İyi ki o kara sevdayı çekmişsin Duman Efe! Yoksa nereden bilecektik Dursunbey’in Durabeyler köyündeki yanık sesli bu özel insanı. Öylesine içli söylemişsin diyeceğini ve öyle dokunmuş ki yüreklere, köyünün etrafındaki hayrat çeşmelerden su içenlerin hayır duaları gibi, türkülerini dinleyip ruhunun susuzluğunu dindirecek insanlar hayırla anacak seni. Yüreğinden dökülenleri bir nebze de olsa toparlamak ve anlatmak, seni tanıtmak isteğim. Sen derdini türkülerle çok güzel anlatmışsın ama ben birkaç satırda derdimi nasıl anlatacağım, bilemiyorum. Gayem seni gerektiği gibi yâd edebilmektir.
Hayat telaşesinden fırsat bulduğum bir gün Durabeyler Köyünde aldım soluğu. Duman Efe’nin özel hikâyesini en yakınındakilerden en iyi şekilde öğrenebilmek için. Köy kahvesinde beni karşılayan İsmail Kaygısız nam-ı diğer Arap ile güzel bir sohbete daldık. Açıkçası Durabeyler köyünün zengin kültürel birikimi beni çok şaşırttı. Sadece biz geldiğimiz için değil, boş muhabbetlerin döndüğü düşünülen kahve gibi bir ortamdaki gündem ve genelde konuşulanlar hayal ettiğimin çok ötesindeydi. Bir plak için motoruna atlayıp Uşak’a gözü kapalı giden İsmail Kaygısız gibi müziğe sevdalı kaç insan vardır Dursunbey’de merak ediyorum. Duman Efe, Abdullah Tahta, Paşa Süleyman, Üçlü Osman’ın çocukları ya da torunlarının zengin kültürleri, farklı dünya algıları beni ziyadesi ile mutlu etti. Başka köy kahvelerinde böylesine zengin gündem var mıdır bilmem ama bu haliyle Durabeyler’in varlığının Dursunbey için büyük bir şans olduğunu çok iyi anladım.
İsmail Kaygısız köydeki insanların müzikle ilgilenmesini geçmişte yaşanan bir mecburiyete bağlıyor. Yıllar önce düğünler için Orhaneli’den gelen müzisyenler, Durabeyler’e gelmeme kararı alıyorlar. Ortaya çıkan boşluğu dönemin muhtarı Yakup Akbalık’ın önderliğinde Mehmet Gültekin ve Abdullah Tahta ile birlikte doldurmaya ve düğünleri şenlendirmeye başlıyorlar. Emekleme döneminden sonra Paşa Süleyman ve Duman Efe gibi yetenekli müzisyenlerin ortaya çıkması ile durum farklı bir hal alıyor. Durabeylerli Duman Efe’nin namı özelikle Ege yöresinde yayılıyor. Bunun sonucunda TRT birçok kez çekim için köye geliyor, Duman Efe’yi tüm Türkiye’ye tanıtıyor.
Duman Efe Yağmur Plaktan ilki 1985 yılında olmak üzere 3 adet albüm çıkarıyor. Ancak öyle şatafatlı bir hayat sürdüğünü sanmayın. Sanata ve sanatçıya verilen değer ülkemizde malum! 2005 yılında Duman Efe’yi kaybettiğimizde onun maddi zorluklar ve psikolojik sıkıntı içinde olduğu anlatılır. Evi ipotek altındadır ve çok mutsuzdur. Birçok sanatçı gibi hassas ve kırılgan yapısının da etkisiyle kansere yakalanıp 2005 yılında gözü açık terk eder bu dünyayı.
Milletimizin özelliğidir, mecbur kaldık mı çareler üretmeye başlarız. Tıpkı Durabeyler köyünde olduğu gibi. Müzik konusundaki potansiyelin ortaya çıkması bir zaruret sonucu olmuştur. Şimdi apaçık ortadadır oradaki potansiyel. Duman Efeler, Üçlü Osmanlar, Paşa Süleymanlar ve diğerlerinin mazide kalmaması, oluşturdukları kültürün yok olmaması için var olan bu cevherin işlenilmesi gerekmektedir. Doğru yönlendirmeler ve uygun eğitim ortamları ile en azından her sene birkaç Durabeylerli öğrenci güzel sanatlar liselerine yönlendirilebilir ya da farklı projelerle Durabeyler köyünün bu zengin mirası geleceğe aktarılabilir.
İnsanoğlu tuhaf bir varlık. Bazen burnumuzun dibindeki güzellikleri görmekte zorlanıyoruz. Ziyaretimde köyün kuzeyinde tüm ihtişamıyla görünen dağın Uludağ olduğunu bir çoban söylemese hiç fark edemeyecektim. Aynı şekilde Duman Efenin farkına da o gün vardım. Duman Efe gibi değerler de zihinler net olduğunda çok uzaklarda da olsa görülecek Dursunbey’in gerçek kahramanlarıdır. Yapılması gereken kültürümüze biraz daha sahip çıkmak ve daha dikkatli bakmaktır etrafımıza. Onun gibileri küstürmemek daha da fazla üretmeleri için toptan bir destek vermek, sahip çıkmak şarttır. Hadi son kez kör ölünce badem gözlü olsun, ama başka Duman Efeler çıktığında yaşarken hep baş tacı olsun.
İyi ki o kara sevdayı çekmişsin dedik Duman Efe! O dertlendikçe biz keyiflenmedik, yanlış anlaşılmasın. Bizi keyiflendiren derdini bu kadar güzel anlatman. Biliyorum ki yıllar geçtikçe çok daha kıymetlenecek, birçok insana ilham vereceksin. Eminim gelecekte benim birkaç satırla seni anlatmam kesmeyecek insanları, seninle ilgili daha detaylı araştırmalar yapılacak. Dursunbey kültürüne katkıların kitaplara konu olacak. Dursunbey dışından biri olarak ben görevimi yaptım diye düşünüyorum. Artık sıra hemşehrilerinde. Senin ismini geleceğe taşımak en başta onların görevi. Ruhun şad olsun…
Allah razı olsun kardeşim duman efeye deyer verip tanıttığın için aynı zamanda duman efe benim köylümdür ben dursunbeyde ceylan kasetçilik adı altında dükkanım var yolun düşerse buyur gel bi çayımı iç deyerli arkadaşım