1983 sonrası yeniden şekillenen yeni dünya düzeninde uygulanan ekonomik değişim programı her alanda olduğu gibi özellikle tarım sektöründe de köklü değişiklikler içermiştir. Özellikle 1990 sonrası gümrük kapısının açılması ise henüz fidan aşamasında olan tarım sektörü için işin tuzu biberi olmuştur.
2001 yılında yapılan bir değerlendirmeye göre: Kırsal kesimde yaşayan yetişkin nüfusun eğitim düzeyi şöyledir;
%18’i hiçbir okul bitirmemiştir, çoğu okuryazar değildir.
%72’si ilköğretim, %8’i lise mezunu… Yüksek öğrenim görenlerin oranı ise %2’nin altındadır.
Yani %90’ı ilköğretimden daha fazla öğretim görmemiş olan bu kesim;
1997 yılında ülke işgücünün %44’ünü oluşturmaktadır.
2001 yılında %37,6
2002 yılında %34,9
2003 yılında %33,9
2004 yılında %29,1
2005 yılında %25,7
2006 yılında %24,
2007 yılında %23,5,
2008 yılında %23,7,
2009 yılında %24,6,
2010 yılında %23,9,
2011 yılında %23,2’ini oluşturmaktadır.(TUİK verileri)
2001 yılında tarımda 8 089 000 kişi istihdam edilirken bu rakam 2007 yılında 4 867 000 kişiye düşmüş bu tarihten itibaren de tedrici olarak artarak 2011 yılında 6 143 000 kişiye yükselmiştir.( TUİK verileri)
Bu durumu BETAM’ın bu dönem için yapmış olduğu bir analizle çok daha iyi anlayabiliriz:
“TÜRKİYE’DE GIDA ENFLASYONU 2007 YILININ ORTALARINA KADAR TÜFE’NİN ALTINDA SEYREDEREK VE GENEL FİYAT ENDEKSİNİ AŞAĞI ÇEKİCİ BİR ROL OYNAMIŞTIR.
2007 YILI ORTASINDAN İTİBAREN İSE GIDA FİYAT ENDEKSİ TÜFE’NİN ÜZERİNDE SEYRETMEYE BAŞLAMASI İSE ENFLASYON ORANINI YUKARI ÇEKEN ETKİ YAPMIŞTIR.
GIDA FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞLE BİRLİKTE İLK AKLA GELEN SORU BU DURUMUN TÜRKİYE’DEKİ YOKSULLUĞU NE YÖNDE ETKİLEDİĞİDİR.
2002-2006 ARASI yüksek ekonomik büyüme ve görece düşük gıda enflasyonu nedeniyle yoksulluk hızlı bir şekilde düşmüştür (yüzde 22’den yüzde 9,3’e). 2007 yılından sonra ise büyüme hızla yavaşlarken gıda fiyatları hızla artmaya başlamıştır. Bu nedenle yoksulluk oranındaki düşüş net bir biçimde durmuş ve istihdam kayıplarının başladığı 2008 yılı itibariyle yüzde 9,4 düzeyine demirlemiştir.
Kriz nedeniyle İSTİHDAM KAYIPLARININ DEVAM ETTİĞİ 2009 YILINDA İSE YOKSULLUĞUN TEKRAR YÜKSELİŞE GEÇTİĞİ TAHMİN EDİLMEKTEDİR.
YOKSULLUĞUN AZALMASINA PARALEL OLARAK EN YOKSUL YÜZDE 20’LİK KESİMİN GIDA HARCAMALARI;
2003-2006 YILLARI ARASINDA YÜZDE 25’İN ÜSTÜNDE ARTARKEN,
2007’DE YÜZDE 2 ORANINDA DÜŞMÜŞ,
2008 YILINDA İSE YÜZDE 1’LİK KÜÇÜK BİR ARTIŞ GÖSTERMİŞTİR.
Ancak TEPAV’ın yaptığı Türkiye Refah İzleme Anketi’nden çıkan sonuçlar bakıldığında en yoksul kesimin 2009 yılında gıda harcamalarının yeniden düştüğü görülmektedir. Yoksul kesimin bütçesinde en büyük paya sahip olan gıda harcamalarındaki bu düşüş, YOKSULLUKLA MÜCADELENİN 2007 İTİBARİYLE DURDUĞUNU, 2009 İTİBARİYLE DE GERİLEMEYE BAŞLADIĞINI ÖNGÖRMEKTEDİR.
*2002-2006 ARASI YÜKSEK EKONOMİK BÜYÜME VE GÖRECE DÜŞÜK GIDA ENFLASYONU NEDENİYLE YOKSULLUK HIZLI BİR ŞEKİLDE DÜŞMÜŞTÜR (YÜZDE 22’DEN YÜZDE 9,3’E).
2007 YILINDAN SONRA İSE HEM EKONOMİNİN BÜYÜMESİ DÜŞMÜŞ HEM DE GIDA ENFLASYONU BAŞ GÖSTERMİŞTİR. Bu nedenle kentte yaşayan nüfusta görülen fert yoksulluk oranındaki düşüş net bir biçimde durmuş ve istihdam kayıplarının başladığı 2008 yılı itibariyle yüzde 9,4 düzeyine demirlemiştir.
2006 yılında 2007 yılına geçişte görülen 1,1 puanlık yoksulluk oranı artışının temel nedeni 2007 YILINDA BAŞ GÖSTEREN KÜRESEL GIDA KRİZİDİR.
KÜRESEL GIDA TALEBİ ARTIŞI NEDENİYLE ortaya çıkan gıda fiyat artışlarındaki artış Türkiye’de de belirgin bir biçimde hissedilmiştir. HEM YOKSUL KESİMİN REEL GIDA HARCAMALARI DÜŞMÜŞ HEM DE KENT YOKSULLUK ORANI ARTMIŞTIR. Genel trende bakıldığında ise kent yoksulluk oranındaki azalmanın 2006 sonu itibariyle tamamen durduğu göze çarpmaktadır.
TEPAV’ın (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) 2009 Eylül ayında yayınlamış olduğu bir araştırmada kentte yaşayan en yoksul kesimin yüzde 90’ının krizle birlikte gelirinde bir düşüş olduğu ileri sürülmektedir. Küresel krizle birlikte en fazla uyum ihtiyacı çeken kesimin kentlerdeki yoksullar olduğu hesaba katıldığında FERT YOKSULLUK ORANININ 2009 YILINDA BELİRGİN BİÇİMDE YÜKSELMESİ şaşırtıcı olmayacaktır.
ARAŞTIRMAYA GÖRE KENT MERKEZLERİNDE YAŞAYAN EN YOKSUL YÜZDE 20’LİK DİLİMDEKİ; AİLELERİN DÖRTTE ÜÇÜ GIDA TÜKETİMLERİNİ, AYNI GRUPTAKİ AİLELERİN YARIYA YAKINI DA ÇOCUKLARINA AİT GIDA TÜKETİMLERİNİ AZALTMIŞLARDIR.
Gıda fiyat şoku ile ekonomik krizin neden olduğu gelir azalışı karşısında yoksul kesimin genelde harcamalarını kısarken, gıda harcamalarından da tasarruf yapmak zorunda kaldığı gözlemlenmektedir.
Sonuç olarak 2003 yılında itibaren devam eden yüksek büyüme – yüksek istihdam patikasının 2007’nin ikinci yarısından itibaren son bulmasıyla çakışan gıda fiyat şoku yoksulların gıda harcamalarında gözlemlenen reel artışı ve yoksullukla mücadeleyi durdurmuştur.
2003-2006 yılları arasında yoksul kesimin yaşam şartlarının iyileştirilmesinde gösterilen başarının 2007 genel seçimlerindeki iktidar partisinin sağladığı büyük oy artışında pay sahibi olduğu düşünülebilir.
Benzer şekilde, İktidar Partisi’nin 2009 Mart yerel seçimlerinde uğradığı oy kaybının nedenlerinden birinin de yoksullukla mücadelenin durmuş olması ve krizin yoksul kesimin yaşam koşullarını olumsuz etkilemeyle başlaması gösterilebilir.”(BETAM-ARAŞTIRMA NOTU-10/73 özetlenmiştir)(devam edecek)