vurguladı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyesi Recep Memiş’in harita üzerinde RES türbinleri güzergahını anlatmasının ardından incelemeye geçildi. Daha sonra Tozlu bölgesine gidilerek proje başlangıç alanında inceleme yapıldı.
Keşfin tamamlanmasının ardından davacı olan veya keşfe destek veren tüm köylüler, muhtarlar, dernek, platformlar pankartlarını açarak “Eybek’te RES İstemiyoruz”, “Polat Enerji Eybek’i terket”, ”Havama, Suyuma, Toprağıma Dokunma” diye sloganlar attı.
NEDEN İSTEMİYORLAR
Duygu RES Projesinin kurulması planlanan EYBEK Dağı ve civarı, Edremit Körfezi için oldukça önemli özelliklere sahip olduğunu belirten çevreciler, “Eybek Dağı bBölgenin akciğeridir. Proje alanı yer seçimi yanlıştır” dedi.
Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Şeniz Tuncel, “30 yıldır Körfez’de çevre için mücadele ediyoruz. Her yıl bir şeyler çıkıyor. Şimdi de rüzgar enerji santralleri ile mücadele ediyoruz. Bunun getirisinden çok götürüsü var. Biz doğamızın zarar görmesini istemiyoruz. RES projesini de protesto ediyorum” diye konuştu.
SANTRAL KURULURSA NE OLUR?
EDÇEP Sözcüsü Kubilay Öztürk de şu açıklamayı yaptı:
” Aslında rüzgar enerjisi yenilebilir bir enerji olduğu için çevreciler buna karşı değil. Ancak Eybek gibi bir dağda ormanları keserek alt üst ederek, 40 noktada rüzgar enerjisi için en az 1.5 km. çapında daireler açıp, sonra da bunu 12 metre genişliğinde yollarla bağlayarak ormanın bütünlüğünün bozarak, Rüzgar Enerjisi Santrali yapılmasına karşıyız. Eğer bu yapılırsa aşağıda biz su içemez hale geleceğiz. Zeytincilerimiz çok çile çekecekler, çünkü RES burada çalışmaya başlarsa yarasalar kaçacak. Dolayısıyla zeytin sineğini avlayan doğal avcılarımız buradan gidecekler. Her köylümüz her zeytin sahibi ağacına bir tane sinek kapanı asmak zorunda kalacak, burada milyonlarca ağaç var. Eskiden insanlar buraya keçilerini salıyordu artık salamaz olacaklar çünkü dağ RESçilerin olacak. Doğa gezginleri artık burada gezemeyecek. Dolayısıyla bu santrallerin Eybek’e yapılmasını istemiyoruz. ÇED sürecinde 75 tane RES kuracaklardı, bu sayı 40’a indirildi. Ama enerji aynı enerji adedi azaltıp kapasiteyi çoğalttılar”
Ayvalık Tabiat Platformu Yürütme Kurulu üyesi Cemil Tosun da yaptığı konuşmada, “Yenilebilir enerjiye evet ama Türkiye’nin bir enerji politikası olmalı ama bu yok. Bu enerji ne için kimin için diye sormamız gerekiyor. türkiye’nin bir enerji politikası olması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Çiğdem ÇİMEN /EDREMİT (balikesir24saat.com)
ÖNEMLİ UYARI
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları balikesir24saat’e aittir. İzin almadan, kaynak göstermeden yayınlanamaz.
DUYGU RES PROJESİ HAKKINDA
Duygu RES projesi Kazdağları silsilesi içerisinde yer alan Eybek Dağı üzerinde yer almaktadır. Proje alanı Kazdağı Milli Parkı’na 1 km, mesafededir. Bu mesafe oldukça yakın olup Milli Parkı projeden olumsuz etkilenecektir. Proje alanı en yakın köylere, Yaşyer’e 2.25 km Hacıarslanlar’a 3.1 km. dir.
Proje dosyasına göre proje alanı; Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda “Orman Alanı, Tarım Alanı, İkinci Derece Yol, Üçüncü Derece Yol, Su Yüzeyleri” fonksiyonlu alanlardan etkilenmektedir. Proje alanı planlarda “enerji üretim alanı” olarak gösterilmemiştir. Bu nedenle bu yatırımın Eybek Dağı’nda yapılması uygun değildir. Ancak plan açıklamalarında “yenilenebilir enerji projeleri için plan değişikliğine gerek yoktur, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygun görüşü alınır” maddesi uygulamada bir sürü sıkıntıya neden olacaktır. Yenilenebilir enerji projelerinin de çevreye müdahaleleri ve bir dizi olumsuz etkileri vardır. Bu ve bundan sonra gelecek diğer projelerle planda öngörülmemiş alanlar giderek “enerji üretim alanı” haline gelecektir. Bu durum kabullenilemez.
Diğer yandan, projenin “DSİ Yenice Gönen Barajı uzun mesafeli koruma alanı içerisinde kaldığı” görülmektedir. Bu alanda yapılacak tüm faaliyetler Gönen Barajına gelecek suları etkileyecektir.
Eybek Dağı ormanlık alanları ve kayalık bölgeleri ile bir bütünlüklü bir ekosistemdir ve hiçbir bölümü diğerinden daha az değerli değildir.
Proje gereğince, 25 km uzunluğunda ve 6 metre genişliğinde yeni yol açılacaktır. (İlk dosyada yol genişliği 8 metre öngörülmüştü.) Öngörülen yol, Eybek sırtı boyunca endemik Kazdağı Göknarlarından oluşan eşsiz bir ormanı katledecektir. Kazdağı Göknarı orman alanı Dünyanın başka yerinde yetişmeyen ender alanlardan biridir. Eybek Dağı yemyeşil bitki örtüsü içinde mevsimine göre çiğdemler , katır tırnakları , kekik , böğürtlen ballıbaba , papatyalar ,ladenlere rastlanır. Sulak yerlerde defne , kocayemiş at kestanesi , söğüt , kızılağaç , tesbih ağacı… ormanda ise karaçam, meşe ,kayın gürgen, kocayemiş görülür.
Faunasında ; kerkenez , şahin , atmaca , kartal ve kuzgun görülür. Ayrıca göç eden kuşların önemli bir uğrak yeri olması çok önemlidir. Sayıları azalmış türlere rastlanır.
Böylesi kıymetli bir ekosistemi bozmaya çalışmak ciddi zararlara sebep olur. Endemik türlerin yeniden oluşması oldukça zordur. Ekosistemde yer alan endemik türler yeraltı ve yerüstü suları , göçmen kuşlar , tarım , hayvancilık ve ormanlık alanların zarar görmesi doğayı ve insanlığı olumsuz etkiler. Doğa kıymetlidir ve korumak bizim ile mümkün… Proje bu bitkileri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır.
Yalnız bitkiler değil tehlike altında olan… Bu bölgedeki, neslinin yok olduğu sanılmakla birlikte, Kazdağların’da hala yaşıyor olma ihtimali bulunan ve yöre halkı tarafından “Andık” olarak bilinen Çizgili Sırtlan ve ayrıca Boz Ayı gibi Türkiye faunasının çok kıymetli değerleri de tehdit altındadır.
Sayısız yaban hayvanına ev sahipliği yapan Eybek Dağı, aynı zamanda göç yolları üzerindedir ve göçmen kuşların uğrak ve konaklama yerlerindendir. Kuş göç yolları üzerinde yapılan RES’ler, kuşların telef olmasına ve yönlerini şaşırmalarına ve bölgeden uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Projenin kuş gözlemi ile ilgili raporda da daha uzun süre gözlem yapılması gerektiği itiraf edilmektedir. Rüzgar Enerji santralleri, sebep oldukları duyulan ve duyulmayan frekanstaki sesler nedeniyle insanların ve yaban hayatın işitme sisteminde ciddi etkilere yola açmaktadır. Arıları, yarasaları etkilemektedir. Dünyada RES Sendromu olarak yeni bir hastalık tanılanmıştır. RES pervanelerinin gölge etkisi gibi etkiler hem insan hem de diğer canlılar üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Ses, parlaklık ve gölge etkisinin zaman içinde insanların çıldırmasına varan etkileri olduğu tartışılmaktadır. Ayrıca pervanelerin kanatlarının açılan yollarda ve etraflarındaki toprak alanlarda tozumaya yol açtığı da bilinmektedir. Hacıaslanlar, Çamcı, Dereli ve Yaşyer Köylerimiz projeye yakınlıkları nedeniyle bu projeden etkilenecek köylerdir. Yaşyer köyü için bu tehlike çok daha yakıcı bir öneme sahiptir.
Projenin yaz mevsiminde nemi süpüren Poyrazı kırıcı etkisiyle körfezde nem ve sıcaklık artışına yol açması kaçınılmazdır. Bu durum zeytin üretimi ve diğer tarımsal faaliyetleri olumsuz etkileyecektir. İnsanlar için de yaşamı zorlaştıracaktır. Ayrıca, bölgede yaşayan ve ormandan kestane, mantar toplayan yerel halk bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Eybek dağı Kazdağı silsilesi içinde doğa sporları ve doğa turizmi için oldukça önemlidir ve yürüyüş grupları için çok önemlidir.
Enerji yatırımlarına gerekçe göstermek için “Enerji İhtiyacımız Var” sözü doğru değildir. Kurulu gücümüz: 2018 sonu itibarıyla, 88,5 bin MW.dır. 2018’de Kullanılan enerji: 46,2 bin mw. Kurulu gücümüz 2019 sonu itibarıyla daha da artmış ve 91,3 bin MW. olmuştur. Üretim kapasitesi: 427.741 Mwh, brüt talep: 304. 166 MWh. dır. Bu rakamlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ve TEİAŞ’ın web sayfalarından alınmıştır.
https://www.teias.gov.tr/…/turkiye-elektrik-uretim…
Halihazırda 2028 yılı için bile fazla kurucu gücümüz vardır.
Öncelikle enerji tasarrufu, enerji verimliliği gibi uygulamaların yapılması gerekir. Bu durumda enerji ihtiyacı daha da azalacaktır. Hatlardaki kayıp kaçağın önlenmesi ile de kurulu güç daha da verimli kullanılabilecektir. İklim değişikliğine yol açan fosil yakıt kullanılarak gerçekleştirilen termik santralların kapatılması gerektiği gerçeğiyle, güneş ve rüzgardan yararlanılarak yenilenebilir enerji üretimi bizlerin de desteklediği bir enerji şeklidir ancak uygulamanın ve yer seçiminin doğru olması gerekir. Enerji yatırımlarının doğayı tahrip etmemesi ve rant odaklı olmaması, gereken enerjinin Almanya, Danimarka gibi ülkelerde olduğu gibi yerel yönetimlerin ve halkın katılacağı kooperatifler aracılığıyla üretilmesi en doğru yoldur. Almanya’da olduğu gibi güneş enerji sistemlerinde çatı uygulamalarına geçilmesi oldukça yararlı olacaktır. Ne yazık ki ülkemizde yenilenebilir enerji yatırımları da özellikle yabancı sermayeli şirketler aracılığıyla ranta ve talana dönüştürülmüştür ve ekolojik sisteme zarar veren uygulamalarla karşı karşıya kalmaktayız.
Yer seçimindeki yanlış uygulamalar ve fazla sayıda türbin nedeniyle bugüne kadar Karaburun, Çeşme, Urla ve Bodrum civarlarında gerçekleştirilen RES projeleri çevreye verdiği zararlar nedeniyle tepkilere neden olmuştur. Söz konusu bölgeye yapılan ziyaretlerde, bölge halkının şikayet ve rahatsızlıklarına ve en bakir alanlarda açılan yollar ve türbin kurulum alanlarında gerçekleştirilen inşaat faaliyetleri ile söz konusu bölgelerde gerçekleşen ekolojik yıkımlara tanık olunmuştur.
150 megawat kurulu güce sahip olan Duygu RES Projesinde de oldukça büyük tribünlerin kullanılacağı görülmekte olup bu tribünlerin taşınması için de geniş yolların inşa edilmesi gerektiği açıktır. Projeye göre 37’si 4 Megawat, 3’ü de 0,9 Megawat gücünde olmak üzere 40 türbin yapılacaktır. 4 mw’lık türbinlerin rotor çapları 127 m., rotor göbek yüksekliği 116 m-135 m arasındadır. Bu büyüklükteki türbinlerin taşınması için 25 km uzunluğunda 6 metre genişliğinde yeni yol yapılacak, 11 km. eski yol da genişletilecektir.
Yollar ve tribün kurulum alanlarında yapılacak kesim ve inşaat faaliyetleri nedeniyle bölgenin eşsiz ekosistemi etkilenecektir. ÇED dosyasına göre projenin işletmeye alınması ile birlikte 225.400 m2 (22,54 ha) alan kullanımı söz konusu olacaktır. Dosyaya göre 40 adet türbinden 7 adedi tarım alanında, 33 adedi orman alanındadır. Tarım alanları için acele kamulaştırma yapılacağı ve tarım dışı kullanım izni alınacağı, meralar için statü değişikliğine gidileceği, ormanlık alan için de ilgili idareden tahsis alınacağı belirtilmektedir. Acele kamulaştırmalarla köylünün elinden arazilerinin alınacak olması ve bu alanlarda tarım yapılamaz hale gelmesi, meralarının ellerinden alınması bölgedeki tarımsal ve hayvancılık faaliyetine olumsuz etki edecektir ve yörede hoşnutsuzluk yaratacaktır.
Duygu RES Projesinin kurulması planlanan EYBEK Dağı ve civarı, Edremit Körfezi için oldukça önemli özelliklere sahiptir. Bölgenin akciğeridir. Proje alanı yer seçimi yanlıştır. Projenin burada gerçekleştirilmesi, bölgede ciddi tepkilere yol açmaktadır. (Kaynak: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği)