15 Temmuz hain darbe girişiminin 4. yılı etkinlikleri kapsamında Karesi Belediyesi’nin öncülüğünde,’Vatan Demokrasi ve Hürriyet Yolunda’ konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşide darbelere ve FETÖ’ye yönelik mücadelenin devam etmesi gerektiği vurgulandı.
Tarihi Balıkesir Lisesi bahçesinde düzenlenen söyleşinin sunumunu Gazeteci Ervanur Ürer, moderatörlüğünü ise Ege TV’de programlar sunan gazeteci Ramazan Karaca yaptı.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Av. Adil Çelik, Haliç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Alabarda, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan ve Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir’in konuşmacı olarak katıldığı program öncesi saygı duruşu yapılıp istiklal marşı söylendi.
Ev sahibi Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan etkinliğin ikinci yarısında programa katılabildi. İki bölüm halinde yapılan,’Vatan Demokrasi ve Hürriyet Yolunda’ konulu söyleşinin başında moderatör Ramazan Karaca konuklarına söz vermeden önce; “Osmanlı’dan günümüze bir çok darbe yapıldı.Gerçekleşen bu darbelerde acı,gözyaşı ve kan vardı. Son darbe kalkışmasında kan aktı,ama bu kez millet ve demokrasi kazandı” şeklinde kısa bir sunum yaptı. Karaca ilk sözü AK Parti Balıkesir Milletvekili Av. Adil Çelik’e verdi.
‘O akşam liderimizin arkasında durduk’
Milletvekili Çelik 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatığı ilk bölümde;”Hem üzüntümüz, hem de sevincimiz vardı.Üzüntümüz kendi içimizde evlat olarak gördüğümüzü zannettiğimiz kimselerden ihanet görmüş olmamız. Sevincimiz de; memleketimizde uzun yıllardır ilk defa milletin kendi seçtiklerine sahip çıkması ve darbeye karşı gelinmesi gururumuz oldu.Milletimize dönük demokrasi bilincinin olmadığı şeklinde eleştiriler yapılır.O akşam kendiliğinden gelişen olayların bende bir parçasıydım.O akşam liderimizin arkasında durduk.Milletimiz önünde dik duran birini gördüğü zaman onu yalnız bırakmadı.15 Temmuz’un en güzel anlamı budur” dedi.
‘İpin ucu ABD ve NATO Karargahı’na çıkıyor’
Strateji ve Güvenlik Uzmanı,Haliç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Alabarda ise konuşmasında, hain darbe girişimi gecesinde yaşadıklarının yanı sıra terör örgütünün TSK’de nasıl yapılandıklarına dair açıklamalarda bulundu. Alacamescit toplantılarıyla 15 Temmuz gecesi Balıkesirlilerin gösterdiği direniş arasında benzerlikler kuran Dr. Yusuf Alabarda şunları söyledi:
“İzmir işgal edildiğinde sükut edenler varken, Kara İsa’da,Karesi’de bir Allah kulu sukut etmemiştir.100 yıl sonra yine birilerinin, emperyalizm adına maşalığını yapmak isteyenler silahlarıyla meydana döküldüğünde milletin namus olarak kendilerine vermiş olduğu silahı, milletin böğrüne döndüren hainlere karşı dışarıya çıktı. Ben darbeler tarihi ile ilgili hem yurt içinde, hemde yurt dışındaki üniversitelerde yaptığım araştırmalarda;darbeler yoluyla milletlerin vesayet boyunduruğuna alındığını Portekiz, İspanya ve Yunanistan örneklerinde gördüm. Türkiye’de darbecilik geni sadece FETÖ’yle sınırlanabilecek bir şey değil. Türkiye’nin darbeler noktasında hassas olunması gerekir. Darbelere ve FETÖ’ye yönelik mücadele devam etmeli.15 Temmuz’da 60 darbesinde olduğu gibi ipin ucu ABD ve NATO Karargahı’na çıktıysa,80 darbesinde ‘Bizim çocuklar başardı’ diye nasıl Amerika’ya telgraf çektiler ve Amerikan Büyük Elçiliği’nde bu telgrafın izleri hala duruyorsa,15 Temmuz’da ABD’nin içimizde devşirmiş olduğu hainler tarafından yapıldı. 1970’li yıllardan bu yana bürokrasinin her bir kalemine yerleştirilmiş olan bu tehlikeli örgüt yüzünü 15 Temmuz gecesi gösterdi. FETÖ’nün en önemli özelliği kendisini saklayacak her türlü riyakarlığa imza atması.Bu yapı ifşa olduğu andan itibarende artık yapacak bir şeyleri olmadığı için erken doğum ile 15 Temmuz gecesi ortaya çıkma durumunda kaldılar.”
‘Türk Milleti demokrasiye sahip çıktı’
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir ise yaptığı konuşmada 15 Temmuz gecesi büyük bir badire atlatıldığını belirterek; şunları söyledi:
“Bizim darbelerle karşılaşmamamız için bugünleri unutmamak ve unutturmamak gerekiyor. Çanakkale’de verdiğimiz 250 bin,15 Temmuz’da verdiğimiz 251 şehidimizin sayesinde bugün bayraklar dalgalanıyor. Ben dikkatleri farklı bir yöne çekmek istiyorum.Yabancı ülke liderleri Türkiye’yi ağızlarına aldıklarında aklıma,’Türkiye’nin yönetimi sadece Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir’ sözü gelir.Darbe girişiminin başarılı olması durumunda terör örgütü DEAŞ Hatay üzerinden güçlerini Türkiye’ye sevk edecekti. Bölücü terör örgütü ise doğu ve güneydoğu illerinin güvenliğini kendisinin sağlayacağını ilan edecekti. ABD,AB ve Birleşmiş Milletler’den ardı ardına ‘Türkiye’deki gelişmeleri kaygıyla izliyoruz!’ açıklamaları yapılacaktı. Bir kaç gün sonra BM İstanbul ve boğazlarının güvenliğini kendisinin sağlayacağını duyuracaktı. ABD’den darbe rejimine destek açıklaması gelecek,Türkiye’ye sızan DEAŞ unsurlarını temizlemek için rejimle beraber hava bombardımanına katılacağını duyuracaktı. Şerefli Türk ordusuna sızmış şerefsizler darbeye direnen şehirleri bombalamaya devam ederken, savaş ülkenin dört bir yanını saracaktı. Bir çok ülke Türkiye’ye asker gönderecekti. Evet, anlattıklarım çok karanlık,ama 15 Temmuz’da hainler başarılı olsaydı maalesef başımıza gelecekler bunlardı.Türk milleti 15 Temmuz da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkomutanlığı’nda destan yazdı.Türk medyasınında tıpkı Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi milli bir duruş sergilemesiyle devletine ve demokrasiye sahip çıktı”
15 Temmuz hain darbe girişiminin 4. yılı etkinlikleri kapsamında Karesi Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen,Vatan Demokrasi ve Hürriyet Yolunda’ konulu söyleşinin ikinci bölümünde etkinliğe katılan Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan 15 Temmuz günü yurt dışında olduğunu anımsatırken, darbe girişimi gecesi ve sonrası günlerde yaşadıklarını ve AK Parti il başkanı olarak yaptığı çalışmaları dinleyicilerle paylaştı. İbrahim ERGÜL (balikesir24saat.com)