Kimseye sitem etmeyeceğim.
Kimseyi suçlamayacağım.
Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı; Sarılalan, Çamköy, Kirazköy ve İvrindi ilçesine bağlı Gökçeyazı ve Sofular Mahallesi başta olmak üzere bütün verimli toprakların, CVK Madencilik tarafından tamamen yok edilmesine karşı direniyorum.
Direnişimi, geçmişteki haklı mücadelemizden aldığım güçle sürdürüyorum.
Kazdağı ve Madra Dağı’na açılan Türkmen Dağı’nın, bir İliç olmasını asla kabul edemem.
Bu topraklar üzerinde yaşayan vatandaşlarımızın, atalarından emanet aldığı memleketlerini torunlarına da olduğu gibi bırakabilmelidir.
Sadece Balıkesir’in değil ülke tarım ve hayvancılığında oldukça önemli bir rolü olan yörenin, söz konusu olan sektörlerde ilerlemesi için çalışmaların yapılması gerekir.
Ülkemizin pek çok köşesini mevcut iktidarın desteği ile cehenneme çeviren özel maden şirketleri, iş umudu olarak halkımıza kabul ettirilemez.
2020 yılından beri sürüyor; Sarıalan mücadelesi.
Bölge bir İliç olma tehdidi ile karşı karşıya olunca ancak ülke gündeminde yer bulabildi.
Hatta Balıkesir ve çevresinde yaşayan birçok kimsenin hatta siyasetçilerin bile daha yeni yeni dikkatini ve ilgisini çekmeye başladı.
2020 yılından beri; Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Kazdağı Doğal Ve Varlıkları Koruma Derneği, TEMA Vakfı Genel Merkezi ve Balıkesir Temsilciliği, Burhaniye Çevre Platformu ve elbette Türkmen Dağı sakinleri başta olmak üzere birçok kişi büyük mücadelenin bir parçası.
Halkın katılım toplantısından önce, köylerimizde toplantılar düzenlendi.
Sarıalan köy meydanında, CVK Maden Şirketi’ne karşı tek yürek olundu.
Gökçeyazı’da birçok kez bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Ailelerimiz ziyaret edildi. Onların sesine kulak verildi.
Köylümüzün, özellikle çocuklarımızın ve kadınlarımızın yanında yer alındı.
Balıkesir 2. İdare Mahkemesi’nde bölge savunuldu.
Bölgenin endemik bitki ve hayvan türlerini tanıtma ve anlatma amacıyla bilimsel gezi yapıldı. Bu konuda ortaya veriler konuldu.
Elde edilen bilgiler ışığında, devam eden dava sürecinde görevlendirilen bilirkişi heyetine bölgenin madenciliğe hiç de uygun olmadığı anlatıldı.
Balıkesir’in internet gazetesi http://balikesir24saat.com ‘da, gazetemizin sosyal medya hesaplarında bir çok haber ve yazı yayınladık.
Her aşamada, Sarıalan ve Türkmen Dağı Dayanışması çok daha büyüyerek çok daha geniş bir kitleye ulaşıldı.
Bütün bunları ve mücadeleyi bugünkü boyutuna getirenler de yukarıda belirtmiş olduğum dernekler, platformlar, vakıflar, meslek odası ve köylerine sahip çıkan halkımızdır.
Hiçbir çıkar beklemeden sadece ve sadece doğayı, yaşamı ve geleceği savunanlardır. Gücünü dayanışmadan alanlardır. CVK Madencilik’e, bu özel maden şirketi doğayı katlederken hiçbir müdahalede bulunmayan aksine bütün her şeye göz yumanlara karşı direnenlerdir.
Özellikle son yerel seçimlerde esen başarı rüzgârıyla Balıkesir Büyükşehir, Altıeylül ve İvrindi ilçe belediyelerinde yönetim üstünlüğünü ele geçiren Ana Muhalefet, CVK Madencilik’in hayata geçirmek istediği Sarıalan projesine en başında dur deyip, mücadeleye destek olsaydı, bugün her şey çok daha başka olurdu.
Dün temsil ettiği partide il başkanı, ilçe başkanı olanlar, bugünün milletvekili ve ilçe belediye başkanı. O zaman da Sarıalan ve bölgeye sahip çıkmak için illa bir makamda olmak da gerekmiyordu. Şimdi de gerekmiyor.
Önceki dönem; bu yolda mücadele edenlerin yanında olmak, bölgede her dönem var olmak, başkan olunan partinin üyeleri ile saha çalışması yapmak gibi eylemleri hayata geçirmek yeter de artardı.
Bu konuda önceki dönem CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın’a hakkını da teslim etmeliyim. Dilek Hanım kendi bölgesinde olmamasına karşın Sarıalan halkının hep yanındaydı, yanında olmaya da devam ediyor.
Sarıalan, İliç olmasın dediğimiz bir noktadayız. Sürecin bilançosu, budur. O nedenle, artık bütün herkes Sarıalan ve bölgenin sesi olmak zorundadır.
En başta da belirttiğim üzere suçlu aramıyorum.
Kalemim yettiğince bütün olup biteni olduğu gibi anlatmaya devam edeceğim.
