Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümü…
Yıllarca bu ülkenin her yerinde, karanlığın koynunda yaşandı her gün.
Sonrası kâbus.
Ülkenin her yeri işgal edilmiş,
Orduları dağıtılmış,
Halk yoksulluk içinde, çaresiz.
Sonra bir gün,
“ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ, İLERİ” dedi başkomutan.
Yer yerinden oynadı.
Emir büyük yerdendi.
Düşmanın hangi kurşunu, topu, tüfeği, ordusu durdurabilirdi ki…
Durduramadı da.
İnançla yürüdüler, toprağın göğsüne oluk oluk kan oldu o genç yürekler.
Tarihin en unutulmaz, kurtuluş destanını yazmak için.
Onlar canlarını toprak, kanlarını bayrak yaptılar.
Teşekkür ederiz, yolumuzu aydınlatan o gönül kahramanlarına.
Ülkemizin geleceğini güven altına almak istiyorsak;
Bu ülkenin nasıl kurtulduğunu asla unutmadan,
Ülkemizin üzerinde karanlık emeller besleyenlerin oyuna gelmeden,
Atatürk’ün emanetlerini hassasiyetle koruyarak,
Cumhuriyet, demokrasi gibi kavramlardan asla ödün vermeden,
Her türlü karanlık, çağdışı ideolojilerin karşısında dimdik ayakta durmalıyız.
Her birimiz, bu ülke için kan ve can verenlere karşı vefalı, bakarken görebilen, seyirci olmayı değil, oyuncu olmayı seçen bireyler olmalıyız.
Bin bir renk ve düşünceden oluşan ülkemizde,
Aydınlık, laik, demokratik bir gelecek için ihtiyacımız olan tek şey, birlik ve beraberliktir.
Hiç kimseyi ötekileştirmeden, her türlü düşünceye saygı duyarak “ben” değil, “biz” olmayı başarmaktır.
Özenilen,
Özlenilen,
Özen gösterilen bir ülke olmanın yolu, birlik ve beraberlik içinde olmaktan geçer.
HİÇ KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN!!!
Biz gerektiğinde her zaman, İzmir’in dağlarında çiçek olur açar,
Kanımızla, canımızla, bu ülkenin topraklarına yeniden kan ve can katarız.
CUMHURİYETİNİN 100. YILI KUTLU OLSUN TÜRKİYEM.