Sevgili okurlarım, merhaba.
Yepyeni bir yazı ile karşınızdayım. Çok daha doğrusu, bu yazım bir önceki yazımın devamı niteliğinde. Sizlerin de hatırlayacağı üzere, en son İda Madra Jeo Park Projesi kapsamında yer alan Pembe Göl’ü ziyaret etmiştim. Sonrasında ise, her biri bir bambaşka tarihi ve doğal güzelliğe açılan yollardan hangisini seçeceğime karar verememiştim.
Kararsızlığımı sonlandıran arkadaşım Mustafa Sümer oldu. Kendisi Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar Köyü’nde yaşıyor. Köyün sınırları içerisinde yer alan Apollon Sminthheus Antik Kenti’nin ziyaretçilerini en güzel şekilde ağırlıyor. Ailesi ile birlikte işletmiş olduğu Apollon Cafe, bölgenin kültür durağı. Çıkmış olduğunuz tarih yolculuğunda, soluklanmak isterseniz buraya uğramanızı öneririm. Geçtiğimiz yıllarda kafeyi ziyaret edenler arasında Yılmaz Özdil, Can Ataklı, Deniz Zeyrek gibi birçok ünlü isim yer alıyor. El yapımı reyhan şerbeti ya da koruk suyu eşliğinde gözlemenizi afiyetle yedikten sonra kendinizi antik dünyanın kollarına bırakabilirsiniz. Belki de buradan satın alacağınız yerel kıyafetler ile Kuzey Ege ile uyumlu bir gezgin olursunuz.
Sevgili okurlarım, arkadaşım Mustafa bölgeye hâkim olunca bana da harika bir gün yaşamak düştü. Bunun için kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Sevgili Mustafa’ya da sizlerin huzurunda teşekkürlerimi sunuyorum. İlk durağımız, Ezine’nin huzur dolu sahilleri oldu. Gün batımında kendisini hayran bırakan deniz ile bir süre sonra ister istemez vedalaştık. Meğerse güneş de yerini kime bırakacağını bırakıyormuş. Asırlar geçse de bölge de sanki Büyük İskender’in hükmü halen geçiyor. Belki de Dalyan Beldesi’nden ayrılırken, karşımda Makedonya Kral’ını görünce bana öyle geldi. Bir evin duvarına başarılı bir şekilde resmedilen görseli asaletini olduğu gibi yansıtıyordu.
Geyikli Beldesi de uğradığımız yerlerden biri. Bu beldenin günümüze uzanan hikâyesi ise şöyle; Geyikli Baba, halk arasında Geyikli Beldesi’ni kurduğuna inanılan ermiş bir kişidir. Anadolu’nun birçok yerinde adı geçen Geyikli Baba, Anadolu’nun Türkleşmesinde emeği geçen efsanevi bir kahraman olarak tanınmıştır. Geyikli Beldesi’nin isminin de bu kahramandan geldiğine inanılır. Geyikli Baba’nın mezarı, Geyikli’den Kemallı Köyü’ne giden ara yolda bulunan zeytinliğin içindedir. Mezar üzerinde mezar sahibine veya yapımına ait herhangi bir kitabe bulunmamaktadır.
Her karesinden tarih ve doğal güzellik fışkıran Ezine’yi geride bırakmıştık. Artık Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinin konuğuyduk. Ayvacık’tan Edremit Körfezi’ne uzanmadan önce, sevgili okurlarım sizlere şimdilik veda ediyorum. Sizleri bölgemizin zenginlikleri ile baş başa bırakıyorum.
Yöre insanının değişiyle ‘’Üç kol gıdışım’’ yani Ayvacıklı vardır. Birincisi, sahillerde yani yalı köylerinde yaşayan, çoğunlukla zeytincilik ile geçinen ‘’Yalıkoyu gıdışımlarıdır.’’ İkincisi, Kaz Dağı eteklerinde yaşayanlardır. Onlar ‘’Derekolu gıdışımlarıdır.’’ Üçüncü kol ise, ‘’Kırankolu gıdışımlarıdır.’’ Kırankolu; kır alana gönül verendir, buraları kışlak tutan anlamında kullanılmaktadır.
Ayvacık’lı gıdışımlar ile Edremit Körfezi’nin sıcakkanlı insanları hısımdırlar. Bu hısımlık geçmişten bugüne uzanan Kazdağı yayla kardeşliği sayesinde gelişmiştir. Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar Köyü ile Balıkesir’in Edremit ilçesi arasında kalan köyler incelendiğinde bazı benzerler ortaya çıkar. Bu yerleşim bölgesinde kalan birçok köy denizden uzaktır.
Bütün hepsinin ortalama +160 kotunda yer almasında başka bir özelliktir. Denizden 160 metre yükseklikteki bu kotun özelliği; zeytinin bitip ormanın başladığı bir çizgi olmasıdır.
Bilindiği üzere zeytin, doğal ortamına göre yetişen ve ürün veren, bu çerçevede dünyanın belli yerlerinde üretilebilen, en iyi ürünlerin ise Edremit Körfezi’nden alınabildiği özellikli bir tarım ürünüdür.
Kaynaklar:
Musa Tombul/ Arkeolojik Yerleşim Alanları ve Sanat Tarihi Yapıları (Çanakkale Kültür Envanteri Kitabı)
Aşklar, Savaşlar, Kahramanlar ve Çanakkale (YKY Kitabı)