İstanbul ile ilgili söylenebilecek ne varsa söylendi…
Ama en özeti şu espriydi:
“Hamile eşiniz dördüz doğuruyor. Üçü benden, biri benden değil diyorsunuz. Olay budur.”
Akıl sınırlarının kalktığı ve hukuken yorumlamanın imkansız hale geldiği YeSeKe kararını, seçim mevzuatında şekli kuralların ön planda olduğunu, ancak itiraz olan konuya bakılabildiği gibi “tuhaf halleri” bir kenara bırakalım ve önemli ama önemine rağmen ön plana çıkmayan-çıkamayan bir başka konuya değinelim bugün.
Domates mevzusuna.
Yediğimiz domates ne kadar sağlıklı?..
Neden mi bunu soruyoruz.
Çünkü nereye domates göndersek geri geliyor.
İade ediyorlar.
En son Ukrayna iade etti Türkiye’den giden 38 ton domatesi.
Gerekçeleri: “zararlı madde” bulunduğu iddiası.
Peki…
Zurnanın zırt dediği yer burası!
N’oluyor bu domatesler?..
Neden zararlı domates ihraç ediliyor?
Ürettiğimiz domates neden zararlı oluyor?..
Üretilen domateste neden zararlı madde bulunuyor?
İade edilen domatesler ne yapılıyor?..
İmha mı ediliyor?
İç piyasaya mı sürülüyor?
Ukraynalının yemediği domatesi Türkler mi yiyor?..
Yine bir “bize bir şey olmaz vak’ası” mı?..
Allasen bu domates ve benzeri iade konularında hiç kamuoyunu sağlıklı bir şekilde aydınlatan yetkili duydunuz ve de gördünüz mü?..
Geçen ay da Ukrayna iade etmiş 15 ton domates.
Rusya’nın iade ettiği ürünler de sık sık haber oluyor.
Peki bu dış ticaret manasında Türkiye’nin imajını nasıl etkiliyor dersiniz?..
Yabancılar, bizim gibi değil… Onlar önlerine ne konsa yemiyorlar.. Bizim gibi “bize bir şey olmaz” diyen de hiç yok zaten..
Peki Türkiye’den giden ürünlerin ardı ardına böyle iade edilmeleri karşısında Türkiye dış dünyada nasıl bir ülke olarak görülüyor?..
Uzmanlar, Rusya ve Ukrayna gibi pek çok ülkede karantinaya büyük önem verirken ülkemizde bu konuya yaklaşımın son derece yetersiz olduğuna vurgu yapıyorlar.
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı bakın ne diyor bu iadelerle ilgili:
“Türkiye gönderdiği ürünleri iyi incelemeli ve öyle göndermeli. Gönderdikten sonra böyle rezil olmamalı.”
Tam da bunu kastediyorduk… “Rezil olmak” kısmını…
Daha önce çeşitli ülkelere gönderilen 139 ton limon, 22 ton kayısı ve 58 ton kiraz yurda geri dönmüş.
Keza 2018’in ilk 9 aylık döneminde bu çeşitlere ek olarak 17 ton çilek geri dönmüş.
Rusya, sadece bu yıl 60 tondan fazla domatesi ve 23 ton portakalı iade etmiş.
Domateslerde güve, portakallarda ise tahta ile beslenen “siyah ladin barbel” tesbit edilmiş.
Yine Rusya’dan 19 ton elma iade gelmiş.
Şimdi de Ukrayna’dan gelen domates iadeleri.
Ticari itibarı bir yana bırakın…
Tarım ve Orman Bakanlığı yurtdışından dönen ürünler ile ilgili nasıl bir uygulama yapıyor?
İmha ediliyor mu, bu hususta aydınlatıcı açıklama, tutanak paylaşımı gibi bir faaliyette bulunuluyor mu?..
Yoksa bu ürünler iç piyasaya mı gidiyor?..
Dahası, iç piyasada tüketilen ürünlerde bu tür zararlılar var mı?
Bize bir şey olmaz mı?..
Yoksa dördüzün birinin bizden olmadığını söyleyecek kadar zararlı da domatesin çekirdeği…
Ondan mı hiçbir işimize akıl sır ermez hale geldi?..
