featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. CUMHURİYETİN YÜZÜ ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI

CUMHURİYETİN YÜZÜ ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI

Osmanlı Devleti, 1876’da Kanuni Esasi’yi kabul etti. Meşrutiyet’e geçti. Bu ilk anayasada, kadınların siyasal hakları yer almadı.

II. Abdülhamit döneminde de kadınların hiçbir siyasal hakkı yoktu. (1876-1908)

1908’de II. Meşrutiyet ilan edildi. Kadın nüfus, sayılmadı bile.

II. Meşrutiyet döneminde ancak kadın dergileri yayınlandı. Bunun dışında Teali Nisvan Cemiyeti ve Kadınları Çalıştırma Cemiyeti gibi kadın cemiyetleri de kuruldu.

I. Dünya Savaşı sırasında kadınlar zorunlu olarak çalışmaya başladılar. (1914-1918)

Milli Mücadele’de ise kadınlar büyük fedakârlıklar gösterdiler. (1919-1922)

17 Şubat 1926’da Türk Medeni Kanunu TBMM tarafından  kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bu kabul, kadın devriminin ilk büyük adımıdır. Böylece kadınlar en temel medeni haklarına kavuştular.

Kadınlara; 3 Nisan 1930’da kabul edilen Belediyeler Kanunu’yla belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.

26 Ekim 1933’te yapılan Köy Kanunu değişikliğiyle köy ihtiyar heyetleri için seçme ve seçilme hakkı tanındı.

5 Aralık 1934’te anayasanın 10. ve 11. maddeleri değiştirildi. 2599 sayılı kanunla kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. (191 milletvekilinin imzasıyla meclise sunulan anayasa değişikliği teklifi 258 milletvekilinin oy birliğiyle kabul edildi.)

Kadınlar, 8 Şubat 1935’te yapılan milletvekili seçimlerinde hem ilk kez oy kullandılar hem de ilk kez milletvekili seçildiler. Seçim sonunda 383 erkek, 17 kadın milletvekili seçildi. İlk ara seçimde 1 kadın milletvekili daha seçilince, meclise toplam 18 kadın milletvekili girdi.

Birçok ülkenin kadınlarından önce Türk kadınına bu hakları veren Atatürk’ün bütün herkese örnek olan kadın devrimi, dünyada şöyle yorumlandı:

“Kadınlar, Mustafa Kemal’in memleketinden başka hiçbir ülkede bu kadar hızlı ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu kadar kısa sürede değişmesi, tarihte gerçekten eşi görülmemiş bir olaydır.” ( İngiliz Daily Telegraph Gazetesi )

“Atatürk, dünya üzerinde yeni bir devir açmış insandır. Ben O’nun Türk kadınlarına hak vererek bir ülkede anayı yakışır olduğu yüceliğe eriştirip, Batı’ya ders verdiğini nasıl unuturum.” (Uluslararası Kadınlar Birliği Romanya Delegesi Prenses Aleksandrina Cantacuzene)

“Bütün dünya kadınları, Türk kadınının haklarına erişebilirlerse, gerçekten kendilerini talihli sayacaklardır.” (Uluslararası Kadınlar Birliği Avustralya Delegesi Cardell Oliver)

Cumhuriyet öncesi ve sonrası Türk kadının sahip olduklarını, olamadıklarını yani kendisine verilmeyen hakların yaşandığı dönemlerden genel olarak bahsettik. Bütün bu tarihsel olayların ne anlama geldiğini bilen, bu topraklarda yaşayan aklı başında ve insanlık onuruna sahip bir kadın, Atatürk’üne minnettarlık duyar. O’nun kurduğu, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne herkesten önce sahip çıkar.

Zaten farkındadır; Atatürk’ün eseri olan Cumhuriyet ve değerlerinden uzaklaştırıldıkça hepimiz bedel ödemekteyiz. Bunu en çok sahiplenmesi ve anlatması gereken Türk kadınıdır.

100. Yılını kutladığımız Cumhuriyet’imizin ve değerlerini yeniden yaşama geçirmek için de ilk önce kolları sıvayan, bu zamana dek süre gelen suskunluğunu bozup sesini daha çok yükseltecek olan da yine Türk kadınıdır.

Korkmayın, kadının gücünden. Kadın güçlenince  toplum da güçlenir.

Biz Türk Kadınları, Atatürk’ümüze minnettarız. Bir kadın olarak toplum içinde konum edinmeyi, O’nun aydınlanma felsefesine borçluyuz. Bizlere yasayla verilen bu hakkın yeterli oranda kullanılamamasını sağlayan erkek egemen görüşle mücadelemizi sürdüreceğiz.

Günümüzde bu anlayışa karşı yürütülen karalama kampanyalarına karşı öncelikle biz kadınlar ‘dur’ diyeceğiz!

Kendi haklarımızı savunduğumuz gibi elbette; ülkemizin tam bağımsızlığını, ulusal egemenliğimizi, çağdaş hukukun üstünlüğünü, yurttaşlık ve ulus bilincini, özgür aklın ve birey olmanı önemini, fırsat eşitliğini, liyakati, kültür-sanatı, akılcı, laik ve bilimsel eğitimi, demokrasiyi, uygar yaşamı ve barışı da savunacağız.

Bütün bu Cumhuriyet kazanımlarının tek güvencesi, 100. yılını büyük bir coşku ve umutla kutladığımız laik Türkiye Cumhuriyeti’dir. İşte bundan dolayı, Atatürk’ün ülkesinde laik Cumhuriyeti savunmak bütün bu değerleri savunmaktır.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Nice 100 yıllara…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
CUMHURİYETİN YÜZÜ ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!