Balıkesir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, süt ve etteki kısır döngüye dikkat çekerken, şu an gelinen noktada üretici ile hayvancılık işletmelerinin para kazanmaktan ziyade ayakta kalmaya çalıştığını vurguladı. Çeşitli önerilerde bulunan Tanrıkulu, “ Süt ve besi hayvancılığının ülkemiz genelinde yaşamış olduğu ve geçmiş yıllarda da benzerlerini gördüğümüz bu kısır döngüden acilen çıkması gerekmektedir. Ülke olarak hayvansal üretimde kendi kendimize yeter bir konuma gelmek zorundayız.” dedi.
Ülkemizde üretilen sütün fiyatının Gıda Komitesi’nin görüşü alınarak Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından kamuoyuna açıklandığını anımsatan Tanrıkulu, “Mevcut çiğ süt fiyatı Ulusal Süt Konseyi’ nin 15 Kasım 2019 – 31 Aralık 2020 tarihleri arası için belirlediği fiyat 2,30 ₺ (kg) dır. Gıda Komitesinin önderliğinde, Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını güncelleyeceği zaman içerisinde akademisyen, sanayici ve birlik başkanlarının yer aldığı 12 kişilik heyetin sunacağı görüş ve oy ile belirlemektedir. Maalesef bu 12 kişilik Yönetim Kurulunun 9 kişisi hayvansal üretim ile ilgili bir iştiraki söz konusu değildir. Bu konseyin belirlediği fiyat referans bir fiyat olup bu fiyatın altında dahi süt satılabilmektedir.Aslında Ulusal Süt Konseyi’nin amacı reel süt fiyatını belirlemek, yeri geldiğinde fon oluşturup piyasayı regüle etmek olmalıdır ” dedi.
“HAYVANSAL GIDA STRATEJİK ÖNEME SAHİP”
Pandemi süreci ile birlikte hayvansal gıdanın öneminin çok daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Tanrıkulu açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“15 Kasım 2019 tarihinden bu yana Dünya’nın ve ülkemizin yaşamış olduğu pandemi süreci ülke ekonomilerini zor durumda bıraktığı aşikârdır. Sokağa çıkma yasaklarını yaşadığımız süreçte toplumun tüketim ihtiyaçları sıralamasında birinci sırayı gıda ürünleri, özellikle de hayvansal gıda ürünlerine talep ciddi oranda artmıştır. Bu süreç ülkemizde de hayvansal gıdanın ne kadar stratejik bir üretim olduğunu bizlere göstermiştir.”
“YEM VE GİRDİ FİYATLARI YÜKSELDİ, SÜT FİYATI AYNI KALDI”
Bir hayvancılık işletmesinde gider kalemlerinde en büyük payı %70 oranında kaba ve kesif yem giderlerinin oluşturduğunu belirten Tanrıkulu, ” Özellikle kesif yem yapımında ithal hammadde kullanılmasından dolayı kurda olan bir oynama fiyatların değişmesine sebep olmaktadır. 2019 Ekim ayı dolar kuru 5,80 ₺ iken belirlenen referans çiğ süt değeri yaklaşık bir yıldır sabit kalmıştır. Bugün itibari ile kurda %35 lik, kesif yemde ise %40’ lara varan fiyat artışı söz konusudur. Yem ve diğer girdi maliyetlerinin bu kadar yükseldiği bir ortamda süt fiyatının hala aynı kalması hayvansal üretimi ciddi manada içinden çıkılamaz ve sürdürülemez bir hale getirmiştir. Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanlığımız hayvansal desteklemeler kapsamında süte destek verse de bu yetersiz kalmaktadır.” dedi.
“KIRMIZI ETTE DE DURUM FARKLI DEĞİL”
“Kırmızı et üretimi yapan besi hayvancılığı işletmelerinde de durum pekte farklı değildir. Üç – dört ay öncesine kadar 40,00₺ olan dana karkas et fiyatı maalesef 34,00₺ na kadar gerilemiştir. Şu an gelinen noktada hayvancılık işletmeleri para kazanmaktan ziyade ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu anlattığımız tabloya baktığımızda bir yıl önce belirlenmiş bir fiyatın hala devam ediyor olması bazı işletmelerin kapanmasına, bazı işletmelerin de kapasitelerini düşürmesine neden olmuştur.”
KISIR DÖNGÜ
“Süt ve besi hayvancılığının ülkemiz genelinde yaşamış olduğu ve geçmiş yıllarda da benzerlerini gördüğümüz bu kısır döngüden acilen çıkması gerekmektedir. Ülke olarak hayvansal üretimde kendi kendimize yeter bir konuma gelmek zorundayız. Kısır döngüden varmak istediğimiz konu şudur. Süt ve et fiyatı üreticinin aleyhine bir duruma geldiğinde üretici elindeki damızlık hayvan varlığını azaltmakta, bunun neticesinde ülke hayvansal gıda ihtiyaçlarını karşılayamaz konuma geldiğinde fiyatlar hızla yükselmekte, bu yükselen fiyatları da dengelemek adına canlı hayvan ve ürün ithal ederek ülke kaynaklarını rasyonel kullanamamaktayız”
“FİYATI ÜRETİCİNİN BELİRLEYEMEMESİ KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİL”
“Ticarette herhangi bir ürünün fiyatını üreten kişi yani üreticinin kendisi belirlemektedir. Ancak süt ve et üretiminde fiyatı üretici belirleyememektedir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Üreticinin ürün fiyatı bir kurum tarafından nasıl belirleniyorsa, aynı şekilde yem fiyatının da bir kurum tarafından belirlenmesini arzu edilmektedir.
Üretici hiçbir zaman et ve süt fiyatının çok artmasını istememektedir. İşletmesini sürdürebilecek bir fiyat arzu etmekte ve bu fiyatın piyasa şartlarına göre düzenli regüle edilmesini istemektedir. Buradaki kıstas da süt/yem paritesi (1 – 1,5) ve et/yem paritesi olmalıdır.”
BALIKESİR HAYVANCILIĞI İÇİN ÖNERİLER
“İlimiz özeline değinecek olursak, Türkiye küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkta söz sahibi olmaya devam edeceksek ilimiz hayvancılığının temel taşı olan küçük aile tipi işletmeleri üretimin içerisinde tutmaya çaba sarf etmeliyiz. İlgili kurum, kuruluş ve STK’lardan oluşan çalışma komisyonları kurulmalı, üreticiye katkı sağlayacak mikro çalışmaların ivedilikle yapılması gerekmektedir. Balıkesir Veteriner Hekimleri Odası olarak ilimiz hayvancılığına her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyunun saygılarımızla bilmesini isteriz.” (balikesir24saat.com)
Sitemizde yayımlanan haberlerin telif hakları balikesir24saat’e aittir. İzin almadan, kaynak göstermeden yayınlanamaz.