“ İnsanlık tarih aynı zamanda toplumların, yönetim tarihidir. İlkel kabile topluluklarından çağdaş yönetim sistemine geçiş binlerce yıllık zorlu bir tarihtir…”
Cumhuriyete giden yoldaki sınır taşlarına baktığımızda ; devrimler, ihtilaller, karşı devrimleri görür ve okuruz.
Yakın çağın sınır taşlarından olan, Amerika ve Fransız ihtilallerinin ilk sınır taşları olduğu tarih kitaplarında yazar. Cumhuriyete giden yolun başlangıcı, toplumların aydınlanmasına paralel gerçekleşmiştir.
Aydınlanmaya karşı direnen toplumlar kralcı toplumlar olarak tarihteki yerlerini almışlardır.
Mutlakiyetçi, despotik, totaliter krallıklara karşı; Yakınçağ öncesi, 400 yıllık kanlı mücadeleler tarihi sonrası ulaşılan, halkın KENDİ gücüne güvenme düşüncesinin olgunlaşmasının tarihidir.
Bu anlamda; egemenliğin paylaşım savaşlarının yaşanması uzun bir zaman dilimini kapsar.” Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait” olması, otoriter ve totaliter toplum liderlerinin varlık ve yokluğu mücadelesini körükler.
19 .yüzyıl sonu, 20. yüz yıl başı; bağımsızlık özgürlük ve dünya paylaşım savaşı sonrası ulusalcılık hareketlerinin serpilip yeşermesi egemen güçlerin rahat ve huzurunu kaçırır.
Cumhuriyet rejimine geçişin zorluklarını yaşayan toplumlar, Cumhuriyet kavramının ne anlama geldiğini özümseyen toplumlardır. Cumhuriyet rejiminin özümseyemeyen toplum içi karşı düşünceler, özgürlük ortamının hoşgörü ve serbestliğinden yararlanarak, yeniden varlık mücadelesi için tüm siyasi ekonomik ve kültürel zenginliklerden yararlanmaktalar.
97’nci yılını kutlayacağımız CUMHURİYET’İN İLANI ulusumuz için tüm yeniliklerin başı bir yönetim devrimidir. Ulusal Egemenliğin halkın(cumhur) eline geçmesiyle; Kurtuluş Savaşını yöneten Türkiye Büyük Millet Meclisi ve kahraman şanlı Türk Ordusu tarafından Cumhuriyete geçiş gerçekleştirilmiştir.
Amasya genelgesiyle Dünyaya ilan edilen kurtuluş kararının gerçekleştiği, ulusun kendi egemenliğini kendini gerçekleştirdiği ulusal bir DEVRİMDİR CUMHURİYET’İN İLANI.
KURTULUŞ SAVAŞI’na karşı olan kişi ve düşünceler, TÜRKİYE CUMHURİYET’İN İLANINA karşı giriştikleri isyanlarıyla işgalci devletlere yaranmaya çalışmışlardır.
İkinci Dünya paylaşım savaşı sonrası kutuplaşan yeni dünyada esen siyasi rüzgarlara karşı, Cumhuriyet’in nitelikleri ortaya çıkar. Cumhuriyetlerde çeşitlenerek; Demokratik Cumhuriyet, Sosyalist Cumhuriyet, Halk Cumhuriyeti, Halk Cemahiriyesi, İslam Cumhuryeti ismleriyle… anılarak toplumlarını yönetmeye çalıştılar.
Cumhuriyetin niteliklerini kullanarak; despotik, totaliter, otoriterliklerini sürdümeye çalıştılar. Toplumlarına açlık, nefret, baskı ve zulümler yaşattıkları tarih önünde sabittir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ilk anayasasına; demokratik yapıyı benimseyen, daha sonra laikliği, insan haklarını ve sosyal bir devlet yapısını ekleyerek; Cumhuriyetimizin temel niteliklerini,T.C Anayasasının değişmez, değiştirilmesi teklif edilmeyen maddeleriyle güvence altına almıştır.
CUMHURİYETİMİZİN İLANININ 100’ÜNCÜ YILINA GİDERKEN, 10. , 50. yıl marşlarında, cumhuriyetimizin asıl özü işlenerek halkımızın coşkusuna yeni coşkular katma amaçlanmıştır.
* İ D U R A K İ * Bu coşkuyla bilfiil 30 yıl sınıf öğretmenliği görevi yaparak Cumhuriyet öğretmeni olarak, gurur ve şerefle görevini tamamlamıştır. Cumhuriyetimizin 50’inci yıl öğretmeni bu marşı 30 yıl boyunca sınıfında seslendirdi.
50.YIL MARŞI
“Müjdeler var yurdumun toprağına, taşına;
Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına!
Bu rüzgârla şahlanmış dalga dalga bayrağım,
Başka bir tuğ yaraşmaz Türk’ün özgür başına.
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…
Yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta,
Koşuyoruz durmadan kadın-erkek bir safta…
Elimizde meşale; ilke ilke Atatürk,
Işıklarla donattık ülkeyi her tarafta…
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…
Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş…
Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş.
Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika,
Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş…
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…
Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola,
“Yurtta barış” ilk hedef, “Cihanda sulh” parola
Koparamaz hiçbir güç bizi millî birlikten;
Atamızın izinde koşuyoruz kol kola…
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…
Yaşasın hür ulusum! Soylu gencim, benliğim
Yaşasın şanlı Ordum, sarsılmaz güvenliğim!
Ersin elli yılarım nice mutlu çağlara;
Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim!…
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…”
Söz: Bekir Sıtkı ERDOĞAN
Beste: Necil Kâzım AKSES