Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği(ÇYDD) Balıkesir Şubesi, bursiyer lise öğrencilerini sulak alanlar ziyareti için Ayvalık Şeytan Sofrası Sulak Alanı’na götürdü. Geziye 37 öğrenci ve 7 yetişkin katıldı. Gezinin rehberliğini TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilcisi Metin Kuter yaptı.
GEZİ 1000 YAŞINDAKİ ANIT AĞAÇ İLE BAŞLADI
Geziye Ayvalık Mutluköy’deki, halkın “Koca Delice” ismini verdiği anıt zeytin ağacını ziyaretle başlandı. Tanıtıma yörede yaşayan Halil Koç katkı sundu.
Metin Kuter, “Bu zeytin ağacı bölgede tespit edilen 81 anıt zeytin ağacından en yaşlısı. 1.100 yaşında olduğu belirlendi. 9 metre boyunda 5.5 metre çapında bir ağaç… Ayvalık yöresinde 2 milyona yakın zeytin ağacı var. Bunların yarısından çoğu 200 yaşın üzerinde. Şu ana kadar yapılan çalışmalarla 400 yaşından büyük 81 ağaç tespit edildi. Anıtlar çalışmasını Balıkesir Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Abdullah Soykan, Prof. Dr. Recep Efe, Prof. Dr. İsa Cürebal ve Doç. Dr. Süleyman Sönmez hocalarımız yaptı. Bilim kurulu çalışmasını 2018 yılında tamamladı. Kendilerine çok teşekkür ederiz.’’ dedi.
Mutluköy’den Ayvalık Tuzlası’na gidildi. Tuzladaki tuz tepeleri, havuzlar ve doğal yaşamda incelemelerde bulunuldu.
Ayvalık Tuzlası’nın Türkiye’deki 2 deniz tuzlasından biri olduğunu vurgulayan Metin Kuter, şu bilgileri verdi:
” Ayvalık Tuzlası 1500’lü yıllarda kurulmuştur. 1982 yılında havuzlar yenilenmiş üretim yeniden başlamıştır. 1990 yılı verilerine göre yıllık 20.000 ton tuz üretimi mevcuttur. Ayvalık Tuzlası 2010 yılında özelleştirilmiştir. Bu tuzla aynı zamanda doğal yaşam alanıdır. Burada flamingolar yaşar. Kış aylarında barınak olarak kullanırlar. Deniz suyunda yaşayan tuz karidesleri ve mavi-yeşil alglerle beslenirler.”
Ayvalık Tuzlasından Şeytan Sofrasına gidildi. Ayvalık’ın coğrafi güzellikleri gözlemlendi. Kuter Şeytan Sofrası ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“1500’lü yıllarda Osmanlı egemenliğindeki Ayvalık yöresinde Rumlar yaşamaktadır. Kilise tarafından kovulan PELENELOPE adında bir Rum kaçarak gelir bu tepeye yerleşir. Yalnız başına yıllarca bu tepede yaşar. Bir yıl yaşanan ağır kuraklık sonucu halk bunun kiliseye karşı gelen Pelenelope yüzünden olduğunu düşünerek onu öldürmek için toplanarak tepeye gelirler. PELENELOPE halka çok zengin bir sofra hazırlar. Kuraklık yüzünden aç olan halk sofrayı görünce yiyeceklere hücum eder . Pelenelope de kaçarak kurtulur. Burada bir de mitolojiye göre şeytanın ayak izi var. Tanrıların babası ZEUS’un İda adındaki süt annesi , şeytanın Zeus’a zarar vereceğini düşünür. Bundan korkarak şeytanı kovar. Şeytanın üç ayaklı olduğuna inanılır. Şeytanın kaçarken bıraktığı ayak izlerinden birinin burada olduğuna inanılır. Diğerleri İda Dağı eteğinde ve Midilli Adasındadır. Ayvalık yöresinde küçüklü büyüklü 22 ada bulunur. Bu adalardan Alibey (Cunda) ve Lale Adalarında yapılaşma vardır. Diğerlerinde yapılaşma yoktur. Cunda Adası ile Lale Adası bir köprü ile birbirine bağlıdır. Türkiye’nin ilk boğaz köprüsüdür.”
Şeytan Sofrası’ndan , Şeytan Sofrası Sulak Alanı’na gidildi. Yürüyüş yolunda gezerek alan incelendi. Kuter, “Derinlikleri 6 metreye kadar olan yerler ( sığ göl, lagün, deltalar, korunaklı kıyılar , su dolaşımına sınırlı bölgeler…) sulak alan olarak kabul ediliyor. Yurdumuzda resmi kayıtlara göre 105 sulak alan bulunuyor. Bunlardan ; 14 tanesi Ramsar alanı, 59 tanesi ulusal alan , 32 tanesi de mahalli alandır. Balıkesir’de Manyas Gölü Ramsar alan kapsamındadır. Uluslararası sözleşmeye göre korunuyor. Gönen Deltası ise ulusal alan kapsamındadır. Şeytan Sofrası Sulak Alanı, Karakoç Deresi Sulak Alanı ve Akçay Sazlıkları Sulak Alanı mahalli koruma alanlarıdır. Sulak alanlar; sulak alan ekosisteminde yaşayan canlılar için üreme ve yaşam ortamı ve aynı zamanda göçmen türler için birer üreme ve dinlenme alanıdır. Sulak alanlar hiçbir karşılık beklemeden ekosistem hizmetleri sunar. Mutlak korunması gereken alanlardır.” dedi.
Ayvalık Çamlık bölgesinde Paşa Limanı’nda dinlenildi. Öğle yemeği yendi ve deniz kıyısında gezildi. Alibey Adası’na gidildi. Burada ‘Rahmi Koç Müzesi ve Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı’ ziyaret edildi. Sahilde gezildi.
Öğrenciler geziden çok mutlu oldular. İlimizi Ege kıyısındaki şirin ilçesini tanımış oldular. Doğamızın önemini ve kıymetini bileceklerine , koruyacaklarına söz verdiler.
ÇYDD görevli öğretmenleri öğrencilerimizi ailelerine teslim ettiler. Böylece güzel bir gezi tamamlandı. (balikesir24saat.com)