Başımız sağ olsun…
Ateş sadece düştüğü yeri değil hepimizin yüreğini dağlıyor.
Ortadoğu bataklığında oynanan oyunun bir parçası olmak canımızı yakıyor.
Neden, niçin soruları ile sorgulamak şu an için gerekmiyor!..
* Vur, kır parçala söylemleri ile kitleleri hareketlendirmekten uzaklaşıp “itidalli”hareket etmek gerekiyor.
* Sağduyulu hareket edip ; atılacak bir adımın ötesini tüm ayrıntılarıyla düşünmek gerekiyor.
* Sadece İdlib, Elbap, Serakib olarak değil; komşularımızın tümüyle sorunlu olduğumuzu düşünerek büyük fotoğrafa bakmak gerekiyor.
* Ortak akıl yürüterek farklı düşünceleri olanları da “birlikte hareket etmeye” ikna etmek gerekiyor.
* Gizlemeden ötelemeden “Doğru Bilgi” paylaşımında bulunarak kamuoyunun hassasiyetlerinin başka odaklar tarafından manipüle edilmesinin önüne geçilmesi gerekiyor.
* “Ne diyorsak o” saplantısından bir an önce çıkılıp geniş tabanlı “Toplumsal mutabakat” en kısa sürede sağlanarak , iktidar tarafından muhalefeti oluşturan siyasi partiler ile “birlikte hareketin” sağlanması gerekiyor.
* Benim, senin, bizim onayımızın olduğu “toplumsal sözleşme” gerekiyor.
* Önce iç cepheyi sağlamlaştırmak gerekiyor!..
* Kurtuluş savaşında yedi düvele karşı kazanılan başarının temelinde bu mantığın hakim olduğunu bilmek gerekiyor!..
Eğer savaşacaksak…
Savaş ; en son çare de olsa..
Bir kere değil bin kere …
Adım atmadan önce;
Atatürk’ün dediği gibi “Hayati bir zaruret olmadıkça ; savaş bir cinayettir “ sözünü hatırlamak gerekiyor.
Çünkü;
“SAVAŞ” OLSA DA KAPIDA!..
“BARIŞ” HAKİM OLMALI DÜNYA’DA!..