Edremit Ayşe Sıdıka Erke Etnografya Müzesi’nde müzenin piyanosunu akort ederken karşılaşıyoruz Cengiz Molva Bey’le.
Fotoğraf sanatçısı ve müzenin yetkilisi İrfan Koçak piyanonun kullanıma hazır hale getirilmesinden memnun bir ifadeyle bizleri Cengiz Bey’le tanıştırıyor.
Eşimle sohbet eden Edremit’in köklü ailelerinden resim öğretmeni ve ressam Sevinç Sayıt Madenoğlu Hanım’ın Türkçe öğretmeni olması Cengiz Bey’le sohbetimizi derinleştiriyor.
Edremit’in sanat-eğitim ve geçmişi ile ilgili bilgi birikiminin dikkat çekecek noktada olduğunu görüyoruz.
Tecrübelerini ve görüşlerini yeni nesillere aktarmak için kendisiyle bir buluşma saati belirliyoruz ve evinde ziyaret ediyoruz.
1930 doğumlu olan Cengiz Bey’in yayınlanmamış besteleri olduğunu gördük. Her biri birbirinden etkileyici olan besteleri dinletti.
İçlerinde en hüzünlüsü kaybettiği eşi için yazdığı şiiri ve bestesiydi.
92 yaşında olmasına rağmen şiir yazmaya beste yapmaya ara vermemiş, ülkemizin sorunları ile bir vatandaşlık bilinciyle ilgilenmiş.
Hâlâ öğrenme ve öğretme heyecanı içinde.
***
Unutamadığı anılarından biri Koca Seyit’i görmesi.
Bir okul gezisinde Koca Seyit’in köyüne gidiyorlar. Koca Seyit, öğrencileri evinin önünde bulunan çardakta karşılıyor
“Uzun boylu, derin bakışlı pazıları güçlülüğünü hissettirecek büyüklükteydi” diye anlatıyor Koca Seyit’i.
Çanakkale Savaşındaki askerlerimizin fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını Koca Seyit’ten dinlemesi onu hayatı boyu etkilemiş. Çanakkale için bir de beste yapmış.
Koca Seyit’in anıları ona bir milletin kahramanlığını ve mücadele gücünü hep hissettirmiş. Ali Rıza Alp’ın Çanakkale şiirini bir çocuk heyecanıyla bizlere okuyor. Ezberlediği şiirlerin listesinde onlarca şiir var.
***
İlk müzik eğitimini Edremit Halkevinde alıyor. Halkevi müdürü Faik Cemal Bey’den, Tiyatro Kolu Başkanı Hayriye Tunca’dan söz ediyor. İlk müzik eğitimini akordeon çalarak Halkevinde alıyor.
Balıkesir Lisesi’nde okuduğu yıllar ile ilgili tarihe not düşecek bilgiler ediniyoruz. Balıkesir’in tarihi bakımından önemli bir ata yadigarı olan fakat şimdi yerinde yeller esen Namazgâhı hatırlıyor.
Okul müdürleri Rasim Başgöz’den, Müdür yardımcıları Hayrattın Bey’den, Felsefe öğretmenleri Kudsi Kuzin’den, Edebiyat öğretmenleri Meserret Kuzin’den, Fizik öğretmeni Naci Bey’den matematik öğretmeni Bekir Bey’den Coğrafya öğretmeni Tilki Seyfi’den sevgi ve saygıyla söz ediyor.
***
Ayrılmadan önce neşesini ve sağlığını kaybetmemiş sanat ve kültürün önemini kavramış ve onları hayatının bir parçası haline getirmiş bu saygın eğitimciden sağlık öğütleri de alıyoruz.
Mutlu ve sağlıklı insanların ancak hak yemeyen dürüst insanların kazançları olabileceğini söylüyor. Sonra “durma, düşünme, üşütme ve üzülme” diye ekliyor.
Kendisine sağlık ve huzur dolu nice yıllar dileriz.
Alparslan AYRAL