Ne kötü ve üzücü bir tanımlama aslında bir hakim için bu:
Türkiye böyle tanıdı o hakimi.
“Etek ölçen hakim”
Oysa evveliyatı vardı, Balıkesir’de avukata yumruk atmıştı.
Geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Av. Muzaffer Zeybek’e kürsüden inip bir anda yumruk atmış ve sonra hakkında soruşturma açılmıştı.
Zaten o soruşturmalar var ya..
Hep açılır açılır açıldığıyla kalır…
Soruşturma açılıp Kartal Adliyesi’ne tayin etmişti HSK.
Tayinin amacı “soruşturmanın selameti” idi..
Bu da klasik gerekçe zaten, hep soruşturmanın selameti amaçlanır bu tayinlerle.
İşte avukata yumruk atıp hakkında açılan soruşturmanın selameti için Kartal’a tayin edilen hakim, bu kez bir bayan avukatın etek boyuna kafayı takmıştı.
Etek boyu tabii ki yumruktan daha ilginç olduğu için ve de olay Balıkesir yerine İstanbul’da yaşandığı için bu kez gündeme daha bir “cuk” oturdu!
Balıkesir’den tayin çıkaran HSK bu kez o hakimi açığa aldı.
Ancak meğerse 24 Ekim’de görevine iade edilmiş.
Soruşturmanın selameti için açığa alan HSK, bu kez soruşturmaya konu eylemlerin göreve devam etmesine engel teşkil etmediğine kanaat getirerek(!) hakim hakkındaki görevden uzaklaştırma kararını kaldırmış.
Amma velakin bitmeyen soruşturmalar var ya…
Soruşturmanın selameti için kendisini Gebze Hakimi olarak görevlendirmiş.
Ne soruşturmaymış…
Nasıl bir soruşturma selameti imiş…
Tayin tayin üstüne…
Vukuat vukuat üstüne…
Bir hakimin kararlarıyla konuşması yerine kamuoyunun gündemine bu tip olaylarla gelmesi yargı açısından ne de acı bir tablodur.
HSK, en azından görevden uzaklaştırma kararını kaldırmayabilirdi.
Yani bir hakimin kürsüden inip avukata yumruk atması normal…
Hakimin duruşma dışında etek boyuna kafayı takması normal…
Bunları yapan hakimin göreve devamına engel bir hal yok…
HSK öyle diyor çünkü, engel bir hal olmadığı için göreve iade ediyor.
Peki soralım o zaman, bir hakim için hangi hareket anormal?
Ne zaman hakimin hareketini anormal addedeceğiz?
Hakimin yumruğu normalse avukat da hakim yumruklasa duruşma sırasında o da normal mi sayılacak?
Duruşma yaparken(!) kahvesini içen hakime karşı avukat da veya duruşmanın tarafı sade vatandaş da aynı anda kahve içmek isterse?..
Ne normal?
Ne anormal?
Soruşturmalar açılıyor ya…
Açılıp açılıp selamet de aranıyor…
Peki netice ne oluyor?..
En iyi anketlerde yargıya güvenmeyenlerin oranı yüzde 68 çıkıyor..
En olumlusu bu.
Gerisini kim düşünsün?
HSK?
Adalet Bakanlığı?
Soruşturmanın selameti zıp zıp bir oradan bir buraya tayine dönmüşken…
Yargının selamati ne olacak; biraz da oraya baksak!
