Nasıl mı?
Katılımcı demokrasi içselleşirse
Yargı tam bağımsız olursa ve adalet herkes için adil dağıtılırsa
Dünya nimetleri adil bir şekilde paylaşılırsa
Sömürenlerin yoksul ülkeleri sömürmesi son bulursa
Doğmamış çocukların hakkını yiyenler, milletin malını çalanlar engellenirse
Silah fabrikaları kapatılır savaşlar durdurulur, barış egemen olursa
Diktatörler yenilir, özgürlükler dünyanın bir ucundan diğerine yayılırsa
Din ve mezhep ayrılıkları son bulursa
Kadın erkek eşitliği yaşamın her alanında sorgulanmadan uygulanırsa
Daha devam edebilirim ama bu kadar yeter sanırım…
Ben ve benim gibi düşünenler, bizden öncekiler, bizden sonrakiler gençliklerini neredeyse tüm yaşamlarını daha adil bir dünya için tükettiler…
Spartaküs köleliğin kalkması için savaşırken daha adil bir dünya istiyordu. Pir Sultan daha adil bir dünya için Hızır paşaya meydan okudu.
Köroğlu, Dadaloğlu zulme karşı direnirken daha adil bir dünya istiyorlardı.
Daha adil bir dünya isteyenler öldüler, asıldılar, yakıldılar ama vazgeçmediler.
Dünyanın bu kadar berbat, bu kadar yalan olmasının en önemli sebebi parayı her türlü değerin üstünde tutan küresel sermayenin doymak bilmez kan emiciliğidir…
Dünyayı yalan yapan da, zulmü egemen kılan da, adaletsiz yapan da saraylardır.
Sarayların egemen olduğu bir dünya adil olamaz…