Sevgili okurlarım, merhaba. Çok severek yaptığım bir röportaj ile karşınızdayım. İşin mutfağından yetişen, kendine güvenen, kendini bilen, sınırlarını aşan bir fotoğraf sanatçısı sevgili Özge Oduncu… Çalışmalarını büyük bir ilgi ve beğeniyle takip ediyordum. Bu keyifli röportajımız ile de zekâsına, vizyonuna, işine olan tutkusuna hayran kaldım. Sağ olsun sevgili Özge hanım, beni kırmadı. Yoğun iş temposuna rağmen zaman ayırması büyük bir incelik oldu. Ve sıra artık sizlerin de kendisiyle tanışmanıza geldi. İşte karşınızda Özge Oduncu ve fotoğraf dünyası…
Özge Oduncu kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?
1983 yılında, Manisa’nın Soma ilçesinde doğdum. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar, Grafik ve Tasarımı bölümü mezunuyum. İstanbul’da resmi gazete ve kuruluşlarda foto muhabirliği ve editör yardımcılığı yaptım. Edremit’te ikamet edip kendi adıma kurduğum düğün dış çekimi fotoğrafçılığı yapmaya devam ediyorum.
İlk fotoğraf makinesini ne zaman elinize aldınız? Neden fotoğrafçı oldunuz?
İlk fotoğraf makinesini lise yıllarında elime aldım. Kompakt bir makineydi. Ve bütün arkadaşlarımı çekmeye başladım. O yıllarda sadece negatif filmler vardı. Harçlıklarımı biriktirip sürekli negatif filmler alıyordum. Tab ettirdiğim fotoğrafları gördükçe daha farklı karelere yönelmeye başladım. Bu bende bir tutku olmaya başladı.
Güzel sanatların bütün dallarıyla yakından ilgiliydim. Hepsini elimden geldiğince deneme şansım oldu. Bu şekilde hayatımın nasıl yön alacağını da anlamış oldum. Resim de iyi olduğumu fark edince üniversite tercihimi bu yönde yaptım. Büyük bir şans olarak görüyorum. Çünkü sevdiğim iki sanatı aynı bölümde alıyordum hem resim, hem fotoğraf…
Mezun olduktan sonra İstanbul’da resmi gazetede işe başladım. Foto muhabiri oldum. Haber fotoğrafları çekerek o anları ölümsüz kıldım. Büyük bir heyecan ve başarıdır bu benim için. Daha sonra işin mutfağına editör yardımcılığı görevine geçtim.
Bu benim için dönüm noktası oldu. Gazeteye dünyanın dört bir köşesindeki foto muhabirlerinden gelen fotoğrafları görmem, fotoğraf gözümü geliştirdi. Artık fotoğrafları farklı bir bakış açısıyla görüyor ve hikâyeleriyle okuyordum. Ve fotoğraf hayatımın tutkusu haline gelmişti.
Onca konu arasında neden düğün fotoğrafçılığı?
Haber fotoğrafı çeken ve sadece o anları ölümsüzleştiren biri olarak düğün fotoğrafı çekmek beni ilk başlarda biraz zorladı. Düşünsenize grev yapan protestocuları, arbede anlarını yakalamaya çalışırken güzel bir gelin ve jilet gibi bir damat karşınızda duruyor. Size ne yapmaları gerektiğini soruyor.
Bu fotoğrafın başka bir bakış açısı her şey hali hazır. Gerisi senin yaratıcılığına ve hayal gücüne kalmış. Hareket halinden çıkıp mizansenin güzelliğini keşfediyorsunuz. Nasıl bakacağına, nasıl duracağına artık siz karar veriyorsunuz. Her gün ayrı aşk hikâyeleri dinliyor, çok farklı şehirlerden insanlarla tanışıyorsunuz. Onların hayata attıkları ilk adımda en mutlu ve özel anlarını paylaşıyorsunuz. Bu inanılmaz bir duygu ve beni çok mutlu ediyor.
Fotoğraflarınızı ve tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Fotoğrafın olmadığı bir dünya, zihinlerimizi açan ve tutkuyu ifade eden ışık ve renk yoksa her şey anlamsız olacaktır. Benim tarzım, moda ile yaratıcı ışığın dokunuşuyla, foto muhabirliği ve güzel sanatlar fotoğrafçılığı arasındaki muhteşem kombinasyondur. Fotoğraflarım ışık, renk, siyah-beyaz ve eski fotoğraflar, yaratıcı bakış açısı ve tabii ki en önemlisi, çektiğim insanların kişiliğinden ilham alıyor.
En çok beğendiğiniz dış çekim mekânları neresi? Mekân seçimi nasıl oluyor?
Rüzgârda sallanan ağaçlar, sonsuzluğa uzanan yeşil ovalar, masmavi bir deniz… Kısacası yaratıcı ışığın olduğu her yer bana ilham veriyor. Tabi bulunduğumuz bölgede fotoğraf çekimi konusunda oldukça şanslıyız. Çiftlerimizin hayalleri ve istekleri doğrultusunda çekim mekânına birlikte karar veriyoruz.
Bir çekim gününüz nasıl geçiyor? Hazırlık ve planlama aşamasında neler yapıyorsunuz?
Çekim öncesinde hazırlıklarla ilgili bilgileri paylaşıyoruz. Yanlarında ne getirmeleri gerektiği, nasıl rahat edecekleri konusunda önerilerde bulunuyoruz. Belirlediğimiz saatte buluşup birlikte hareket ediyoruz. Çekim mekânına daha önceden karar verdiğimiz için planlı programlı ilerleyip çiftçimizin enerjisini fazla düşürmeden keyifli bir gün geçirmelerini sağlıyoruz.
Düğün fotoğraflarında son trendler neler? Siz hangisini tercih ediyorsunuz?
Benim de çok sevdiğim sadelik ve zariflik son zamanlarda ön planda. Artık kabarık prenses model gelinlikler yerine daha sade “Helen” ve “A Kesim” gelinlikler tercih ediliyor. Çıkarılabilir parçalarla iki farklı tasarım haline dönüşebilen tasarımlar, markaların 2021 gelinlik koleksiyonlarında sıklıkla yer buluyor. Gelin saçında uçuşan dalgalar, dağınık ve salaş topuz modelleri… Tesettürlü gelinlerimiz için ise başlarını rahat oynatabilecekleri ve yüz şekillerine uygun tasarımlar en sevdiklerimiz.
Kendi yüz hatlarınıza uygun, abartıdan uzak, soft tonlarda yapılan makyaj fotoğraf çekimi için en önemli unsurlardan biridir. Gelin çiçeği olarak daha büyük ve pastel tonlarda dikkat çekici buketler tavsiye ediyoruz. Damatlık konusunda ise siyahın asaletini es geçemeyiz. Fakat modaya uygun fit kesim renkli damatlıklar da tercih edilebilir.
Tabi her şeyden önemlisi ise çiftlerimizin birbirleriyle olan uyumu… Ne kadar özgür olurlarsa fotoğrafları da yıllarca eskimeyecek özgünlükte oluyor.
Sizinle çalışmak isteyen çiftler, düğün günlerinden ne kadar süre önce sizinle iletişime geçmeli? Size nasıl ulaşabilirler?
Düğün tarihini almış çiftlerimiz bizimle hemen iletişime geçip günlerini ayırtabilirler. Erken yapılan planlama sayesinde çok önem verdikleri fotoğraf çekim gününü rezerve etmiş olurlar. Bizlere web sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirler.
Çekim öncesinde beraber çalıştığınız çiftlere ne gibi önerilerde bulunuyorsunuz?
Bu özel günü yıllarca hayal eden çiftlerimize önerilerimiz şunlar oluyor; öncelikle fotoğraf çekimlerini düğün öncesi ya da sonrası yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü düğünden farklı bir günde yapacağımız çekimler stresten uzak ve daha geniş bir zaman aralığına sahip oluyor. Birden fazla mekânda rahat bir çekim gerçekleştirebiliyoruz.
Çiftlerimize gelinlik modeli seçimi, saç ve makyaj, çekimde kullanacakları aksesuarların seçimi ve çekim mekânları seçimi konularında tavsiyelerde bulunuyoruz. Hatta çekim öncesi karınlarının aç olmaması konusunda uyarıda bulunuyoruz. Çünkü çekim günü pozitif ve enerji dolu olmaları bizim için çok önemli. Çekim öncesinde çiftlerimiz ile yaptığımız fikir alış verişleri sayesinde oluşabilecek olumsuzlukları en aza indiriyoruz. Böylece keyifli bir gün geçiriyoruz.
İnsanların en özel anlarına fotoğraflarınızla eşlik ediyorsunuz. Bu size neler hissettiriyor?
Bazı hayaller vardır küçüklüğümüzden beri var olan, içgüdüsel olarak herkesin kurduğu o ortak hayal… Yakışıklı bir prens, güzel bir prenses, mutlu bir yuva ve bu hayalin en başında masallardaki gibi bir düğün. Ve siz bu hayalleri ölümsüzleştiren süper kahraman oluyorsunuz. Heyecanlarını paylaşıyorsunuz. Gelecekteki hayallerini dinliyorsunuz. Ne kadar mutlu olduklarını görüyorsunuz. Sadece deklanşörün arkasından bakıp o anları ölümsüzleştirmiyorsunuz. Her karede ayrı bir hikâyeye yer veriyorsunuz. Siz fotoğraflara baktığınızda sadece gelin ve damat görüyorsunuz. Ama ben baktığımda bana hikâyeler anlatan kareler görüyorum.
Neden sizi tercih etsinler?
Yıllar sonra fotoğraflarına baktıklarında sadece iyi çekilmiş fotoğraflar görmeyecekler. O anlarda ne kadar keyif aldıklarını ve eğlendiklerini de hatırlayacaklar. Çekimlerimiz sıradanlıktan uzak, sanki birlikte dostça bir geziye çıkmış gibi içten, sıcak ve samimi bir ortamda geçiyor. Hem kaliteli fotoğraflar için hem de keyifli bir gün geçirmek isteyen çiftlerimiz bizi tercih edebilirler.