İzmit depremi olduğunda içimizi acıtan o kadar ölümün yanında “7.4 yetmedi mi?” sözü oldu… İnsanoğlu yaşadığı müddetçe de o söz unutulmayacaktır.
İnsanoğlu her daim depremden korkmuştur… Büyük depremler de din ağırlıklı yaşayan insanlar, her daim sorumlu olarak günahkar insanları görmüştür.
Bu kural Avrupa da da aynıdır. O güne kadar deprem ile tanışmayan Lizbon kentinde yaşayan Katolikler de aynı şeyi düşünüyorlardı. Biz dindar olduğumuz için Tanrı tarafından cezalandırılmıyoruz. O gün Azizler günüdür… Kiliseler ayin nedeniyle insan kaynıyordu…
1 Kasım 1755
Öyle şiddetli deprem olur ki kentin %85’i yıkılır. Ölü sayısı İspanya ile birlikte neredeyse 100 bine yaklaşmıştır. 32 kilise yerle bir olur. Katolikler büyük şaşkınlık geçirirler. Bu işin geçte olsa analizini yaparlar ve bu doğa olayı ile mücadelenin din ile ilgisi olmadığını da böylece büyük bir acıyla da olsa öğrenmiş olurlar. Ve o gün alınan dört kattan daha büyük yapı yapılamaz kararı bozulmadan günümüzde de uygulanmaktadır. Biz ise gökdelenlerle tanıştık…
Yeni bir 7.4’de ne olur halimiz düşünmek dahi istemem..
1509’da İstanbul depremi olduğunda Sultan II. Beyazıt hemen devlet erkanının toplar ve onları çok şiddetli fırçalar. Aralarındaki husumet ve çekememezlik ve halka yapılan zulüm nedeniyle yaşanmıştır bu deprem.. Bu arada padişah yatak odasında ki çökmeyi de fırsata çevirir. Depremden bir saat evvel odayı değiştirsin diyen şeyhi olan Şeyh Muhyiddin Yavsî’i de halkın gözünde kahraman yapar.
1894 İstanbul depremi de Sultan Abdülhamid’i öldürmek isteyen casuslara Tanrı ceza vermek istedi diyen laflarla karşılanır. Sultan Abdülhamit bundan uyuzlanır ve bir heyet kurdurur ve depremi sorgulayın der. “Atina Rasathanesi müdürü Eginitis, İstanbul Rasathanesi müdürü Coumbary ve yardımcısı Lacoine’a bilimsel bir rapor hazırlattırır. Rapor, depremi yeryüzünün oluşumu ile ilgili (tektonik) sebeplere bağlamıştır.”
Hazreti Muhammed rivayete göre yıkılmak üzere olan bir hedefin önünden geçerken adımlarını hızlandırır. Bunu gören sahabeleri “Allah’ın kazasından mı kaçınıyorsun?” dediklerinde şu müthiş sözü söyler: ” Allah’ın kazasından kaçmam yine O’nun kazasıyladır”
Diyeceğim odur ki cahil insan bu yeryüzünün en tehlikeli insanıdır. Emperyalistin elindeki en güçlü silahıdır…
Doğadan uzaklaştıkça depremler canımızı yakacaktır. Ne kadar toprağa yakın yaşarsak o kadar insanoğlu soyunu sopunu sürdürecektir..
Doğaya yaptığımız her saldırı ve yanlışlık bizlere misliyle iade edilecektir…
Depremsiz ve bilim dolu günler dilerim…
Sevgi ve saygılarımla…
