Hiçbir kimseye deprem in ne olduğunu, nasıl olduğunu anlatacak değilim..
Beklemediğimiz bir anda yakalandığımız bu olayın , insan üzerinde yarattığı etkileri akıl almaz boyutlardadır!..
Hele, hele bu coğrafya çok ciddi bir “deprem riski” altındaysa ;
İnsanların tümü böyle bir tehdit ile her an karşı karşıya ise bunun şaka götürür tarafı olmaz!..
Ülkemizin yaşadığı son en büyük ve en çok kayıp verdiği deprem 1999 depremi olarak bilinen Düzce, İzmit, Gölcük, Yalova, İstanbul depremidir ki ;17 binin üzerinde insan kaybı yaşanmıştır…
2011’deki Van depreminde 644 insan kaybı yaşanmıştır..
Ölümlerin ardından hayatta kalanların üzerinde yaptığı tahribat ise ; bir nesli , yaşamı boyunca etkisi altında tutabilecek düzeydedir…
Düşünebiliyor musunuz?..
Derin uykunuzda yatağınız altınızdan çekilirken ; korkunç bir uğultu , şaşkınlık, korku heyecan, kaçma kurtulma reaksiyonu, karmaşık duygu sarmalı, akıl tutulması, doğru düşünememe ve diğerlerinin üzerimizde yarattığı etkiyi..
Düşünmek bile istemiyorum!..
Ne var ki böyle bir gerçek ile yüz yüzeyiz!..
Ülkemiz insanları bunları yaşadı..
Yaşamaya da devam ediyor..
Daha da yaşayacak!..
İşte son Balıkesir depremi..
İnsanların sokaklara nasıl fırladığını,
nasıl bir ruh hali içinde olduklarını ,
nasıl korkuya kapıldıklarını,
arabalarda gecelediklerini,
nasıl telaşlandıklarını ,
hem yaşadık ,
hem de tanık olduk!..
Depremin ille yıkması şart değil..
Yaralı insanlarımızın olması şart değil..
Allah korusun kayıplarımızın olması şart değil..
Önemli olan bu korkunç olayı öyle veya böyle yaşamak!..
Bakınız üzerinden daha birkaç gün geçti..
Herkes günlük yaşama döndü bile…
Unuttu..
Oysa “O” bir gün ansızın yine gelecek ve sonucunu bilemediğimiz bir şekilde vurup geçecek..
O korkunç anları yine yaşatacak..
O halde..
Balıkesir olarak bu gerçeğe karşı ne kadar hazırlıklıyız?..
Binalarımızın “risk analizleri” bugüne kadar yapıldı mı?..
Kaç bina “deprem riski” taşımaktadır?..
Yıkılması gereken kaç bina vardır?..
Kentsel dönüşüme girmesi gerekenlerin sayısı kaçtır?..
Hangi bölgelerin zemin etütleri yapılmıştır?..
Hangileri yerleşim için elverişlidir hangileri değildir?..
Dere yataklarına imar izinleri hala verilmekte midir?..
İnsanların “acil toplanma” alanları nerelerdir?..
Barınma ve yemek yemeleri için bölgesel “acil durum” yerleri var mıdır?..
Karot numunesi alınmış ve analizi yapılmış kaç bina vardır?..
Hazır beton üreticileri anlık, habersiz denetime periyodik olarak tabi tutulmakta mıdır?..
Üniversite, inşaat mühendisleri ve mimarlar odalarından yararlanılmaktadır?..
Balıkesir’in depremsellik envanteri var mıdır?..
İletişim araç ve gereçleri kaç saniye veya dakikada devreye girebilir haldedir?..
Bunun denemesi yapıl mışmıdır?..
Bilgi kirliliğinin yaşanmaması için hangi önlemler alınmıştır?..
Doğru bilginin paylaşımında odak noktaları ne kadar sürede hangi kanallardan devreye girecektir?..
Ben bu soruların cevabını istiyorum!..
Bu soruları sosyal medya hesabı üzerinden birey olarak, gazeteci kimliğim ile Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı’ya, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’a soruyorum ve cevabını da öğrenmek istiyorum.
Bizde maalesef şöyle bir teamül vardır.
Kaza riski olan bir kavşak için önlem istersiniz aradan aylar geçer, yaralılar, ölüler verirsiniz sonunda sinyalizasyon sistemi kurulur!..
Böyle mi olmalıdır?..
Çok tanık olmuşumdur!..
Arşivdeki gazeteleri çıkarır, isteyenin önüne belge olarak koyarım!..
Hal böyle olunca ister istemez insan acaba demekten kendini alamıyor..
Depremin şiddeti 4,9 olmuş 5. bilmem kaç olmuş bunu irdelemek veya hafife almak durumunda değiliz!..
Testi kırılmadan önlem alabiliyor muyuz önemli olan budur!..
Balıkesir’i yönetenler..
Atanmışlar ve seçilmişler..
Halkı bilgilendirmek ve gerçekleri paylaşmak durumundasınız..
Sosyal medya kullanıcıları…
Değerli arkadaşlar..
Lütfen paylaşınız..
Paylaştıkça daha çok etki yaratacağınızı ve bunun bireysel bir sorumluluk olduğu bilinci içinde ilgililere, yetkililere ulaşınız ki ; toplumsal güvenliğimizin sağlanmasında “soran, sorgulayan katılımcı birey” olma görevimizi birlikte yerine getirelim.
Yorumlarınızı yapın..
Düşüncelerinizi paylaşın..
Sorun, sorgulayın..
Soruları çoğaltın..
Bakalım yukarıdaki soruların ve/veya diğer sorularınızın cevabını alabilecek miyiz?..
Alırsak da tatmin olacak mıyız?..
Haydi Balıkesir..
Durum ciddi; şakası yok bunun..
Ürkütücü ama gerçek..
Felaket tellallığı değil bu..
Belki bu satırları okurken; belki gece yarısı..
Ne zaman bilinmez!..
Onun için;
Daha çok, daha ciddi, daha bilimsel önlem..
Unutma!..
Unutturma!..
