Üç Aralık Dünya Engelliler Günü
Birkaç demeç, birkaç etkinlik, üst perdeden atılan cağızlı ceğizli nutuklar. Sonra? Sonrası yok…
Gözlerini bantlayıp görme engellilerin yürüme zorluklarına dikkat çekmekle sorun çözülmüyor. Engellilerin daha kolay yürüyebilmelerini, toplu taşıma araçlarına rahat binebilmelerini sağlamadan, kaldırımları rahatça yürüyebilecekleri alanlar haline getirmeden yaptıklarınız bir işe yaramıyor…
Engellilerin sorunlarını kim çözecek?
Başında “Sosyal” yazan devlet…
Devlet yasa gereği istihdam etmesi gereken 60 bin engellinin sadece 20 binini istihdam ediyorsa ondan bir şeyler beklemenin bir anlamı var mı?
Hele de SMA lı çocuklar ölüme terk edilirken…
Devletin tepesi SMA’lı çocuklara ilgisiz kalınca, devletin kolluk gücü de çocuğu gözünün önünde gün gün ölüme giden anlara babalara; “Demogoji yapma” der…
Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon engelli var ve bunların büyük bölümü alt ve orta gelir gurubundan.
Ne istiyor engelliler?
Fırsat eşitliği, erişebilirlik, çalışma hayatı, sağlık gibi engellilerin en çok zorlandığı alanlarda engelsizlerle aynı koşullarda yaşamak istiyorlar…
Yani nefes almak, bir sevinci, bir üzüntüyü paylaşabilmek istiyorlar.
Kendilerine değer verilsin istiyorlar…
Mutlu olma haklarına erişmek istiyorlar…
Yıllardır gençliğin örgütlenmesiyle ilgili araştırmalar yaparım. Üniversitelerin çalışmalarını takip ederim… Maalesef bir adım ilerleme yok…Öğrencisi, işçisi, köylüsü, engellisi, işsizi, taşeronda çalışanı çok büyük bir bölümü kendi halinde.
Gençler bize gelmiyor demek sorunun çözümünü bilmiyorum demektir.
Gençler size gelmiyorsa siz onlara gidin. Özellikle de engelli gençlere gidin. Sadece dost olmaya çalışın. Ara ara ziyaret edin. Evden çıkamıyorsa dışarıda yapılacak işlerine yardımcı olun. Doğum gününü kutlayın. Bedeni engelli olsa da zihninin engelli olmadığını fikirlerinden yararlanmak istediğinizi hissettirin. Kesinlikle bunu bir görev olarak yapmadığınızdan içinizden gelerek yaptığınızdan şüphe etmemesini sağlayın. Onunla ülke sorunlarıyla ilgili tartışın. Size göre yanlış da olsa düşüncelerine önem verin. Güvenini kazanın ve asla onu partinize davet etmeyin. Etmeyin ki, kendisiyle siyasi çıkar için ilgilenmediğinize gerçekten dost olarak ilgilendiğinize inansın size güvensin. Güveni kazanmak çok zor, kaybetmekse çok kolaydır…
Önemli olan partiye üye yapmak değil dostluğunu kazanmaktır…
Bu çalışma size engelli gencin ailesi, akrabaları, hatta arkadaşlarıyla da ilişkiye geçmenizi sağlayacaktır…
03 Aralık 2020 Engelliler Gününde başta gençler olmak üzere; çağdaş, eşitlikçi, demokrat, cumhuriyetçiyim diyen herkese çağrımdır…
Bir engelliyle dost olun…
