İki gün önce yaşadıklarımı dikkatle okumanızı isterim.
Bir başka türlüsü sizin de başınıza gelebilir.
O kadar profesyonelce kandırmaya ve dolandırmaya kalkışıyorlar ki , inanmamak mümkün değil.
Eğer şansınız yardım ederse veya , uyanık davranır karşınızdakine mantıklı sorular sorarsanız bir an için , amiyane bir tabirle çuvallıyorlar. Ve bu çuvallamadan sonra sizi bir de azarlıyorlar. Bu işin cabası da bu azar oluyor.
Neyse.. Uzatmadan birebir yaşadığım o geceyi anlatayım.
12 Kasım gecesi saat 20. 43 te telefonum çaldı. 0 554 144 56 51 numaralı telefondan arıyorlardı. Açtım , gayet nazik bir şekilde adımı – soyadımı ve TC kimlik numaramı söylediler . Bu numara size mi ait dediler. Neden soruyorsunuz , siz kimsiniz dedim.
Hanımefendi şimdi sakin olun gizli bir FETÖ operasyonu yönetiyoruz,. Sizin dürüst bir kişi olduğunuzu GBT sorgulamasından öğrendik. Sizin bir suçunuz yok ama sizin çok önemli bir mağdur olma durumunuz var. Evinizi kimlik bilgilerinizle satmaya çalışan FETÖCÜ bir bayan ve bir erkek şu anda karakolda sorguda bulunuyorlar. Şimdi telefonunuzu sakın kapatmayın. Kimseye bu soruşturmadan söz etmeyin. Bizimle irtibat halinde bulunun, yoksa sizin de bu grubun içinde olduğunuz şüphesi doğacaktır. Ev telefonunuzu da açık bir şekilde tutun. Telefonunuz bizde var. Şimdi sizi oradan arayacağız. Doğrulatmak amacıyla.
Aradılar, arayan “Ben Başkomiser Murat , sizin mağdur olmamanız için elimizden geleni yapıyoruz. Sizden istediğimiz evinizde ne kadar paranız var, ne kadar altınız var onları şimdiden kayıt altına alacağız. Geldiğimizde eğer bunlardan fazlası çıkarsa onlara devlet adına el koyacağız, bize doğruyu söyleyin”
Gecenin bu saatinde duyduklarım karşısında yaşadığım panik ve kızgınlıkla , ağzıma geleni saydım döktüm.
– Bakın komiser bey , ben evimi 30 yıl çalışarak tek başıma aldım. Hangi pislik ahlaksız puşt dölü benim evimi satacakmış. Şimdi ben oraya geliyorum. Edremit karakoluna gelmem çok sürmez. O ahlaksızların ağzını burnunu kırmadan rahat edemem. Ayrıca erkek kardeşim rahatsızdı, ben onu arayacağım. Hiç kusura bakmayın… dedim ve telefonu kapattım.
Telefonu kapattıktan bir süre sonra 0 539 770 2413 numaralı cep telefonu ile aradılar.
– Hanımefendi telefonu neden kapattınız, biz size kapatmayın demedik mi, diye azarladılar.
Ben evdeyim , kardeşimi arayacağım diye size söyledim. Sizin beni azarlamaya hakkınız yok. Başkomiser değil feriştahınız olsa bile beni azarlayamazsınız. Ben dolandırıcı değilim , kaçak değilim , sade bir vatandaşım. Ayrıca cahil de değilim. Evimdeki paradan size ne ?
– Ben şimdi 155 ten arayıp adınızı soyadınızı öğreneceğim. Bakalım kimmiş bu komiser Murat ve Hakkı..
– Hanımefendi biz şimdi sizi 155’ten arayacağız. Size yaka numaralarımızı ve isimlerimizi teyit eden bilgiyi oradan vereceğiz. 155 çaldı , bilgileri verdiler. İsimler tutuyordu. Yaka numaraları da önceki söylenilenlerin aynısıydı. Yine de kuşku duydum ama işin içinde FETÖ terör örgütü denen iblis soyları vardı.
– Hanımefendi şimdi inandınız mı dedi. Ayrıca sizin hesabınızda şu anda FETÖ’cülerin yatırdığı 400 bin TL var. O parayı biz hesabınızda tutuyoruz.
İş uzadıkça , bir de bu 400 bin lafını duyunca biraz gırgır yapıp , sıkıntımı hafifleteyim dedim.
– Başkomiserim ; bu parayı sıkı tutun , yarı yarıya bölüşürüz dedim.
– Hanımefendi siz ne biçim konuşuyorsunuz , çok ayıp size yakışmadı. Ayrıca bu konuşmalarınız kayıt altına alınıyor. Size kötü bir dönüşü olabilir.
– Tamam dedim. Sinirlerim şu anda çok bozulduğu için rahatlamak amacıyla söyledim.
– Başkomiserim siz ne zaman geleceksiniz evde arama yapmaya, sabaha kadar telefonum açık kalacak mı ? Madem dinliyorsunuz sorun olmaması gerek dedim. Ben kapatacağım artık . Kardeşim arar belki hastaydı. Onu arayacağım siz de dinlersiniz dedim. Sakın aramayın , eğer ararsanız kardeşinizi de bu FETÖ işine bulaştırırsınız. O zaman mağduriyetinize kardeşinizi de dahil edersiniz.
İşte bu sözü duyduktan sonra , benim moralim daha da bozuldu. Onları dinlemekten vazgeçtim.
– Ben telefonumu kapatıyorum deyince, şimdi mahalle muhtarı ve ekibimizle evinizde arama yapmaya geliyoruz. 10 dakika sonra oradayız dediler.
– Buyrun gelin dedim.
O sırada kapım çalındı erkek kardeşim geldi. Kapıyı açtım ama , şoktaydım. Elim ayağım buz kesmişti. FETÖ’cüler nice koca koca paşaları bile harcamışlar, masum askerleri katletmişlerdi.
– Kardeşim kapat o telefonu , onlar dolandırıcı dedi. Ben hayır dedimFETÖ operasyonuymuş . Benim evimi satmaya çalışırlarken yakalanmışlar. Kardeşim ; abla yaaa bunlar saatlerdir kız kardeşimizi PKK’lı bir banka memuru var, onu yakalamak için sizden yardım isteyeceğiz. Hayali olarak evinizi satacağız. O bankadaki memur evinizi almaya kalkınca onu yakalayacağız diye senaryoyu yazmışlar. Sakın kimseyi aramayın demişler ona da. Ama o yakın bir arkadaşını arayıp durumu anlatınca dolandırılmaya çalışıldığını hemen anlamış ve telefonu kapatmışlar.
Bu arada diğer kardeşim beni aramış , telefonum sürekli meşgul çalınca erkek kardeşimi arayıp;
– Abii çabuk ablama git onu da kandırmaya çalışıyorlar ve kardeşimin bana gelip telefonu kapatmadan onunla konuşmamızı duydular.
Gecenin kabusu böylece bitti..
Sabah olunca dolandırıcı beni tekrar aradı.
– Gocana haber verdin değil mi ?
– Puşt dölü beter olun dedim!.
Cep telefonu ile sizi arayan , kaydı olmayan telefonları sakın açmayın !..
