Balıkesir’deki kadınlar “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü”nde bir kez daha meydanlara çıkacak. İstanbul Sözleşmesine bir kez daha sahip çıkacak.
Balıkesir Kadın Dayanışması Grup Sözcüsü Seval Bozkurt, günümüzde kadınların yaşamın her alanında, evlerinde, iş yerlerinde, kamusal alanlarda, şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalmaya devam ettiğini belirtirken, “Şiddete karşı çözümün örgütlü mücadeleden geçtiği bilinciyle, toplumun her kesimini İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi, 6284 sayılı yasanın değiştirilmesi girişimlerinden vazgeçilmesine karşı verdiğimiz örgütlü mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz” dedi.
MİRABEL KARDEŞLERDEN GÜNÜMÜZE
Bozkurt’un açıklaması şöyle:
1960’lı yıllarda Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabel Kardeşler olarak tanınan üç kız kardeş Patria, Minerva ve Maria Teresa, eşleriyle birlikte Trujillo diktatörlüğüne karşı demokrasi ve insan hakları mücadelesi veriyordu. Üç kız kardeş 25 Kasım 1960’da tecavüz edilerek vahşice öldürüldü, cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu.
Mirabel kardeşlerin anısı, özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketleri için diktatörlüğe karşı bir sembol haline geldi. Bu nedenle Birleşmiş Milletler 1999’da, 25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak benimsenmesine karar verdi.
Dünyada giderek güçlenen kadın hareketine, sayısı artan insan hakları savunucularına rağmen günümüzde kadınlar yaşamın her alanında, evlerinde, iş yerlerinde, kamusal alanlarda, şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalmaya devam ediyorlar.
Türkiye’de ise kadına yönelik şiddet her geçen gün artmaktadır. 2003 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken, 2020 yılının ilk dokuz ayında 369 kadın cinayeti işlenmiştir.
Bugün geldiğimiz noktada kadına şiddetin önlenmesinde önemli rolü olan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imza çekmek istemesi kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ülkemiz kadınları adına büyük hayal kırıklığıdır.
“BU SÖZDEN DÖNÜLMEMELİ”
Türkiye, 2011 yılında İstanbul’da imzaya açılan, 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giren “İstanbul Sözleşmesi”ni ilk imzalayan ülkedir. İstanbul Sözleşmesi’nin hedefleri kadınlar ve kız çocuklarının güvenliğini sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve kadınlara yönelik ayrımcılığı ortadan kaldırmaktır.
İstanbul Sözleşmesi Kadınların ve çocukların hayatlarını korumak için verilen bir sözdür. Ne yazık ki hükümet “bu sözden dönmek” istemektedir.
“Bu sözden dönmek” günde en az 3 kadının öldürüldüğü, yılda en az 28.360 çocuk istismarının yaşandığı Türkiye’de kadınları ve çocukları ateşe atmaktır.
6284 sayılı yasada var olan hakların ailenin temel taşlarını oynattığı yönünde yapılan olumsuz açıklamalar, kadın cinayetlerinin hala sıradan bir adli vaka olarak görülmesi, cinsel istismarı yapanın değil, istismara uğrayanın sorgulanması, tecavüzcünün evlilikle aklanmaya çalışılması günümüzün acı veren gerçekleridir.
Birçok kadın derneği, kadın platformunun bir araya gelmesi ve kadın hareketinde aktivist kadınların bireysel katılımlarıyla oluşan “Balıkesir Kadın Dayanışması” olarak; şiddete karşı çözümün örgütlü mücadeleden geçtiği bilinciyle, toplumun her kesimini İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi ve 6284 sayılı yasanın değiştirilmesi girişimlerinden vazgeçilmesine karşı verdiğimiz örgütlü mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz. (balikesir24saat.com)