Kendilerine sayın, başkalarına onlar diyerek tanımlayanların Secereleri bozuk. Nasıl mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’inin kuruluşundaki felsefeyi kavrayamayan bu zihniyetler, Mustafa Kemali Erzurum ve Sivas arasında yok etmenin hesabını yapanlardır.
Erzurum Kongresi’nde Mandacılığı(İngiliz ve Fransız Himayesinde bir devlet kurulmasını) savunanların ağa babaları Ali Galip’i Sivas Valisi olarak atamışlardır. Amaçlarına ulaşamayan dandik düşünceliler, Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrası ayrımcılık hareketlerini desteklemişlerdir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda, Atatürk Devrimlerine karşı, tüm yenilik ve değişim çalışmalarına köstek olmanın yolunu açtıklarını, cümle alem bilmektedir. Cumhuriyetin tüm nimetlerinden en geniş anlamada yararlanıp, Cumhuriyetin kurumlarına verdikleri zararı görmeyip, nankörlüklerine yenilerini ekleyerek meydanlara taşımaktadırlar.
Cumhuriyete karşı savaşla, numaralı cumhuriyetler ilan ettikleri, şimdilerde yanlışlıklarını kabul ederek kendilerine yeni ihanen alanları açmanın devinimlerindeler. Cumhuriyet tarihi ve 98 yıllık zaman diliminde her türlü oyunların karşısında dimdik ayaktadır. Cumhuriyet tarihi kitapları, sayfa sayfa asıl gerçekleri ve tuzakçıları sunmaktadır., Okuyana, anlayana, araştırana asıl gerçekleri göstermektedir. Görmek istemeyen, şeytani düşüncelere hizmet edenleri destekleyenler Cumhuriyetin nimetlerinden beslendiklerinin farkında değiller. Kedi gibi gözü yumuk lokma yutanlar, yuttukları lokmaları nasıl sindirmekte aklım ermiyor, bilemiyorum. Dandik düşünenlerin kara kaşına, kara gözüne hayranlar; Doğu ve Güney Doğu’da kukla bir Ermeni ve Kürt Devleti kurmanın peşinde olan işgalcilerle aynı düşüncededirler. İşgalcilerin Mezopotamya ve havzasının yer altı, yer üstü petrol ve maden kaynaklarının peşinde oldukların tüm dünya bilmektedir.
Ancak, Anadolu coğrafyasından beslenen, varlık sebepleri olan toprakları, başkalarına peşkeş çekmenin derdinde olan insancıklara ne diyelim? Allah ıslah etsin.
Demokratik, laik, sosyal, bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin içini boşaltmaya çalışanlar, 32 isyan çıkarmışlar ama amaçlarına ulaşamamışlardır. Şimdi Cumhuriyet çocuklarının hakkı olan huzur, barış, esenlikler içinde yaşama hakkını korunmasına yönelik; Mustafa Kemal Atatürk’ün, “YURTTA SULH, DÜNYADA SULH” ilkesine sımsıkı sarılmanın zamanıdır.
Şimdi Türkiye Cumhuriyetinin tüm nimetlerinden yararlanacaksınız, ondan sonra Türkiye Devletinin yönetim biçimini beğenmeyeceksiniz.“ DANDİK CUMHURİYET” diyerek aşağılamaya kalkacaksınız. Bu zihniyettekilerin art düşüncelerini anlamamak için kör, sağır, dilsiz olmak gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 98 yıldır güçlü bir ULUS DEVLET, kimsesizlerin kimsesi olma yolunda, her türlü engellemelere karşın; ülkemizin bölünmez bütünlüğüne gönül vermiş halk, terörün yarattığı yıkımları hak etmiyor.
Bu düşünce ancak günlük çıkarlarını düşünen FONDİPÇİLERdir. “Deveyi hamuduyla yutup”, sonradan “açım” diyerek yakınan fırsatçılardır.
Siyasetçisinden, tüccarına KENDİ BÖLGESİ İÇİN VERİLEN KALKINMA KREDİLERİNİ başka bölgelere aktaran, KREDİLERİ ödemeyip izini kaybettiren fondipçiler, bu ülkenin içini boşaltmışlardır.
DANDİKÇİLER VE FONDİPÇİLER,
SAĞDA, SOLDA, İLERİDE, GERİDE, YANDA VE ÖNDE olması hiç fark etmezler. Onlara her zaman her yerde hazır ve nazırdırlar. Çıkar için analarının memelerini keserler. Meydanları, yolları, sokakları kana bulayarak kanla beslenen vampir yaratıklardır *İ DURAK İ*…
ELLİNCİ YIL MARŞI
“Müjdeler var yurdumun toprağına taşına,
Erdi Cumhuriyet’im elli(98) şeref yaşına.
Bu rüzgârla şahlanmış dalga dalga bayrağım,
Başka bir tuğ yaraşmaz Türk’ün özgür başına.
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.
Yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta,
Koşuyoruz durmadan kadın, erkek bir safta.
Elimizde meşale, ilke Atatürk,
Işıklarla donattık ülkeyi her tarafta.
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.
Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş,
Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş.
Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika,
Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş.
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.
Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola,
Yurtta barış ilk hedef, Cihanda sulh parola.
Koparamaz hiçbir güç bizi millî birlikten,
Ata’mızın izinde koşuyoruz kol kola.
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.
Yaşasın hür ulusum, soylu gencim, benliğim,
Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim.
Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara,
Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim.
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.” 1973