Bu hafta tarihimizde çok önemli ve bizi derinden yaralayan bir olay olmuştur. Bu haftaki sohbetimizde bu olay üzerinde konuşacağız. Olay 4.Temmuz.2003 tarihinde Irak’ın Süleymaniye kentinde Özel kuvvetlere mensup 12 askerimizin Amerikan askerleri tarafından esir alınarak başlarına çuval geçirilmesi olayıdır. Olayları sırası ile hatırlayalım.
ABD 2002 yılında Irak’ı işgal etmek için Türkiye’den Irak’a geçiş izni istemişti. Mecliste görüşülen izin teskeresi ret edildi. Bunun üzerine ABD Basra körfezinden saldırarak Irak’ı işgal etti. Kendi söylediklerine göre bu işgal onlara çok pahalıya patlamıştı ve ret kararının intikamını almaya çalışıyorlardı. Bizimde 1980’li yıllardan beri kuzey Irak’ta görevli askerlerimiz vardı. Yine bazı iddialara göre Peşmergeler Kerkük’te Türkmenlere ait tapu kayıtlarını yok ederek kenti Türkmenlerden arındırmaya çalışıyordu. Burada görevli askerlerimiz ise bu tapu kayıtlarının birer kopyasını Türkiye’ye yollamışlardı. Kerkük’ün Türkmenlerden arındırılması projesi böylece boşa çıkmıştı. Bu kayıtları alan bu askerlerin cezalandırılmaları gerekiyordu. Amerikan askerleri ABD’nin bağımsızlık günü olan 4 Temmuzu bilerek seçmişlerdi. Ayrıca 4 Temmuz Cuma gününe denk geliyordu. Yine bugün bağımsızlık günü nedeniyle tatildi. Türkiye’den yapılacak görüşme talepleri 3 günlük tatil nedeniyle uzayacak ve Türk askerleri cezalandırılacaktı.
4.Temmuz.2003 tarihinde Amerikan askerleri yanlarına aldıkları peşmergeler ile Süleymaniye kentindeki karargahımıza baskın düzenlediler. Karargahta bir binbaşı emrinde 11 özel kuvvet askerimiz vardı. Bu askerler ordumuzun göz bebeğidir. Amerikan askerleri teslim olun çağrısı yaptılar. Binbaşımız çatışma çıkmasın ülkemizin başına sorun olmayalım diye teslim oldu. Yakalanan askerlerimizin elleri kelepçelendikten sonra etrafı görmesinler diye çuval geçirildi ve kameraya alınarak sorguya götürüldüler. Durum öğrenilince herkes ayaklandı. Fakat o günün başbakanına Amerika’ya bir nota verelim denildiğinde “Ne notası, müzik notası mı” diyerek nota vermeyi ret etti. O günün Genelkurmay başkanımız ise “Bu tür uygulama Amerikalıların rutin uygulamasıdır. Bizi rahatsız edeceğini düşünmemişlerdir” dedi.
Yetkililerin bu beyanları ulusumuzu derinden yaraladı. Daha sonra olayın vehameti anlaşıldı. O yıl Özel Kuvvetler Genelkurmay başkanlığından alınarak Genelkurmay 2.başkanlığına bağlandı. Komutanı değiştirildi. Fakat travma bitmedi. Tüm ulus teslim olacaklarına çarpışsalardı daha iyi olurdu dedi. Daha sonraki günlerde bu çuval olayında komutan olup baskın emrini veren Amerikalı komutanın elinden bir komutanımız madalya aldı. Bu komutan daha sonra Genelkurmay başkanı oldu. Tüm bu olaylar ülkemizi derinden yaraladı. Pir Sultan Abdal’ın bir şiirinde dediği gibi bizleri düşmanın taşı değil dostun davranışı yaralamıştı.
Bu çuval olayı Türk kamuoyunda Amerikanın itibarını bitirdi. Amerikan karşıtlığı tavan yaptı. Daha sonraki dönemlerde sınır boyunda bir albayımız yakaladığı Amerikan askerlerinin başına çuval geçirdi. Yine Türkiye Gençlik Birliğine üye gençler Marmaris ve İstanbul’da iki defa yakaladıkları Amerikan askerlerinin başlarına çuval geçirdiler. Ama bu olayın travması hala geçmedi. Umarım bir daha böyle olay yaşanmaz. Eğer yaşanacak olursa askerlerimiz gerekli yanıtı verirler. Umarım yetkililerimizde askerlerimizin ardında dururlar. Saygılar.
7.Temmuz.2024
Sinan Kahyaoğlu