1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. EĞİTİMDEN EKSİLEN HER HARF, GELECEKTEN ÇALINAN BİR CÜMLEDİR

EĞİTİMDEN EKSİLEN HER HARF, GELECEKTEN ÇALINAN BİR CÜMLEDİR

featured

Bir sabah, sınıfların pencerelerinden içeriye güneş değil, sessizlik süzüldü. Kalemler sessizliğe gömüldü, defterler bir daha açılmamak üzere kapandı.
Tahtadaki tebeşir izleri henüz silinmemişti, ancak kimse dönüp bakmadı. Defterler boş kaldı, kalemler çekmecelerde unuttu kendini.

Oysa her sabah, o sınıflarda yalnızca bilgi değil bir ülkenin yarınları da uyanırdı. Çünkü bir milletin asıl başkenti, kalem tutan parmaklardır.

Bir ülkeye yapılabilecek en sinsi saldırı, tanklarla değil sessizleştirilen okul zilleriyle başlar. Müfredatı anlamsızlaştır, öğretmeni itibarsızlaştır, öğrenciyi umutsuzlaştır… Bunun için silah gerekmez ki.
Zira savaş meydanında alınan yenilgi, sadece o günün kaybıdır. Oysa bilgiye ket vurmak, düşünmeye yas koymaktır. Ve eğitimden alınan bir hak, on yılların, hatta yüzyılların yenilgisine dönüşebilir. Eğitim, bir toplumun ruhudur. Ve ruhu zedelenen bir toplum, sadece beden olarak ayakta kalır. O da ne zamana kadar?

Bir çocuğun zihni, ekilmemiş bir toprak, öğretmen de bu toprağın çiftçisidir. Mürekkep onun yağmuru; kalem sabanın ta kendisidir.

Peki, ya saban kırılmışsa? Ya yağmur bulutları başka yöne savrulmuşsa?

Eğer o toprağa bilgi tohumu düşmez ve ne kadar boş kalırsa, orada o kadar çok cehaletin dikeni yeşerir. İşte bu yüzdendir ki, eğitime yapılan her saldırı bu toprağı çoraklaştırır, geleceğin cümlelerinden bir harfi çalar. Ve zamanla o cümleler anlaşılmaz olur. Nesiller arası bağ kopar. Sadece bilgi değil hayal, umut, hedef de yitip gider.

Bir ülkede okul duvarları çatlıyorsa, aslında devletin temelleri sarsılıyor demektir. O çatlaklardan, önce toplumun vicdanı sızlar. Çünkü bir ülke; yollarla, köprülerle, binalarla değil bilgiyle, bilinçle, karakterle, adaletle ve eğitimle ayakta durur.
Ancak bazen karanlık, ışığı değil ışığın kaynağını hedef alır. Öğretmeni susturur, müfredatı sıradanlaştırır, sınavı şaibeli, bilgiyi değersiz kılar. Öyle ya bu, kurşun sıkmadan öldürmenin en ustaca yoludur. Bir ülkenin susturulan ders ziline ağıt… Yani umudu unutturmak…
Ve sonra ne mi olur?
Çocuklar hayal kurmayı bırakır, soru sormaktan utanır. Öğretmenler, anlattıklarının yankısız kaldığını bilerek tahta başına geçer. Okul, sadece dört duvar ve bir zil sesi olur. Ne bilgi taşar içeri, ne de umut süzülür dışarı. Ve bir ülkenin pencereleri kapanır, içeriye sadece karanlık girer.

Bir nesil düşünün ki okula inançla değil, zorunlulukla gidiyor. Bir öğretmen düşünün ki anlattığı konunun yarını olmadığını biliyor.

Bir okul düşünün ki sadece beton. Ruhu, anlamı, hedefi çalınmış. Bugün okula yalnızca zorunluluktan giden bir nesil, yarın ülkenin rotasını çizecek pusulayı elinde tutamaz. Öğrenmeyen, sorgulamayan, farkında olmayan bireyler, yönünü değil, sadece komutları takip eder.

İşte bu yüzden eğitimden eksilen her harf, gelecekten çalınan bir cümledir. Ve o cümle tamamlanmadıkça, bir ülke hep yarım kalır, bir hayal yarım kalır, bir çocuk susar, bir toplum kendi hikâyesini yazamaz hale gelir… Çünkü çocuğun susturulmuş merakı, geleceğin susturulmuş bilincidir.

Ne yazık ki bu durumun yarınlarda açacağı derin yarayı henüz iliklerimizde hissetmiyoruz. Ancak hissetmediğimiz acı, acının olmadığı anlamına gelmez.
Unutmayın ki! Bir ülkenin sınırlarını koruyan sadece ordu değil, sınıf kapısında sabırla bekleyen öğretmenlerdir aynı zamanda. Çünkü kalem kırıldığında sadece yazı değil, gelecek de susar.

2
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
1
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
EĞİTİMDEN EKSİLEN HER HARF, GELECEKTEN ÇALINAN BİR CÜMLEDİR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!