Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu(İKK) Sekreteri ve Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, 1 Eylül Barış Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “En az hava kadar, su kadar barışa ihtiyacımız var.” derken, bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak savaşların ve silahların sustuğu, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istediklerini vurguladı. Dikici, eşitlikten, özgürlükten, adaletten yana tüm insanları, barış umudunu büyütmeye çağırdı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini de anımsatan TMMOB Balıkesir İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici’nin açıklaması şöyle:
“En az hava kadar, su kadar barışa ihtiyacımız var. Dünyanın her yerinde savaşların hüküm sürdüğü düşünülecek olursa Dünya Barış Günü, insanlığın kaybettiği en büyük değere yakılan ağıttır. Barış; huzur, güven, güvence, adalet, eşitlik, toplumsal uzlaşı gibi değerleri içinde barındıran bir yaşam şeklidir.2021 yılında barışı savunmanın ön koşulu, bağımsızlığı savunmak, gericiliğe ve her türlü ırkçı milliyetçiliğe karşı çıkmaktır.
Anayasal ve yasal sistemin evrensel insan hakları ve demokratik standartlara uygun hale getirilmesi, bağımsız ve tarafsız yargı ilkesine uygun yapılanmaya gidilmesi, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, herkesin özgürce düşüneceği ve bunu ifade edebileceği koşulların yaratılması ve dünya barışının sağlanması ve korunması için atılan adımlardan birisi olan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini önsöz olarak dikkate alan; ‘Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ temel hak ve özgürlüklere saygılı, hukukun üstünlüğüne dayalı demokrasiyi kurmayı başarmış devletlerin temel yasası olmuştur.”
“SAVAŞLARIN SONU GELMİYOR, BARIŞA İHTİYAÇ ARTIYOR”
“Emperyalist güçlerin tüm dünyayı tahakküm altına alma hırsı ve enerji kaynaklarını kontrol etme arzusu, savaşların, şiddetin ve yıkımın en büyük nedenidir. Yaşanan çatışmalar, patlayan bombalar nedeniyle her gün yüzlerce insan ölüyor, binlercesi yaralanıyor. Milyonlarca insan yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kalıyor. Savaşın yarattığı şiddet ve düşmanlık, dünyanın her yerini savaş alanı, dünyada yaşayan herkesi savaşın hedefi haline getiriyor. Dünyanın bir yerinde savaş yaşanıyorsa, dünyanın her yerinde savaşın etkileri görülüyor. Yaşanan onca acıya rağmen savaşların sonunun gelmiyor olması, barışa olan ihtiyacımızı her geçen gün daha da arttırıyor. Başta Afganistan, Suriye, Yemen ve Etiyopya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde savaş ve çatışmalar en kanlı biçimiyle devam ediyor. Ve Dünya Barış Günü, bu savaşlar, katliamlar ve silahların gölgesinde kutlanıyor. Ve insanlığın savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya duyduğu derin özlem her geçen gün artıyor.
Ülkemiz, savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyada ve uzun yıllar boyunca komşu ülkelerde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıklarıyız. Bu ülkelerdeki insanların barış ve dünya kardeşliğine olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası olmaya devam ediyor. Sonucu ne olursa olsun kazananı daima emperyalist odaklar, kaybedeni ise yoksul insanları olan bu savaşlardan artık bıktık ve yorulduk. Barışa ve kardeşliğe olan özlemimiz ve ihtiyacımız her geçen gün katlanarak büyüyor.
Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak bizler, savaşların ve silahların sustuğu, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istiyoruz, farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde kardeşçe yaşayabildiği bir ülke istiyoruz. Eşitlikten, özgürlükten, adaletten yana tüm insanları, barış umudunu büyütmeye çağırıyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günümüz kutlu olsun!.. ” (balikesir24saat.com)