Dünyanın her yerinde büyük teknoloji şirketleri yatırımlarını bulut teknolojilerine yapıyor. Peki nedir bu bulut dediğimiz şey? Uzak sunucular, yıllar boyunca verilerin kaybolma riskini ortadan kaldırmayı amaçlayan depolama araçları olarak kullanıldılar. Web siteleri ve çeşitli bilgisayar programları çalışmak için gerekli dosyaları bu sunucularda saklayıp bu sunucular üzerinden erişime açtılar. Teknolojinin ve imkanların gelişmesiyle kullanıcıların uzak sunuculardan beklentileri de arttı. Örneğin yalnızca işletim sistemini ve temel yazılımları çalıştıracak depolama kapasitesine sahip tabletlerle, bu uzak sunucuların, bulut teknolojileri olarak sunduğu hizmetlerden yararlanarak bütün ofis işlerinizi halledebiliyor, bütün fotoğraf ve videolarınızı saklayabiliyorsunuz. Tabii önemli bir şartla “internete bağlı olmak”.
Bulut teknolojilerine örnekler vermek gerekirse; Microsoft’un OneDrive’ı, Google’ın Drive’ı, Apple’ın iCloud’u aklıma ilk gelenler. Bütün bu örnekler bizlere sanal bir bilgisayar üzerinde ofislerimizde ihtiyaç duyacağımız temel yazılım desteğini sunuyorlar. Kısıtlı bir depolama kapasitesine sahip olmak sizin için bir sorun değilse, bütün ofis işlerinizi ücretsiz bir biçimde bu hizmetler aracılığı ile yapabiliyorsunuz. Dosyalarınızın kaybolma riski yok ve internete bağlı bütün cihazlardan erişme şansınız var. Yani sunumu evdeki bilgisayarda unutmak neredeyse tarihe karışıyor.
Dev teknoloji şirketlerinin temel ofis ihtiyaçlarını karşılamak konusundaki çalışmalarının sonuna geldiğini söyleyebiliriz. Ancak bulut teknolojilerine yatırım yapmaktan vazgeçmiş değiller. Diğer bulut yatırımları ve rekabetin en kızgın olduğu sektöre dair güncel haberleri konuşacağımız bir sonraki yazıda görüşmek üzere.