Son yıllarda adı kadına yönelik şiddet, katliam ve mobbing uygulamaları ile anılan Edremit’te gün geçmiyor ki yeni bir olay yaşanmasın, yeni bir kadın cinayeti işlenmesin. Geçtiğimiz hafta Elif T’nin eski eşi tarafından öldürülmesi sonrası dün de G.S. adlı bir kadının yaşadığı mobbing ve baskılara dayanamayarak intihar teşebbüsünde bulunduğu bildirildi.
Eğitim Sen Edremit İlçe Temsilciliği bir basın açıklaması yaparak, ilçede yaşanan olaylara tepki gösterdi. Açıklamada Edremit’teki kadın cinayetleri ile birlikte Sezen Aksu ve Sedef Kabaş’ın yaşadığı şiddete de dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“Son günlerde ilçemiz kadına yönelik şiddet, mobbing ve kadın katliamları ile anılır oldu Daha geçen hafta Elif T.’nin ölüm haberiyle sarsıldık. Bir markette çalışan Elif, işe giderken önünü kesen ayrı yaşadığı eşi Kamil T. tarafından tabancayla 4 kurşunla öldürüldü. Elif’in yasını tutmadan bu hafta Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanı G.S.’nin intihar haberiyle sarsıldık. Ailesiyle yaptığımız görüşmeye göre Edremit Devlet Hastanesi yoğun bakım servisine alınan G.S’nin bilincinin açık ve taburcu edileceğini öğrendik.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKILMASI KADINLARI KORUMASIZ BIRAKTI”
“Gün geçmiyor ki kadına yönelik taciz, tecavüz, mobbing, katliam olmasın. Peki neden son yıllarda kadına yönelik şiddette büyük bir artış var? Öncelikle belirtelim ki kadına yönelik artan şiddet olaylarının temelinde mevcut iktidarın yürüttüğü politikalar yatıyor. Özellikle İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, şiddet, tehdit, mobbing altındaki kadınları tamamen güvencesiz, korumasız bıraktı. Kadın örgütlerinin, kadın gruplarının, sendikaların, emekten yana güçlerin bütün çağrılarına rağmen İstanbul Sözleşmesinden çıkılması saldırganları cesaretlendirmiştir. Yine son günlerde meclise getirilmek istenen torba yasada yer alan ve medeni kanunda değişikliğe yol açan kamuoyunda ‘nafaka yasası’ olarak bilinen tasarı vb. diğer kadın haklarını geriye götüren, kadını ‘aile’ içine hapsetmek isteyen iktidar anlayışı şiddete temel oluşturuyor, kadını güvencesiz bırakıyor.
2017’de yazdığı bir şarkıdan dolayı ‘dili kesilmek’ istenen Sezen Aksu, bir TV programında kullandığı atasözü nedeniyle sabaha karşı gözaltına alınarak tutuklanan Sedef Kabaş kadına yönelik şiddetin nereye kadar vardığının bir başka göstergesi. Emek düşmanı, kadın düşmanı bu politikalarda amaç; toplumun farklı düşünen, söz söyleyen, eleştiren kesimleri sindirmek, korkutmaktır.
Biz eğitim ve bilim emekçilerinin mücadele örgütü olarak; ülkemizde giderek dozu artan bu şiddet ve baskı ortamına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Enes Kara’nın intihardan önce bize emanet ettiği kız kardeşlerinin korkusuzca yaşayacağı, özgür, demokratik bir ülkeyi kuracağız.” C.Saffet Yılmaz (balikesir24saat.com)