Geçtiğimiz pazar günü Ahmet Akın Edincik’e giderek mera sorununu yerinde inceledi. Bildiğiniz gibi Bandırma Belediyesinin kazandığı davalara karşın mera son yapılan paylaştırma komisyonunda hazineye devredildi. Muhtemelen hazineden de Büyükşehir Belediyesine geçecek. Bir de bunlar yetmezmiş gibi “Büyükşehirle yüzde 50, yüzde 50 kırışalım ” diyen CHP’liler var. Ne yazık ki … Bu konuları daha önce yazdığım için fazla üzerinde durmuyorum. İlk olarak Ahmet Akın Edincik’te bir kahvede oturarak Muhtar Kamil Eryılmaz ve halkı dinledi. Eryılmaz kısaca konunun siyaset üstü tutulması gerektiğini belirterek meradan halkın yarısının geçimini sağladığını anlattı. Edincik’in nüfusunun 4 bin 500 dolayında olduğunu düşünürsek en az 2 bin kişinin ekmeğini çıkardığı bir meradan bahsettiğimizi anlamışsınızdır. Mera tek başına dev bir fabrika, üretim merkezi. Konuşmaların ardından Ahmet Akın da “siyaset üstü” tutum konusuna destek vererek bölge milletvekilleriyle görüşmeler yapacağını söyledi. Toplantının ardından hep birlikte merayı incelemek için düştük yollara. Yapılan zemin etütlerini ve çakılan kazıkları yerinde inceledik. Meranın tamamını görebileceğimiz bir yer olup olmadığını sorduğumuzda bulunduğumuz yere 3-5 kilometre uzakta bulunan ve halkın “İstasyon” dediği bir tepeyi gösterdiler. Olduğumuz yerden otomobil gitmediğini, yürüyerek ya da motosikletle gidilmesi gerektiğini de aktardılar. Ben alanı görmek için gidebileceğimizi söylerken Ahmet Akın “hadi gidelim” dedi. Akın’ın daha önce motokros yapmışlığı olmalı ki hemen atladı motora “ben kullanarak giderim” dedi. Ben de Osman kardeşimizin motorunun arkasına bindim ve düştük yola. Biz önde vekil arkada…
Patika yol, taş var arada kuma kaptırıyoruz. “Düştük yola yeni bir şey bulmak umuduyla” değil, o meradan ekmeğini çıkaran insanların umudu olmak için düştük yola… Askerden yeni gelmiş henüz 22-23 yaşlarındaki Osman’la da konuşuyoruz. Kayalık ve kumluk alandan geçerken “Aman abi sıkı tutun” diyor. Arada motor kayıyor ama Osman, ben ve ardımızda Akın durmuyoruz. Osman’la yol boyunca konuşuyoruz…
-Abi vekil çok şanslı
– Neden?
-Onun lastikleri dağ lastiği bizimkiler asfalt. (Gülüyoruz)
– Nasıl para kazanıyor musun hayvancılıktan?
-Allah bereket versin abi ekmeğimizi çıkartıyoruz.
-Motoru iyi kullanıyorsun bravo…
-Abi bizim hayatımız buralarda geçiyor, hayvanı bırakıp sonra düşüyoruz motorla peşlerine
– Bunun kışı var zor olmuyor mu buralara gelmek?
– Üç ay zor oluyor o zaman traktörle geliyoruz.
Osman çobanlık yapıyor, gözü gibi bakıyor hayvanlarına. Ekmeği dağda, otta, taşta, bayırda… Birkaç kuzuda, birkaç keçide…
Lastikler fark etmez Osman, biz naylona güvenip çıkmadık bu yola… Biz sen helal ekmeğini kazan, kimseye meyletme diye geldik. Senenin 3 ayında çektiğin zorluğa ortak olamadık ama merayı “Alalım, imara açalım” ya da “yüzde 50, yüzde 50” kırışalım diyenlerin ortaklığını bozmak için, bu toprağın gerçek sahipleri için geldik. Biz nice Osman, nice emek ve alın teri için geldik. Dedeleriniz, nineleriniz en önemlisi çocuklar için düştük yola. Topraktan öğrenenlerin hikâyesi için değil, toprağı için direnenlerin destanını yazmaya, yanlarında durmaya geldik…
Sonunda hep birlikte tepeye ulaştık. Ahmet Akın da kırk yıllık motokrosçulara taş çıkartırcasına bastı gaza… Taş, kaya, kum hatta yol olmayan alanlarda dikenlerle boğuştuk. Akın, tepede güzelce her şeyi anlattı. Vekil dediğin böyle olacak, motor olmasa biz o yolu da yürürdük, ata da binerdik. Önemli olan halktan yana, alın terinden yana, hukuktan yana olmak. Akın tepede şunları söyledi: “burada 5 binin üzerinde hayvan otluyor, zaten tarımı hayvancılığı bitirmiş durumdalar. Bu insanlar zor geçiniyor. Ayrıca buralar Edinciklilerin 1930’lu yıllarda dedelerinin kendi paralarıyla satın aldığı araziler. Bu araziler mera olarak kullanılıyor. Burayı Büyükşehir Belediyesinin borçları için farklı farklı emellere alet etmek doğru değil. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik… Burada yapılanlardan halkın haberi yok. Gelip sondaj yapılıyor, bir defa meralarda sondaj yapılamaz. Öncelikle Edincikli hemşerilerimin sözü dinlenmeli. Karşılıklı konuşulmalı, ‘ben yaptım’ olmaz. Onlara bu araziler dedelerinden miras. Önce onların hakkı var. Biz seslerini duyurmak için geldik bunun siyasetle hiçbir alakası yok. Buradan bütün milletvekillerimize ve Büyükşehir Başkanımıza sesleniyorum Edincik’in merasına dokunmayın.”
BANDIRMA’NIN EN ÖNEMLİ SINAVI
Görüldüğü gibi Bandırma’nın en büyük sınavı ile karşı karşıyayız. Bütün siyasi partilerin Edincik halkına sahip çıkmasına her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Ancak ne yazık ki bugün hiç biri net bir şekilde konuşmuyor. Birkaç gün içinde imza kampanyası başlayacak. Umarım Bandırma’daki STK’lar bunun takipçisi olur. Kent Konseyi seçimleri tamamlandı Dr. Ergöz ve Yürütme Kuruluna hayırlı olsun. Bakalım onlar Edincik halkının yaşadığı bu sorun karşısında neler yapacaklar. Umarım ilk sınavları olan mera konusunda önemli bir çalışmaya imza atarlar da bizlere de haberini yapmak kısmet olur. Seçimleri kazanmak ya da kaybetmek mesele değil, mesele Nihat Behram’ın dediği gibi “bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler.”
Not: Bizim ardımızdan hemen kendine bir motorsiklet bulup arkasına atlayarak işini en iyi şekilde yapan Ahmet Akın’ın danışmanı Tarkan Olcay’ı unutmayalım. Bütün bu yapılan işlerin basın bülteni olarak gazeteler sayesinde geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Ayrıca Edincik halkına haklı mücadelesinde destek veren CHP’li meclis üyelerinin de bir gün sayıları artar umuduyla haklarını teslim edelim. Ozan Onur, Abdullah Erbay, Aydın Yağar, Mesut Özdemir, Hüseyin Koçyiğit.