Elinizde ne var?..
Elinizde telefon, tablet ve bilumum akıllı cihazlar mı var?.
Gözünüzün önünde televizyon ekranı, telefon ekranı, monitör ve bilumum görsel aygıtlar mı var?
Bir kenarda malvarlığınız, tapularınız, aracınız ve mevduatınız mı var?
Kafanızda edinmek istediğiniz eşyalar, mülkler ve cihazlar mı var?
Gündeminizde bildik haberler, bitmeyen sorunlar ve çözülmeyen sorunlar mı var?
Gününüzde sıradan sesler, zorunluluklar ve sorumluluklar mı var?
İçinizde büyüyen bir boşluk mu var yoksa?..
Elinizde ne varsa biraz da ondan ibaretsiniz.
Elinizde ne varsa ondan ibaret olduğunuzun farkında olmadan yaşıyorsunuz.
Elinizden düşürmediğiniz telefonun size iletişim dışında sunduğu sanal ve bir hayli de yalan dünyanın bir parçasısınız.
Gözünüzün önünden ayırmadığınız televizyonun, telefonun ve görsel cihazların size sunduğu dünyanın bir parçası olmaktan yana çok heveslisiniz.
Bir kenarda duran malvarlığınız, aracınız ve mevduatınız sizin kişiliğinizi gösteren birer aynadan ibaret. Onlar arttıkça kişiliğinizden güzel olan ne varsa azalıyor; farkında değilsiniz.
Günün sizin gündeminizi belirlediği haberlerden, sorunlardan ve olaylardan ibaret hayatınız. Size gündem ve sorun olarak sunulmayan haberler, olaylar ve sorunlar umrunuzda bile değil.
Elinizde ne varsa ondan ibaret hayatınız.
Günün ve gündemin size sunduğu olaylara ve haberlere sevinir ya da üzülür oldunuz yıllardır. Kapınızın önünde bir cinayet işlense, haberlerde ya da çok sosyal medyada gündeme düşmeden haberiniz olmayacak. Çünkü kendinize ve hayatınıza körsünüz yıllardır. Gözlerinizi kapatıp size yeni bir dünya sunan gündemin ve çok sosyal bir hayatın parçası oldunuz artık. Toplumsal bir sorun karşısında bile internetten size sunulan imza kampanyalarına imza atmakla o sorun hakkında iyi bir şey yaptığınızı düşünüp rahatlıyorsunuz. Oysa kampanyada size o yalancı iç rahatlığını vermek adına kurgulanmıştı zaten; bilmiyorsunuz. Eviniz güzel, eviniz temiz ve evleriniz son teknoloji belki de ama soluduğunuz havadaki zehir, içtiğiniz sudaki kirlilik ve baktığınız sokaktaki cinayetler, tecavüzler ve haksızlıklar karşısında sadece elinizdeki akıllı cihazlar kadarsınız: Bir cihazdan ibaretsiniz hayatın içinde.
Elinizde ne var sahi?..
Bir kitap, bir dergi, bir tiyatro bileti?..
Ne var elinizde?.
Merhaba diyebileceğiniz güzel insanlar, derdinize koşan insanlar, halinizi hatrınızı soranlar mı?
Neler var elinizde?
Gidebileceğiniz uzaklar, gidemeyeceğiniz bir geçmiş, özgür nefes aldığınız topraklar mı?..
Ne var elinizde?..
İki metrekare toprak mı; mezar diye birgün kazılacak?..
Elinizde ne varsa iyi bakın…
Onlardan ibaret bir hayatınız var.