Balıkesir Demokrasi Platformu (BALDEP) Yürütme Kurulu bugün Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şubesi’nde toplanarak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü hazırlıklarını görüştü, kutlama ile ilgili bilgi verdi…
Yürütme Kurulu adına konuşan Eğitim-İş Şube Başkanı Mustafa Demiralp, ” BALDEP bileşenleri olarak emeğimiz ve iş güvencemize sahip çıkmak için 1 Mayıs çarşamba günü saat 11.00’de Bahçelievler Mahallesi Çarşamba pazarında toplanıp Kuva-yi Milliye Meydanı’na yürüyeceğiz. Meydanda konuşmaların ardından üyemiz, sanatçı Onur Yaman’ın konseri ile etkinliğimiz sürecek. Tüm emekçileri ve demokratik cumhuriyet sevdalılarını bayramımızı birlikte kutlamaya davet ediyoruz” dedi.
1 Mayıs’ın 1890 yılından bu yana 1 Mayıs “Uluslararası İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlandığını anımsatan Demiralp şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye’de AKP’nin iktidarda olduğu 17 yıl, emekçiler açısından en büyük hak kayıplarının yaşandığı dönem olarak tarihe geçmiştir. Ülkenin en değerli ve stratejik kaynakları özelleştirmeler yoluyla uluslararası ve yerli sermayeye peşkeş çekilmiştir. Esnek ve güvencesiz çalışma, taşeronlaştırma uygulamaları hızla yaygınlaşıp, kitlesel işten çıkarmalar sürerken, düşük ücret ve maaş artışlarının dayatıldığı, emeğe yönelik saldırıların çok yönlü olarak hayata geçirildiği bir süreç yaşanmıştır. Siyasi iktidarın, oluşturmak istediği yeni siyasal rejim, emekçi sınıfların sömürüsünü derinleştirmiştir”
“EMEKÇİ PAYINI ALAMIYOR”
“Emekçiler verimlilik ve milli gelir artışından payını alamamaktadır. Bu nedenle gelir dağılımı ülkemizde oldukça bozuktur. Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik diliminin milli gelirden aldığı pay yüzde 6’dır. Buna karşın nüfusun en yüksek yüzde 20’lik grubunun milli gelirden aldığı pay ise yüzde 46’dır.
Bugün halkın büyük bölümü açlık sınırının altında, yoksulluk sınırınınsa çok ama çok uzağında bir yaşam sürdürürken, bir milletvekilinin bir aylık maaşı, asgari ücretlinin bir yıllık maaşına eşittir.
Kamu emekçilerinin iş güvencesinin elinden alınmak istenmesi, taşeronlaştırmanın, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması, işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının giderek ağırlaşmasına yönelik yasal düzenlemeler, kıdem tazminatının yok edilme çabalarına yönelik atılan fiili adımlar sürmektedir.
Sermaye güdümlü iktidarlar eliyle, ülkemizdeki emeğin sömürülmesi düzenine, emekçilerin “Birlik, mücadele ve dayanışma” ruhuyla karşı koyulacağına inanıyoruz. Bu mücadele kazanıldığında;
-Emekçi alın terinin karşılığını alacaktır
-Yoksulluk ve işsizlik yok edilecektir
-Hakça bir paylaşım düzeni kurulacaktır.
-Herkes için güvenceli bir iş, herkes için insanca yaşam hakkı sağlanacaktır.
-Cumhuriyetin laik, demokratik eğitim politikaları yaşama geçirilecektir.
-Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, bizlere emanet ettiği çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyet daima yükselecek, ebediyen yaşayacaktır.
Bütün emekçiler temel hakları ve ekonomik talepleri için birleştiğinde, daha adil ve özgür bir dünyanın kurulacağını, emeğimizi sömürenlerin ise “bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gideceklerini” ve “bu güzelim memlekette hürriyetin en şanlı elbisesiyle elini kolunu sallaya sallaya dolaşacağını” biliyoruz” Coşkun YAMAN (balikesir24saat)