featured
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. DOKUNMA SAKIN ORANA BURANA… GELDİ BAŞIMIZA CORONA…

DOKUNMA SAKIN ORANA BURANA… GELDİ BAŞIMIZA CORONA…

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın açıklamalarıyla izlediğimiz Corona salgınında her şey yolunda gidiyor mu?

Bugün Corona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamanın iyi okunması gerekmektedir.

Prof. Dr. Alpay Azap “Az test yaptığımızı, hastaların %20’sinin hastaneye gelip tanı aldığı düşünürsek kritik eşiğe günler önce ulaşmış olmamız da olası. Hong Kong, Singapur olma şansımızı kaybettik. Bundan sonra tüm enerjimizi İtalya olmamaya harcamalıyız” dedi.

Aslında bu açıklama, Bilim Kurulunda bilim insanları ile siyasetçilerin konuya aynı açıdan yaklaşamadıklarını da göstermektedir.

COVID-19 olarak adlandırılan bu yeni virüs ortaya çıktığından beri konuyu iyi bilen yetkin kişi ve kurumların aynı şeyi söylediğini gördük:

Test !

Hastalığın tanı testi çok önemli çünkü hastalığa güncel muayene yöntemleriyle erken tanı koymak olanaksız. Ancak çok ilerlemiş, solunum yetmezliği gelişmiş, her nefesini boğulur gibi alan hastalarda bilgisayarlı tomografi ile değerlendirmede tanı koyduran fibrotik değişimler gözlenebilmekte. Bu yöntem ise önlem almaya fırsat vermediği gibi pratik de değil.

Bugün 81 İlimizin sadece 19’unda, Corona virüs tanısı koyacak laboratuar bulunmaktadır. Örnek olarak Balıkesir’de bu tanı testi yapılamamaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi bazı illerimizde birden fazla laboratuar bu incelemeyi yapabildiği için toplamda 25 laboratuar gönderilen örnekleri incelemekte. Yapılan incelemenin yüzde 100’e yakın doğrulukta sonuç verdiğini söyleyebiliriz. Yanılma payı çok düşük yani…

Oysa gereksinim bu mu?

Prof. Dr. Alpay Azap’ın “HONG KONG, SİNGAPUR OLMA ŞANSIMIZI KAYBETTİKdiye açıklama yapması boşuna değil. Çünkü bu ülkeler ne ticari ne de siyasi kaygı duymadan “HIZLI TEST” geliştirip tanı işini hızlı ve yaygın hale getirdiler.

Tanı yaygınlaşıp hızlanınca, sadece ağır hastaları değil, bu hastalığı hafif geçirmekte olanları da yakaladılar. Asıl sorunu zaten hastalığı böyle hafif geçirenler oluşturmaktaydı çünkü. Bunlar arasında SÜPER BULAŞTIRICI denilen, beki hasta olduğunun kendisi bile farkında olmayanlar vardı. Bunların toplumdan büyük ölçüde ayrılması, karantinaya alınması, hastalığın yayılma hızını yavaşlattı. Yayılma hızı yavaşlayan hastalığı ağır geçirenlerin sayısı da azaldı. Böylece yoğun bakım olanakları daha etkili kullanıldı ve ölümler de daha az oldu. Bunu nereden mi biliyoruz? Sayısıal verilerden…

SAYISAL VERİLERİN TEHLİKESİ

Sayısal veriler, bir şeyi değerlendirmek, iyi mi, kötü mü olduğuna karar vermek için çok kullanışlıyken bazen sadece sayısal verilere odaklanıp olayın bütününü kaçıranlar olur. Bu tiplere kimi zaman günlük yaşantımızda, iş hayatımızda, çevremizde rastlarız.

Ne yazık ki; ülkemizde de Corona Virüs Bilim Kurulunda durum bu olsa gerek. Bu kurulda birbirinden değerli, Tıp dünyasında çalışkanlığının ve beyninin hakkıyla isim yapmış öğretim görevlileri, hocalarımız işin doğrusunu söylemiştir mutlaka. Ama sanırım ulusal stratejinin belirlenmesinde etkili olmamış.

İlk günden beri Sayın Bakanımızın açıklamalarını merak ve ilgiyle izliyoruz. Son derece soğuk kanlı ve konuya hakim açıklamalar. Buna en küçük bir itiraz olamaz.

COVID-19 ile mücadele stratejisi de sadece bilimsel olamaz. Siyasi iktidar, ülkenin olanaklarını, kaynaklarını, insan gücünü en verimli şekilde değerlendirmenin planlamasını bilimsel veriler ışığında yapacaktır. Ancak siyasi, ekonomik ve stratejik sonuçları da en az bilimsel veriler kadar göz önünde bulundurmak zorundadır. Buna da itirazımız olamaz. Çünkü bilimin önerdiği bir çözüm, ekonomik olarak altından kalkılamaz durumda olabilir veya bir başka çözüm için yeterli insan gücü olmayabilir.

Ancak siyasi iktidar sadece vaka ve ölüm sayısına odaklı bir strateji belirlerse bu da bilimsel olarak kabul edilebilir olmayacaktır. İşte o zaman bilim insanları dayanamaz ve aslında söylemek istediğini çok açıktan söyleyemeyen olabildiğince de incitici olmayan bir çıkışta bulunabilir.

SADECE VAKA VE ÖLÜM SAYISINA ODAKLI BİR STRATEJİ

COVID-19 adlı Corona virüs salgınında yaşayacağımız sorunların temelinde sadece vaka ve ölüm sayısına odaklı bir mücadele stratejisi uygulanması olacak gibi görünüyor.

Önce sınırları kontrol altında tutarak bulaşmayı geciktirdik. Bu aşamada başarılıydık veya başarılı göründük. Çünkü TEST YAPMADIK. Sınırları kontrol altında tutmakla bu hastalığı kendimizden uzak tutacağımızı sandık.

Şimdi bulaşmayı ve yayılmayı kontrol altında tutmaya çalışıyoruz ama YETERİNCE TEST YAPMIYORUZ. (En son şüpheli olgulara toplamda 2000 test yapıldığı açıklandı)

Bunun sonunun iyi olup olmayacağı, tamamıyla insanlarımızın duyarlı davranıp davranmamasına, hijyen ve temas kurallarına uyup uymamasına bağlıdır. Yani ortalama eğitim düzeyi 5 yıl civarında olan bir toplumun bulaşıcı hastalığın ne olduğunu önceden anlayıp anlamadığına kalmıştır işimiz.

Çünkü TEST yaparak SÜPER BULAŞTIRICILARI ARAMIYORUZ.

Yurtdışından gelen kimilerini karantinaya alıp kimilerini evlerine göndermek de Bilim Kurulunun düşüncesi olmasa gerek.

Şu anda sahadaki sorun, soğuk algınlığı belirtileri gösterenlerin hangisi COVID-19 hastası hangisi sıradan soğuk algınlığı ayırt edememek.

Olması, yapılması gereken, HIZLI TEST bulmak, üretmek, ürettirmek veya satın almak. O SÜPER BULAŞTIRICILARI tarayıp bulmak. Bunu yapmazsak sonumuz İtalya’dan da Fransa’dan da beter olabilir. Hiçbir şey yapmayan İngiltere bile bilinçli toplum olmakla bizden daha ucuz atlatabilir bu salgını…

Henüz bomba patlamadı ama ne yazık ki eli kulağında. Bu da bilim ile siyasetin dengeyi kuramamış olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Söylenecek son söz:

Zorunlu olmadıkça evden çıkmayın.

Elinizi sık yıkayın ve herhangi bir yere dokunduysanız elinizi yüzünüze, göz, burun veya ağzınıza değdirmeyin.

Hastaysanız da bıçak kemiğe dayanmadan doktora gitmeyin. Çünkü doktora gittiğinizde siz COVID-19 hastası değilseniz bile ortamda bulunan, muayene için sıra bekleyen bir COVID-19 hastasından hiç yoktan hastalık kapabilirsiniz.

Ve bir doktor olarak üzülerek söylüyorum; biz doktorların da yapacak bir şeyi yok. Çünkü TEST YOK.

Yanılmış olmak umuduyla…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
DOKUNMA SAKIN ORANA BURANA… GELDİ BAŞIMIZA CORONA…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!