Geçtiğimiz Şubat ayında meydana gelen ve 13 ilimizde birçok hayatı doğrudan etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında ortaya binlerce öykü çıktı. Bunların her biri her eve, işyerine hatta ilkokul sıralarına kadar girdi. Ve konuşuldu. Konuşmaya da devam ediyoruz. Edelim ki; aylardır süre gelen sorunlar kalıcı olarak çözülsün. 6 Şubat 2023 tarihi ve o gün yaşanılanlar hiçbir zaman unutulmasın. Bir başka felaketi yaşamadan, artık gereken dersi ülke olarak alalım.
Hepimizi bugün de derinden etkileyen depremler, bölgede yaşayan Roman topluluklarını da etkiledi. Bu süreçte; Roman vatandaşlarımızın afetzede olarak insani yardım ve desteklere ulaşımında insan hakları ihlalleri söz konusudur. Roman vatandaşlarımızın, karşılaştığı bu sorunları gözler önüne sermek, ülkemizdeki diğer farklı grupların da doğal afetler karşısında güçlendirilmek ve özel politikalar geliştirmesine katkı sunmak hedefiyle bir rapor yayınlandı.
Söz konusu olan rapor: Depremin ‘Roman’ Hali… İlgili rapor, Etkiniz AB programı desteğiyle Romani Godi, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ve Sivil Düşler Derneği tarafından hazırlandı. Raporun oluşumuna katkı sunan gözlem heyetleri, 7-12 Nisan 2023 tarihleri arasında deprem bölgesinde Adana, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Malatya ve Şanlıurfa illerine saha izleme ziyaretleri yapmıştır.
Gözlem Heyetleri saha izleme ziyaretlerinde Roman Halkların yaşam alanlarını ziyaret ederek yerinde gözlemler ve yüz yüze yapılan anketler ile veri toplanmıştır. Ziyaret edilen illerde yaşayan Türkiye vatandaşı Dom, Roman, Abdallar yanında Suriyeli Dom ve Abdal sığınmacıların depremden nasıl etkilendiklerine ilişkin gözlem yapılmış ve veri toplanmıştır.
Deprem bölgesinde özellikle sığınmacılar ve Romanlar ayrımcılıkla karşı karşıya kalmıştır. Ayrımcılık yanında hırsız, yağmacı, talancı vb. söylemler üzerinden geliştirilen nefret söylemi ile karşı karşıya kalmıştır. Verilere göre deprem öncesinde de Romanlara yönelik ayrımcılık yapılıyordu diyenlerin oranı %55,6 iken deprem sonrası için bu oran %60,6’ya çıkmaktadır. Görüşmeciler deprem sonrasında sırasıyla kamu kurumları yardımlarında 104 kişi; hem kamu hem STÖ yardımlarında 30 kişi; STÖ yardımlarında 4 kişi ayrımcılık yapıldığını düşünmektedir. 103 kişi ayrımcılık yapılmadığını beyan etmiştir.
Adıyaman, Hatay ve Gaziantep illerinde halen çadır kent veya konteyner kentlere yerleştirilmeyen Roman depremzedeler bulunmaktadır. Bazı alanlarda halen atık malzemelerden yapılan derme çatma çadırlarda kalan Roman depremzedeler vardır. Roman mahalleleri etrafında kurulan çadır alanlarında hijyen koşulları bulunmamaktadır. Özellikle çocuk sağlığı bakımından risk yaratan bir ortam oluşmaktadır. Romanların kendi olanakları ile oluşturdukları çadır alanlarında temiz su, tuvalet ve duş olanakları bulunmamaktadır.
Okuryazarlık oranının düşüklüğü nedeniyle deprem ile ilgili her türden bilgi Romanlar içinde yaygınlaşamamaktadır. Bu durum desteklere erişimi olumsuz etkilemektedir. Romanların, hurdacılığın yasaklanması sebebiyle tüm gelirlerini kaybettikleri gözlenmiştir. Topluluk içinde bilgi ve internete erişimin sınırlı olması nedeniyle bazı Roman depremzedeler hak sahipliği vb. resmi başvurularını yapamamıştır. Roman ailelerinin kalabalık olması sebebiyle özel alan sıkıntısı yaşayan Roman kız çocukları dolaylı yollarla çocuk yaşta evlilik riski altındadır. Evli olanların ebeveynleriyle aynı konutu paylaşması nedeniyle hak kayıpları yaşanmaktadır. Kadınlar ve çocuklar için rehabilitasyon çalışmalarının yapılmadığı veya yeterli olmadığı gözlenmiştir.
Raporda yer alan öneriler ise şunladır; Yapılacak konutlar Romanların kültürel özelliklerine ve yaşam biçimlerine uygun biçimde yapılmalıdır. Yapılacak konutlar için depremzede katkısı olarak tahsil tutarlar ailelerin ekonomik koşullarına uygun olmalı ve düzenli gelir elde edemeyen Romanlar için özel bireysel ödeme planları yapılmalıdır. Depremzede Romanlar için hane gelir analizleri yapılarak analiz sonuçlarına göre kira destek programları oluşturulmalıdır. Yeterli gelire sahip olmayan depremzede Roman kadınlar, kız çocukları, yaşlılar ve engelliler için gelir destek programları oluşturulmadır.
Üniversite öğrencisi olan veya üniversiteye yeni başlayan Depremzede Roman gençlere barınma ve eğitim destekleri sağlanmalıdır. Çocuklar ve kadınlar için psikolojik destek programları oluşturulmalıdır. Sosyal güvencesinin olup olmadığına bakılmaksızın depremde uzuv kaybı yaşayan Romanların ortez, protez ve sağlık giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Deprem illerinde son iki yıl içinde doğan tüm çocuklar kapsamlı sağlık taramasından geçirilmelidir. Deprem bölgesindeki 0-2 yaş çocuklar ve annelerine beslenme desteği programı uygulanmalıdır. TİHEK, doğal afetlerde dezavantajlı grupların temel haklara erişimini sahada izlemeli ayrımcılık vakaları ile ilgili resen inceleme yapmalıdır.
Deprem sürecinde sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçlarına yansıyan işkence ve kötü muamele olayları hakkında soruşturma açılmalıdır. Özel bir riski taşımayan alanlardaki yıkılan Roman mahalleleri aynı alana yeniden inşa edilmelidir. Deprem nedeniyle çalışamayacak duruma gelen Romanlar için rehabilitasyon hizmetleri sağlanmalıdır. Gelir destek programları oluşturulmalıdır. Bilgiye erişim zorluğu nedeniyle süreye bağlı desteklere başvuru yapamayan Romanlar için erişilebilir yöntemlerle başvuru yapma olanağı tanınmalıdır.
İlgilenenler İçin Raporun Tamamı:
https://romanigodi.org/wp-content/uploads/2023/11/Depremin-Roman-Hali-EnSon-1.pdf