Beğensek de beğenmesek de parti içi demokrasiyi kör topal da olsa uygulamaya çalışan tek parti CHP diğerlerinde “d” si bile yok.
Ancak liyakat zayıf!
Parti üyesinden genel başkana kadar hemen herkes parti içi demokrasiden yana ama seçimi kazanıncaya dek.
Bana kalırsa; ilçe başkanından genel başkana, milletvekilinden belediye başkanına, belediye meclis üyelerine kadar hepsi tüm üyelerin katıldığı ön seçimle seçilmeli derim ama o zaman da başka şeyler çıkıyor;
Para gücü veya etnik dayanışmayla sağlanan naylon üyelik!
Naylon üyeler; birilerinin seçim kazanmak için aidatlarını topluca yatırıp üye yaptığı kişiler. Bunlar aldıkları talimata göre birilerini seçiyorlar ve bir daha da ortada görünmüyorlar. Hatta partiye oy verip vermedikleri bile şüpheli!
Bir örnekle devam edelim:
On bir delege seçilecek bir mahallede kazanan listeye tam 43 oy çıktı. Diğer listelerin toplamı kazanan listenin yarısı kadar bile değil. Bu zamana kadar 11 delege için yaklaşık 70’den fazla üyenin oy vermeye geldiğine hiç tanık olmadım. Genelde 11 delege için en fazla 15-20 kişi gelirdi.
Demek ki “patron” işi sıkı tutmuş. Ya da ilçe başkanına gücünü gösteriyor.
Bu duruma “Ne var bunda, üyeler sorumlu davranmış” diyenler olabilir. O zaman da şu soruyu sorarım. Delege seçmeye gelen üyeler parti çalışmalarına katılıyor mu? Dahası 43 üyenin kaçı gerçekte parti üyesi?
Bu 43 kişinin 35’i bir kişi tarafından getirilmiş. Eminim bu 35 kişiyi bir daha göremeyeceğiz. Partide hiçbir emeği olmayan insanları belediye meclisine, yönetim kurulu üyeliklerine seçtirirseniz emek veren parti üyelerini üzersiniz.
Naylon üyelerle, ayak oyunlarıyla, yönetim gücüyle seçimler kazanılır ama alanlar da salonlar da boş kalır.
Devam edecek. (hakkını bilmek- haddini bilmek) 14-11-2019
https://www.balikesir24saat.com/author/behic-istanbulluoglu/