Bu hafta sizlerle denizcilik üzerine sohbet edeceğim.
Malum yaz mevsimi ayrıca deniz mevsimidir. Tatilciler kıyılardaki tatil beldelerine gidip denize girerler.
Kıyısı temiz olan beldelere ise mavi bayrak verilmektedir. Mavi bayraklı bir yerde gönül rızası ile denize girilebilir.
Ülkemiz iki yarımadanın birbirine yakınlaşması ile oluşmuş bir ülkedir.
Doğuda Anadolu yarımadası, batıda ise Trakya yarımadası boğazlarda birbirlerine yaklaşırlar. En fazla yaklaştıkları yer Rumelihisarı ile Anadolu hisarı arasıdır.
İki yarımada olduğumuzdan kıyı uzunluğumuz çoktur. Türkiye’nin kıyı uzunluğu 8333km’dir.
Yalnız dağların kuzeyde ve güneyde kıyıya paralel uzanması yüzünden iç bölgeler ile kıyılar arasında irtibat güçlü değildir. Bu iç bölgeler ile kıyılar arası irtibat geçitler vasıtası ile sağlanır.
Çanakkale ve İstanbul boğazları ise dünyanın en önemli boğazlarıdır. Okyanuslar ile Asya’nın iç bölgelerini birbirine bağlar.
İstanbul boğazından Karadeniz’e giren bir gemi Kerç boğazı ile Azak denizine, oradan Don nehrine girip, Astrahan yakınlarında Don-Volga kanalı ile Volga nehrine ve oradan da Hazar denizine girer. Hazar denizinde Türkmenistan, Kazakistan, İran, ve Azerbaycan kıyılarına ulaşabilir.
Antikçağda denizlere Talas adı verilmiştir. Jeoloji haritalarında dünya denizine Pantalassa denir. Talas ise Türkçe bir kelimedir. Ege kıyılarında yer alan Lidya liman kenti Milet’te felsefeyi başlatan ve ilk filozof kabul edilen Tales talastan gelir. Her şeyin kökeninin su olduğunu ileri sürer. Kayseri’nin bir ilçesinin adı da Talas’tır. Kayseri Tomarza yolu üzerindedir.
Yine İç Asya’da Kırgızistan’da Taşkent ile Bişkek arasında Talas kenti vardır. Burada önemli bir savaş olmuştur. Talas savaşı tarihte önemli bir savaştır ve Abbasi orduları ile Çin ordularının karşılaştığı ve savaştığı yerdir. Bu savaşta Türkler, Abbasilere yardım ederek Arapların kazanmasını sağlamışlardır. Bu savaş sonunda Araplar ile Türklerin arasındaki buzlar erimiş kabul edilir.
Akdeniz’de ilk denizci kavim Fenikeliler olmuştur. Daha sonraki yüzyıllarda Grekler Akdeniz egemenliğini ele geçirmişlerdir.
Greklerden sonra İtalya yarımadasındaki kent devletleri olan Venedikliler ve Cenevizliler Akdeniz’de egemen olmuşlardır.
1075 yılında İzmir’de ilk denizci Türk beyliği olan Çaka Beyliği kurulmuştur. Çaka Beyden sonra Selçuklular ilk tersanelerini Alanya’ya yapmışlardır. Daha sonra Sinop ele geçirilip Karadeniz’e çıkılmıştır.
Selçuklulardan sonra kurulan beylikler içinde deniz gücü bakımından en büyük beylik Karesi oğullarıdır. Çanakkale boğazı bu beyliğin kontrolü altındadır.
Osmanlılar Trakya’ya çıktıktan sonra Karesi Beyliğinin deniz gücü Osmanlılara geçmiştir.
Osmanlıların deniz gücü İstanbul’un fethi sırasında tam anlamıyla ortaya çıkmıştır.
1460 yılında Osmanlı donanması Midilli adasını kuşatıp fethetmiştir. 1520’li yıllarda Midillili korsanlar Barbaros Hayrettin ve arkadaşları Cezayir’i alarak orada bir beylik kurmuşlardır. Bu beylik daha sonra Osmanlılara katılmıştır. Böylece Osmanlı İmparatorluğu Atlas okyanusuna ulaşmıştır. Bu dönemde Akdeniz’in doğusu ve orta bölümleri Türklerin eline geçmiştir.
1492 ve 1498 yıllarında Amerika’nın keşfi ve Hindistan yolunun bulunması ile dünya deniz ticaretinde okyanusların önemi ortaya çıkmıştır. Bu tarihlerde gücünün zirvesinde olan Osmanlı Fransa’ya ilk kapitülasyonları vererek karşısındaki birliği dağıtmak istemiştir. Fakat sanayileşme ile gelişen Avrupa devletleri 19.y.y. içinde Osmanlı’dan yeni kapitülasyonlar almışlardır. Böylece Akdeniz’de ticaret İngiltere, Fransa ve İtalya’ya geçmiştir.
Osmanlı ise sanayileşmeye ayak uyduramadığından dolayı geri kalmıştır. 1776 yılında Cezayir dayısı Hasan Paşa Amerika ticaret gemilerine kota koymuştur. Kurtuluş savaşı sonunda imzalanan Lozan antlaşması ile kapitülasyonlar kaldırılmıştır. Bunun üzerine gerekli düzenlemeler yapılarak limanlarımız arasında yük ve yolcu taşıma hakkı kendi gemilerimize verilmiştir. Bu karar 20 Nisan 1926 tarihinde alınmış ve 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 1935 yılından itibaren bu karar Kabotaj bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. 2007 yılında ismine Denizcilik ibaresi de eklenmiş ve Denizcilik ve Kabotaj Bayramı adını almıştır.
Bizim ülkemiz denizciliğe önem vermek zorundadır. Çünkü iki yarımada ve dünyanın en önemli su yollarına sahibiz. Tüm gençlerimize yüzmeyi öğretmeliyiz. Kabotaj hakkımızı kimseye vermemeliyiz. Denizcilik ve Kabotaj Bayramımız kutlu olsun. Saygılar.
14 Temmuz 2024
Sinan Kahyaoğlu