featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. EMEKLİ KOCA SENDROMU

EMEKLİ KOCA SENDROMU

Japonya’da bir psikiyatrist, depresyon, ciltte döküntü, ülser, astım, yüksek tansiyon gibi şikâyetleri olan kadın danışanlarına Emekli Koca Sendromu (EKS) teşhisi koyup, genellikle antidepresan ilaç tedavisi ve psikoterapi öneriyormuş.

Psikiyatrist bu rahatsızlığı; yaklaşık on yıllık bir süreç içinde benzeri şikâyetlerle kendisine başvuran orta yaş sonrası kadınların, kocalarının emekli olduktan sonra başlayan rahatsızlıklarını incelerken keşfetmiş.

Konuyu ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde pek de farklı olmadığını görüyoruz. Zira benzeri şikâyetlerin yanında çok daha fazlası var bizim kadınlarımızda.

Emeklilik, psikolojik ve ekonomik açıdan uyum sağlanması zor bir süreçtir. Ülkemizde sabah işe gitmeye akşam ve akşam saatlerinde eve dönmeye alışmış yeni emeklilerin, “Artık bir işe yaramıyorum” hissine kapılması yardım almadan kolaylıkla atlatacakları bir durum değildir.

Belki zamanla yeni yaşam koşullarına alışılabilirler. Ancak yaş aldıkça hissettikleri boşluk ve fark ettikleri eksiklik duygusuna alışmaları zor oluyor. Hele de yaşıtları birer birer azalmaya başlayınca…

Sosyal yaşamı hareketsiz olan; televizyon izlemek, kitap okumak, yürüyüş yapmak gibi alışkanlıkları da olmayan denetçi bir arkadaşımın, emekli olduktan sonra her sabah takım elbisesini giyip kahvaltı masasına oturmasını ve ardından evin her bir tarafında teftiş yapmasını çok iyi anlayabiliyorum bu yüzden.

Emekli olan kadınlar erkeklere nazaran, sosyal sorumluluk projelerinde görev alarak veya motive eden hobiler edinerek sosyal yaşamın içinde denge kurup bu süreci daha iyi yönetebiliyorlar.

Yıllar önce, yoğun ve hareketli geçen iş ve sosyal yaşamlarına rağmen evliliklerini de başarıyla yürüten bir çift tanımıştım. Önce kadın emekli oldu ve bir süre, tamamen kendisine ait olan zamanını yönetmekte zorlandı.

İlk zamanlarda ev işleri ile geçen günlük rutinine gün geçtikçe onu mutlu eden uğraşılar ekledi ve kısa zamanda dolu dolu geçirdiği günlerinin ona yetmediğinden bahsetmeye başladı.

Birkaç yıl sonra emekli olan kocası ise hayatını yeniden yapılandıramadığı için bocaladı. Adamın emeklilik sonrası farklı bir kişiliğe bürünmesi ve davranışları ile kadının dayanma sınırını zorlaması, çiftin birbirinden uzaklaşmasına sebep oldu.

Her şeye mızmızlanan, hiçbir şeyden keyif alamayan adam, kadının hayatına da müdahale etmeye başladı. “Ne gerek var?” “Gidip ne yapacaksın?” “Boş ver sonra yaparsın” gibi itirazlarla onun da huzurunu bozunca şimdi sadece alışkanlığa dönüşen yaşamlarını aynı evde ayrı odalarda iki ev arkadaşı gibi sürdürüyorlar.

Aslında milyonlarca çift var yaşamlarını bu şekilde sürdüren ya da ayrılıkla sonlandıran. Zira kadınlar için isimlendirilmiş olan bu rahatsızlık elbette erkekler içinde geçerli olabilir.

Önemli olan emeklilik sonrası sosyal hayata uyum sürecinde herkesin kolaylıkla ulaşabileceği ve yeni yaşamını yönetebilmek için destek alabileceği merkezlerin var olması.

Ülkemizde gelişen olumsuz ekonomik şartlar sebebiyle zor geçinen emeklilerimiz, emekli olmadan önce bedelsiz verilecek “Emeklilik sonrası yaşam” semineri ve sonrasında sağlanacak “Psikolojik destek” ile yeni yaşamlarından en uygun faydayı sağlama yollarını öğrenebilirler.

Zira sağlanacak bu katkılar ile emeklilerimizin, emeklilik sürecini herhangi bir sendrom yaşamadan hak ettikleri şekilde daha keyifli sürdürebileceklerini düşünüyorum.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
EMEKLİ KOCA SENDROMU
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!