Avrupa’da durum ne?..
Yunanistan 3000 vakayı görünce okulları iki hafta kapatma kararı aldı.
Tam karantinaya geçme kararı alan son ülke Avusturya oldu. Hem de 6 Aralık’a kadar…
İngiltere’de, İtalya’da vaka sayıları günlük 30 binden fazla…
Portekiz’de dahi vaka sayıları günlük 7-8 bine ulaştı.
Portekiz’in nüfusu kaç?..
Türkiye’de halen 3 binli rakamlar açıklanıyor?!
Sevinmeli miyiz?
İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı. Acil Durumlar Bilimsel Danışma Grubu tarafından yapılan açıklamaya göre İngiltere’de vakaları okullar patlattı.
Ara tatil sonrası tüm kademeleriyle öğretime geçme temennisi bulunulan ülkemizde okulların etkisi üzerine bir araştırma yapıldı mı?..
Her okulda vaka dolu, karantinaya alınan, öğretime ara verilen sınıflar var da o öğrencilerin etkisiyle hanelere olan yayılım tespitine yönelik bir çalışma yapıldı mı?
65 yaş üstüne gelen saçma yasak, geç kalan sigara yasağı, saat 10’dan sonra getirilen yetersiz ve sınırlı kısıtlamalar bu yangını durdurmaya yeter mi?..
Tıp insanları hayır diyor.
Hangi sağlıkçıya sorarsanız sorun; tam kapanmanın şart olduğuna; hatta bu kararın her geciken gün alınmasında işin kontrolden tümüyle çıkacağının açık olduğuna vurgu yapıyorlar.
Tam kapanma kararı alınmadığı sürece ve bu kararın örneğin 10 gün sonra alınması halinde bu kez 14 günlük değil, 21 günlük bir kapanmanın dahi yetersiz kalacağına dikkat çekiyorlar.
Aksini söyleyen bir sağlıkçı var mı?..
Hayır iyiyiz, iyi durumdayız, yatak sıkıntımız yok, sağlıkçılar dimdik ayakta diyebilen bir tıp insanı var mı?
Mümkün değil.
Çünkü sağlıkçılar da virüse yakalanıyor ve her eksilen sağlıkçının görev ve sorumluluğu diğer kalan çalışanların sırtına yükleniyor.
Peki bu vahim tablonun ortasında bazı hastane yönetimlerinin Corona belirtileri olsa da sağlıkçıların çalışmaya devam etmelerini istemesine ne demeli?
Sağlık personelindeki sayı sıkıntısının yarattığı kötü durumun itirafı değil mi bu?..
Peki nereye kadar dayanacak virüs kapmayan sağlıkçılar?..
Fransa’da kiliselerdeki toplu Pazar ayinleri yasaklandı.
Bizde havaların soğuması ile beraber avluda, bahçede namaz imkanı daha kısıtlı hale gelirken Cuma namazlarındaki kalabalık tehlike değil mi?..
Bilim Kurulu üyesi uyarıyor: Sert tedbirler almazsak yönetilemez hale geleceğiz.
Bir diğeri şehirlerarası ulaşım sınırlanmalı diyor.
Peki sınırlar?..
Edirne’ye binlerce Bulgar geliyor ve Trakya’da da vaka sayısı patlamış durumda.
Yoğun bakımda kendi insanımız yer bulamazken sağlık turizmi (!) gerekçeli para karşılığı yurt dışından coronalı hastaların geldiği iddiaları var.
Test yaptırmak isteyen semptom yoksa test yaptıramıyor, temaslıya dahi test yapılmıyor… Pozitif çıkan 10 günlük sürenin sonunda bir kutu ilaçla iyileşirse iyi, iyileşmezse onu da bilmiyor; çünkü 10 günlük süre sonunda yeniden test yapılmıyor, işe ve günlük yaşama kaldığı yerden devam… Negatif çıkan da 14 günlük izolasyon süresi sonunda yine test yapılmaksızın normal yaşama devam…
Her yönüyle “karmaşanın ortasında” gibi bir tablo var karşımızda.
Bir Avrupa’ya ve aldıkları sert önlemlere bakıyorsunuz…
Bir bizim kafayı taktığımız 65 yaş üstü grup dışında herkesin gayet lakayt tavrına…
“Dönülmez akşamın ufkundayız…Vakit çok geç…” demeye ramak kaldı.
Tik tak tik tak geri sayım sürüyor,
Ne zaman sağlıkçıların feryadı duyulup ciddi ve olması gereken tedbirler alınacak?
Bilen var mı?